Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kdv hariç 5 bin lirayı aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildiriyordu.
Gelir İdaresi Başkanlığınca hazırlanan Vergi Usul Genel Tebliğ Taslağı ile ; "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ve "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile ilgili olarak; Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin yanı sıra İşletme hesabı esasına göre defter tutan, serbest meslek kazanç defteri tutan ve zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerden 31/12/2015 tarihi veya 31/12/2016 tarihi itibariyle hasılatları 50.000 TL ve üzeri olanlar Form Ba ve Form Bs bildirimi vermek zorunluluğu getirilmesi öngörülüyor.
Cari hesabın tutulmadığı işletme hesabına göre defter tutan mükelleflerde bu uygulama nasıl işleyecek belirsizliğini korurken belirli olan bir şey var ki serbest muhasebeci mali müşavirlere yeni bir angarya yükleniyor.
Zaten mevcut uygulamada stopaj beyannamesinin ekinde ve gelir vergisi beyannamesinde 10 lira dahi olsa kestiği serbest meslek makbuzu beyan edilen, serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerde bu tür bir uygulamaya ne gerek var.
Ekonominin durgun olduğu bir ortamda mali müşavirlerin ödediği kdv oranının düşürülmesi beklenirken, yeni iş yükü ve vergi cezası riskinin fiyatlandırılması isteniyor.
Mevcut vergi düzeninde yıllık satış tutarı 88 bin liraya kadar olan mükelleflere deftere tabi dahi olunmayan basit usülde gelir beyanı mümkün iken işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerden 50 bin lira hasılata Ba-Bs zorunluluğu, mali müşavirlerin aklına tek bir soru getiriyor. “Bu meslek bu kadar basit mi?”
Amacı kontrole değil cezalandırmaya dayanan bu tür düzenlemelerden bir an evvel vazgeçilmelidir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.