Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan bir soruya karşılık PKK silah bırakmaz niye bıraksın Türk Devleti silahsızlansın buyurmuş. TV’lerden bunun görüntüsünü izlerken CNN TÜRK de CHP genel başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’NUN bir soruya verdiği cevabı duyunca şaşırdım acaba rüya mı görüyorum diye kendime bir cimdik attığımı hatırlıyorum, baktım ki rüyada değilim.
Sayın KILIÇDAROĞLU PKK silah bırakmaz Türkiye’yi terk edip Türkiye’den çekilse bile silah bırakmaz İŞİD’LE savaşıyor buyurdular. Bu söylem PKK ya sakın silah bırakmayın demek değilse nedir? İyi ki TAYYİP’İN askerleri silah bıraksın dememiş.
Sevgili dostlar bunu söyleyen sıradan bir insan değil ülkemizin idaresine talip olan ana muhalefet partisinin genel başkanı! Oysa ana muhalefet partisi genel başkanından beklenen PKK derhal silah bırakmalı, ülkemiz insanlarının çektiği sıkıntılar son bulmalı, güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza kurduğu tuzaklara son vermeli, ülkemizin kaynakları terörle mücadeleye değil insanlarımızın mutluluğuna harcanmalı demeliydi. Ancak sanki terör örgütünü aklarcasına PKK silah bırakmaz İŞİD’LE savaşıyor demesi sizce neyi ifade ediyor?
Terör örgütünün elebaşlarından Duran Kalkan’ın söylemiyle Sayın KILIÇDAROĞLU’NUN söylemi arasındaki benzerliğe bakınca bir tek güvenlik güçleri silah bıraksın demediği kalmış.
Ben bu söylemin sürçü lisan olduğunu düşünmek istiyorum. Böyle çam deviren birine ülke nasıl emanet edilir.
Sanki PKK terör örgütü değil de terör örgütü olan İŞİD ile savaşıyormuş. Yazık.
Değerli okuyucular lider kolay olunmuyor, Sayın Deniz BAYKAL böyle bir söz söyleyebilir miydi, bana göre kesinlikle hayır. Sayın BAYKAL AK Parti hükümetine karşı en sert muhalefeti yapmasına rağmen hiçbir zaman KILIÇDAROĞLU gibi yurt dışında Türk Hükümetini şikâyet etmedi. Ülkesini seven ve ülkenin idaresine talip olan siyasilerin, kol kırılır yen içinde kalır demesi, yabancılar sorduğu zaman size ne biz kendi içimizde bunları tartışırız demesi gerekmez mi?
Sayın Deniz BAYKAL’IN kaset kumpası ile devre dışı bırakılmasının sebebi;
1-AK PARTİ’NİN o günkü genel başkanı Sayın R. Tayyip ERDOĞAN’ın yasağının kalkmasında oynadığı rol, yani bir parti iktidar olmuşsa onun genel başkanı başbakan olur deyip, Sayın ERDOĞAN’ın önünü açması yani demokrat olması.
2-Sayın ERDOĞAN’NIN Avrupa Birliği tam üyelik görüşmeleri sırasında ülkemiz adına Sayın ERDOĞAN’A ve hükümete tam destek vermesi diye düşünüyorum. Sayın Deniz BAYKAL’I kullanamayacağını düşünen ve çok milliyetçi bulan iç ve dış yerleşik düzen ve üst akıl bir kaset kumpası ile Sayın Deniz BAYKAL’I devre dışı bırakmıştır.
CHP’NİN başında PKK silah bırakmaz İŞİD’LE savaşıyor diyebilen, terör örgütü elebaşlarından Duran KALKAN’LA neredeyse aynı dili kullanan bir genel başkan, yazık ki ne yazık. Ben şahsen Sayın Deniz BAYKAL gibi bir devlet adamının kaset kumpasıyla genel başkanlıktan uzaklaştırılmasının hem CHP hem de ülkemiz için büyük kayıp olduğunu düşünüyorum. Korkarım bu yerleşik düzen ve bu üst akıl CHP’Yİ HDP’LEŞTİRMEK için çaba sarf edecektir, çaba sarf etmeye başlamıştır bile.
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.