Seçim sistemi ve maziye yolculuk

Muhalefet partilerimiz, bilakis ana muhalefet partimiz baraj sisteminin adaletsizliğinden dem vurur. Doğrudur temsilde adalet olmalı ancak yönetimde istikrar da olmalıdır. AK Parti iktidarına kadar ortalama hükümetlerin ömrü 16 aydır, ortalama ömrü 16 ay olan iktidarların ülkeye katkısı ne olabilir ki? Geçmişe doğru bir yolculuk yaptığımız zaman, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan hükümetlerden ilki 1950 ile 1960 arası 10 yıl iktidar olan Demokrat Parti-Adnan Menderes hükümetleridir. 16 altın yıl milli iradeyi bir türlü içine sindiremeyen vesayetçi çevreler tarafında dış güçlerin de yardımı ile inkıta ya uğramış, milletin ordusu kullanılarak, milletin adamları 1960 darbesi ile iktidardan uzaklaştırılmış, yargı vesayeti de kullanılarak milletin adamları şehit edilmiştir. 1965 yılına kadar bu milletin beş yılı çalınmıştır. 1965 yılında Adalet Partisi tek başına iktidar olmuş, 1971 yılına kadar ülkenin kalkınmasına büyük katkı sağlamıştır. Keban – Karakaya barajları, Afşin Elbistan termik santrali gibi büyük enerji yatırımları yapılmış, Seydişehir alüminyum, İskenderun demir-çelik gibi daha bir çok ağır sanayi yatırımları yapılmış, ülkenin kalkınması için elzem olan enerji ve ağır sanayiye ağırlık verilmiştir. Türkiye’nin büyümesini hazmedemeyen dış güçler ve kıskançlıktan çatlayan iç güçler ordu vesayetini devreye sokmuşlar 1971 de muhtıra ile milli hükümet alaşağı edilmiş, ülkenin kalkınması bir daha durdurulmuştur. Erim hükümeti, Melen Hükümet, Talu Hükümeti gibi kısa süreli teknokrat hükümetleri gelmiş, 1980’e kadar teknokrat ve koalisyon hükümetleri ile ülkenin yılları heba olmuştur. Ülkenin insanlarını yıllarca birbirine kırdıran vesayetçiler 12 Eylül 1980’de yine milletinin ordusuna darbe yaptırmışlar, bizim çocuklar yine başardılar demişlerdir. 1971’den 1983’e rahmetli Özal’ın tek başına iktidarına kadar ülkenin 12 yılı darbelerle, teknokrat hükümetleri ile koalisyon hükümetleri ile heba edilmiştir. Özal’dan sonra yine koalisyonlar, koalisyonlar ve 2001 ekonomik krizi. Çok partili hayata geçtiğimiz ve 1950 Demokrat Parti iktidarından sonra 10 yıl Demokrat Parti – Menderes Hükümetleri, 1964’den 1971’e kadar 7 yıl –Adalet Partisi – Demirel Hükümetleri, 1983’den bilhassa 1987’e kadar Özal Hükümeti, 50 yıllık bir zamanda yirmi küsur yıl tek başına bir partinin iktidarı, istikrarlı ve kalkınan Türkiye. Koalisyonların ülkeye hediyesi 2001 ekonomik krizidir. Her gecenin bir sabahı olduğu gibi ülkeyi şaha kaldıran ve 2002’de tek başına iktidar olan AK PARTİ-RECEP TAYYİP ERDOĞAN hükümetleridir. 1950’den bugüne kadar koalisyonlar olmasaydı ülkenin ne durumda olacağını siz hayal edin. Özetle ülkenin istikrara yani başkanlık sistemine ve temsilde adaletin hakim olduğu, yasama ve denetim görevi yapabilen genel başkanlar tarafında seçilmeyen vekillerin seçildiği, dar bölge seçim sistemine ihtiyat vardır. Yani 7 vekil çıkaran Aydın’ın 7 bölgeye bölünmesi, vekilin seçmenini, seçmenin vekilini tanıdığı, vekilin seçilmek için devasa paralar harcamadığı, seçmenin parti tercihiyle birlikte vekil tercihi de yapabildiği sistem. Adayların paraşütle inmediği, seçmenin vekilini kendisinin belirlediği sistem. Seçmenin gücünü meclise yansıtan, güçlü vekilin olduğu sistem. İyi olmaz mı ne dersiniz? Bu sistemde barajda yoktur.

***

AK Parti vekil adaylarını tanıtım toplantısına katılıp, listede olmamasına rağmen vekil adaylarına desteğini gösteren 23 -24. Dönem Milletvekili Sayın Mehmet Erdem dava adamı olduğunu kanıtlamıştır. Paraşütle gelip partinin tozunu yutanları tasfiyeye uğraşan ve benden sonrası tufan diye düşünenlere, vefayı sadece İstanbul’da bir semt olarak görenlere selam olsun.