Yazımıza Atatürk'ten bir hatıra ile başlamak istiyorum!Atatürk'ün amacından sapmış olan medreseleri kapatmasından esinlenen tanınmış bir zat, yanlış kanaate düşerek mutaassıp bir islam düşmanı tarafından islamiyet ve peygamber efendimiz aleyhine yazılmış bir eseri, Türkçeye tercüme edip, Atatürk'ün mütalea vetasvibine arzeder. O esnada Dolmabahçe sarayında oturmakta olan Atatürk, bu esere bir göz attıktan sonra, Şemseddin Günaltay'ın Erenköydeki köşküne telefon ettirip, kendisini acele saraya davet eder ve tercümeyi göstererek, hocam şu kitabı gördünüzmü? bu bapta ne dersin? diye sorar. Üstad Şemseddin Günaltay Atatürk'ün dini akidesi hakkında tereddüde düşer,acaba kitap hakkında kanaati nedir, nasıl bir cevap verebilirim diye aklından geçirir. nihayet paşam! birkaç gün müsade buyurunuz da tedkik edeyim der, evine döner. Üstadın cevabını sabırsızlıkla bekleyen Atatürk, bir gün acele bir emirle hocayı saraya çağırır, hoca Atatürk'ün huzuruna çıkarılır! Atatürk büyük bir masanın başında zamanın başbakanı İsmet paşa ile karşı karşıya oturmuşlar, önlerindeki haritaya eğilmişler,dikkatle bir şeyleri tedkik ediyorlar. İsterseniz burasını Şemseddin Günaltay'dan dinleyelim! Ben içeriye girince başını kaldırıp, gözlerimin içine bakan Atatürk hemen sordu, kitabı tedkik ettinizmi, fikriniz nedir dedi. Artık tereddüde mahal kalmamıştı,ne olursa olsun dedim vetercümeyi Atatürk'ün önüne koyarak,ele alınacak birşey değil, bir facia paşam diye cevap vermeye kalmadan, Atatürk yerinden fırlayıp, parladı ve başvekile dönerek bu paçavrayı toplatın ve tercümeyi yapanı da, devlet hizmetinde kullanmamak üzere, hükumet kapısından uzaklaştırın diye emretti.
Korkmazkaraca34'ün bir tivitine bakalım! birgün sayın Baykal'a sormuştum! efendim egemenliğin simgesi nedir diye! şu cevabı almıştım! Eğemenliğin iki simgesi vardır;birisi bayrak,diğeri ezandır. Ne acıdır ki, ezandan rahatsız olan soytarılar egemen olmuş.
Gelelim bu güne! Kılıçdaroğlu'nun arzu ve istekleri dogrultusunda, CHP üst yönetimine getirilen birkaçının söylemlerine bakarak, Atatürk'ten, Baykal'dan sonra, Kılıçdaroğlu'nun yeni CHP'sinin ne duruma düştüğüne bakalım.
Sayın Baykal'ın FETÖ'nün kaset kumpasıyla genel başkanlıktan uzaklaştırılmasından sonra, Kılıçdaoğlu'nun yeni CHP'sini öyle sarmalamışlar ki, Kılıçdaroğlu'nun en yakınlarından birisi Hristiyan kimliğimle gurur duyuyorum,Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olduğum için utanç duyuyorum diye biliyor ssb.
Bir diğeri hayatımda hiçbir şeyden tiksinmedim, şehitler ölmez vatan bölünmezden tiksindiğim kadar diyebiliyor. S kadığil
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli ama benim yurdumun üstünde inlemesin artık ne olurya! resmen ağzıma ağzıma okuyor her sabah diye tivit atabiliyor. S kadığil
Kapıda oynayan çocuklardan rahatsız olunca kızgın yağ dökemmi üstüne! yada uykumdan uyandıran ezan için camiyi basıp imamımı keseyim. s kadığil tivitleri.
Sevgili dostlar! Atatürk'e sayın Baykal'a bir bakın, birde Kılıçdaroğlu'nun yeni CHP'sine bakın. Atatürk'ün CHP'sinden eser kalmış mı? Hele şu meşhur İstanbul il başkanı ne iştir? olanların ışığında Atatürkçü CHP'li dostları düşünmeye davet ediyorum.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.