Birçok vergi yükü altında iken oruç vergisi de ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim.
Tabi ki mevzuatta oruç vergisi diye bir vergi yok. Bu vergi oruç tutanlara verilen erzaklarda ortaya çıkıyor. Üstelik hem gelir vergisi hem de KDV olarak.
İşyerinde işçilere yemek verilmesi durumunda bu yemeklerin bedeli hiçbir vergiye tabi değil. (Gelir Vergisi Md. 23/8)
Fakat Ramazanda oruç tutan işçilere, işyerinde yemek yedirilemediği için un, şeker, bakliyat gibi erzak yardımı yapıldığında, erzakların KDV dahil bedeli, işçiye verilen “ayni ücret” olarak değerlendirilmeli ve bu kapsamda vergilendirilmelidir.
Erzakların KDV dahil alış bedelinin toplamını oluşturan tutar, personele verilmiş net ücret olup, bu tutar üzerinden çalışanın ücretine ait gelir ve damga vergisi hesaplanarak stopaj beyannamesi ile vergi dairesine beyanı ve ödemesi yapılmalıdır.
İşletme, daha sonra; dağıttığı erzak paketinin alış bedeli ve alış sırasında ödediği KDV ile bu ikisinin toplamı üzerinden hesaplayıp vergi dairesine ödemiş olduğu stopaj gelir vergisi ve damga vergisinin toplam tutarını kendisine ait yıllık gelir ya da kurumlar vergisinin hesabında gider olarak dikkate alabilir.
NE ZAMAN BÜYÜK VE KÖKLÜ KURUMLARIMIZ OLUR?
Geçtiğimiz hafta Aydın’da sosyal medyanın konusuydu. 13 yıldır Aydın Ticaret Borsası’nda çalışan Mustafa Paşa’nın iş sözleşmesine, borsa başkanının makamında fotoğraf çektirdi diye, kurumu küçük düşürdüğü gerekçesiyle son verilmiş. Büyük kurum olmak, başta emeğe saygıyı ve hoşgörüyü gerektirir diye düşünüyorum.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.