Aydın Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden, Söke’deki tarlalarında ürettikleri ürünleri muhafaza etmek için ‘depo’ kurma izni alanlar, daha sonra bu depoları 30 Mart seçimleri öncesinde ilçe ve belde belediyeleri ile İl Özel İdaresi’nden aldıkları ruhsatlarla, çırçır fabrikalarına dönüştürmüş.
Bunun üzerine, Aydın Valisi adına Vali Yardımcısı tarafından 30 Haziran’da Söke Belediyesi’ne gönderilen yazıda, ilçe sınırlarında ‘depo’ izni alınarak çırçır fabrikalarına dönüştürülen bu 6 işletmenin ruhsatlarının iptal edilmesi istenmiş ve 3 ay da süre verilmiş.
Bu üç aylık sürede Söke Belediyesi’nce herhangi bir işlem yapılmazken, sürenin dolmasına birkaç gün kala toplanan ve konuyu değerlendiren Toprak Koruma Kurulu, yani kısa adıyla TKK, üç üyenin muhalefetine rağmen 6 oyla, söz konusu çırçır fabrikalarına onay vermiş.
Konuyla ilgili nihai kararı ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verecekmiş.
Yani sizin anlayacağınız, Sökeli bu uyanıklara sadece ‘depo’ için izin veren Tarım Teşkilatı ve nihayetinde TKK, “Bizi çok iyi tezgaha getirdiniz. Aferin size” türünden bir karara imza atmış.
Görevleri Aydın’ın verimli topraklarını korumak olan bu kurulun üyelerinin kimlerden ve hangi kurumlardan oluştuğu belli. Elbette bu işi onlardan daha iyi bilecek de değiliz. Fakat ilçedeki mevcut diğer bazı çırçır fabrikaları bile Söke Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınırken, hileli yollarla ovanın göbeğine kurulan bu çırçır fabrikalarına onay verilmesi akla ve mantığa aykırı değil midir?
Olayı biraz daha irdelediğimizde ise, Söke Ovası’nda ‘depo’ izni ile kurulan ve fabrikaya dönüştürülen bu çırçır işletmelerinin her birinin, en baştan itibaren ‘Tüm ruhsat işlemlerinizi de biz halledeceğiz. Siz endişe etmeyin’ vaadinde bulunan bazı mimar ve müteahhitlere 800 bin lira ile 2 milyon lira arasında para ödediği iddialarıyla karşılaşıyoruz. Yani bu duruma göre, ortada 10 milyon liraya yakın büyük bir rant var.
Aydın Valiliği’nin verdiği sürenin dolmasına birkaç gün kala toplanan ve bu çırçır fabrikalarına onay veren TKK üyeleri de bu ranttan nemalanmış mıdır bilemem.
Ama şu bir gerçek ki, 30-40 yıldır vatan topraklarımızı tehdit eden ve iç huzurumuzu bozan PKK ile görevi verimli tarım arazilerimizi ve topraklarımızı korumak olan TKK arasında çok bir fark yok…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.