Takip Et
  • 10 Aralık 2013, Salı

Sizi karıştırmadan bu işler düzelmez

Adam heyecanlı bir şekilde anlatıyor;

Şu şöyle olmuş da, bu böyle olmuş da.

Falanca, filancaya öyle demiş de.

Bilmem kimin, bilmem kime göbek bağı varmış da.

O belediyede neler neler olup bitiyormuş da.

Bilmem ne kurumunun müdürü ne haltlar yiyormuş da.

Falanca partili milletvekili her kurum ve kuruluşa adamlarını yerleştirmiş de.

Adamın biri falanca kaynaktan parti teşkilatı için gönderilen paranın bir miktarını, kendi aday adaylığı müracaatında kullanmış da.

Aynı partinin iki aday adayı topluma farklı görüntü sergilese de, birbirlerinin arkasından atıp tutuyormuş da.

Hırsızlarla işbirliği yapan siyasetçiler, kamu görevlileri, hatta gazeteciler bile varmış da.

Ticaret Odası’nın eski başkanı yeni başkanı ve yönetiminin çalışmaları hakkında çok ağır konuşmuş da.

Bunlar uzayıp gidiyor…

Bunca ‘mış’lı, ‘miş’li gürültüyü dinleyip kafa yormakla kalsanız yine iyi.

Aynı adam, peşine bir de suçlama iliştiriverir,

Biz bunları niye yazmıyormuşuz da.

Acaba bizi de parayla susturuyorlarmış mı da…

Size tüm bunları anlatan ‘çok bilmiş amca’ya, “senin bir fotoğrafını çekelim ve tüm bu iddiaları senin ağzından yazalım” dediğinizde, genellikle yanıtları şu şekilde olur:

“Sakın beni karıştırmayın”

Niye?

Belediye’de kızı çalışıyormuş da.

Falanca milletvekili, damadını bilmem ne bankasına işe yerleştirivermiş de.

Be adam! Senin karışmadığın, karışamadığın bir mevzuya, bizi niye karıştırıyorsun?

Sen karışmazsan, ben karışmazsam bu işler nasıl düzelecek?

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.