Biz gazetecilerin bilgi toplarken en sık işittiğimiz sözlerden biri, “Ben devlet memuruyum. Beyanat veremem” şeklindedir.
Aslında istediğimiz beyanat değil, bilgidir.
Bunu bile ayırt edemeyecek kapasitedeki insanları memur yaptıkları için de, sürekli bu işkenceye maruz kalırız.
Lafı fazla uzatmayacağım.
Dün Aydın’da mesleki açıdan büyük üzüntü ve rahatsızlık duyduğumuz bir olay yaşandı.
Kendisinin “Bilgi ve beyanat verme yetkisi” olmadığını düşünen memurlardan biri, görevini yapan bir meslektaşımıza “ahlaksızca ifadelerle hakaret etme” hakkını kendinde buldu.
Doğan Haber Ajansı Aydın Temsilcisi, Denge Gazetesi Muhabiri ve Yazarı, Aydın Gazetecileri Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Cem Ulucan, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait Kasaplar Hali’nde gerçekleştirilen bir tahliye işlemini görevi gereği görüntülediği sırada, memurların terbiyesizce hakaretlerine maruz kaldı.
Bu memurlar Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün mü yoksa Efeler Kaymakamlığı’nın görevlileri mi bilemem.
Hangi kurumda görevliyse, amirinin o terbiyesize haddini bildirmesini istiyoruz.
Kurum amiri bunu yapmıyorsa da, Sayın Vali’den gereğini talep ediyoruz.
Gazetecinin elindeki telefonunu, makinesini orasına burasına sokmakla tehdit eden o terbiyesize haddini bildirin ki, meslektaşlarımız ve halkımız bir daha benzer hakaretlere maruz kalmasın.
Şayet o tür memurlara müsamaha göstermeye devam ederseniz gazetecinin, vatandaşın orasına burasına bilmem ne, sizi de yerin dibine sokmaya devam ederler.
Takdir sizin…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.