Çok partli hayata geçtiğimizden ve 1950 Demokrat Parti iktidarından bugüne kadar, siyasi hayatımıza göz attığımızda, gördüğümüz şeyler ve hükümetlerin ülkemizin kalkınmasına sağladığı katkılara baktığımız zaman, hükümetlerin ancak tek parti iktidarında ülkemizin kalkınmasına katkı sağladığını görürüz.
1950-1960 arası Menderes hükümetleri, ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlamış, altyapı yatırımlarına ağırlık verilmiş, ülkemizin her tarafı asfalt yollarla kaplanmış, ileride duble yapılacak şekilde yapılan karayollarının etrafı istimlak edilmiştir. Bugün yapılan duble yolların istimlakı Menderes hükümetlerince yapılmıştır.
Menderes hükümetlerinin yaptığı yollar tenkit edilmiş, tayyare meydanı mı yapıyorsunuz veya bu kadar geniş yollara ne gerek var denilmiştir. Sadece yollara değil, ülkemizin kalkınması için elzem olan önemli girdi elektrik olduğu için, hem ekili alanların taşkındna korunması hem de elektrik üretimi için barajlar yapılmıştır. ‘’Kemer Barajı gibi’’ Hatta Kemer Barajı yapılırken o günün CHP’LİLERİ bu bent yıkılacak, evleriniz ve tarlalarınız sular altında kalacak diye ahaliyi kışkırtmak için uğraşmışlardır.
Tarih tekerrürden ibarettir.Aynı kafa bugünde devam etmekte, 1. Boğaz köprüsü, 2.Boğaz köprüsü, Keban Barajı,3. Boğaz köprüsü ve 3. Hava Limanı gibi dev yatırımlara da karşı çıkılmış hatta denizin altından 160 km boru döşenerek Kıbrıs’a götürülen su bile ekolojik dengeyi bozacak diye hem Ankara’da hem Kıbrıs’da protesto edilmiştir.
1960 darbesi ile kalkınma durmuş o günün gazetelerine huzuli yatırımlar durduruldu diye manşetler atılmıştır. Oysa durdurulan huzuli yatırımların en önemlileri, elektrik üretecek barajlardır. 1960’dan 1964’e kadar maalesef patinaj yapılmış, 1964-1971 arası rahmetli Süleyman DEMİREL başkanlığında kurulan Adalet Partisi hükümetleri ile, hızlı bir kalkınma sağlanmıştır. Ancak Keban Barajı, 1. Bogaz Köprüsü gibi yatırımlara karşı çıkılmış, zamanın ana muhalefet lideri tarafından zenginlere köprü yapılıyor denilmiş, bu kadar elektriği topraga mı vereceksiniz denilmiştir. Hatta DEMİREL bu yatırımları yaptığı için, ÖZAL’DA DPT müsteşarı olarak onay verdiği için DEMİREL İnşaat Mühendisleri Odası’ndan,ÖZAL Elektirik Mühendisleri Odası’ndan ihraç edilmiştir.(Bildiğiniz gibi bu odalar solun arka bahçesidir)
1971 darbesinden sonra Türkiye koalisyonlara mahkum edilmiş, ERİM HÜKÜMETİ, MELEN HÜKÜMETİ,TALU HÜKÜMETİ gibi teknokrat hükümetleri ve ardındna koalisyonlar, kolalisyonlar derken 1980 12 Eylül Darbesi. 1971’den Anavatan Partisi ÖZAL iktidarına kadar ülke yerinde patinaj yapmış, rahmetli ÖZAL ve Anavatan Partisi, tek parti iktidarı ile yeniden kalkınma başlamış 1991’e kadar tek parti iktidarı ile ülkemiz büyük atılımlar yapmıştır.
Kırklı yaşların altındaki insanlarımız, maalesef okuma alışkanlığımız da olmadığı için geçmişi pek bilmezler.
Yine 1991’den 2002’ye kadar tekrar koalisyonlarla patinaja devam edilmiş, 1994 krizinde döviz üçe katlanmış, ve final 2001 krizi.
Sevgili dostlar 2001 krizinde ülkemizin üzerinden silindir geçmiş 22 banka batmış, gecelik faiz %7500 olmuş, binlerce işyeri kapanmış, binlerce fabrikanın kapısına kilit vurulmuş, onbinlerce yüzbinlerce insanımız işsiz kalmıştır. Koalisyon hükümetlerinin ülkemizi getirdiği son nokta 2001 krizidir.
1950’den bugüne kadar 10 yıl Demokrat Parti-Menderes Hükümetleri, 1964’den 1971’e kadar 7 yıl Adalet Partisi-Demirel Hükümetleri, 1983’den 1991’e kadar Anavatan Partisi hükümetleri, yine 2002’den 2015’e yani bugüne kadar 13 yıl Ak Parti hükümetleri tek parti hükümeti olmuş.
1950’den bugüne kadar istikararın olduğu tek parti hükümetlerinde kalkınmışız.
1950’den bugüne kadar 65 yılın 27 yılı koalisyonlarla, darbe hükümetleri ve teknokrat hükümetleri ile patinaj yaparak geçirmişiz.
Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için mutlaka istikrardan yana olmamız, tek parti iktidarını gerçekleştirmemiz gerektiğini, koalisyonları artık geride bırakmamız gerektiğini düşünüyorum.
Unutulmamalı ki ‘’ÇATAL KAZIK YERE GEÇMEZ’’ hızlı karar alınıp kalkınmanın sağlanması bugüne kadar ancak tek parti iktidarlarıyla gerçekleşmiştir.
Ülkemizin istikrarı bozulup koalisyonlara mahkum olursak, Allah korusun 2001 krizine benzer bir krizi kaldıramayız.
Siyasi görüşünüz ne olursa olsun keşke dememek için istikrar, istikrar, istikrar.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.