İktidar olmak hükümet etmek sorumluluk ister. Hz.Ömer’in hikmetli bir sözü vardır "Fırat’ın kenarında bir koyunu kurt kapsa hesabı Ömer’den sorulur)" diye. Evet iktidarın, yani başbakan ve hükümet üyelerinin sırtında yumurta küfesi vardır, yükü ağırdır gecesi gündüzü yoktur. Evin yolunu çoluğunu çocuğunu unutmuştur. Ülkenin sorunları omuzlarındadır. Evinde ailesiyle yemek yemek, eşofmanını giyip sabah yürüyüşü yapmak hayaldir. Ülkenin kalkınmasında, enflasyonunda, enerjiden sağlığa, eğitimden ulaşıma, aklınıza ne gelirse sorumluluk hükümetindir.
Hele başbakan olmak, emin olun 5 yılda 20 yaş birden yaşlanmaktır. Ülkenin yükü omuzlarınızdadır, omuzlarınız çöker. Oysa muhalefet olmak öyle mi? Muhalefet lideri olmak kebaptır. Kaymaklı kadayıftır. Eğer muhalefet lideriyseniz, sabah kalkar eşofmanınızı giyer, sabah yürüyüşünüzü yaparsınız. Tabi korumalarınız sizi takip eder. Evinize gelir traşınızı olur, duşunuzu alırsınız, hafif bir kahvaltı yapar evden çıkarsınız. Makam şoförünüz arabayı çalıştırmış içersini ısıtmıştır. Genel merkeze gelir odanıza geçersiniz. Günlük gazeteler masanızın üzerindedir. Kahvenizi içerken gazeteleri gözden geçirirsiniz. Bu arada gazeteciler, TV kameraları gelmiştir, bir beyanat patlatır, eser gürlersiniz. Öğle vakti çoktan gelmiştir. Zaten makam arabanız da hazırdır. Arabanıza biner Meclis'e geçersiniz. Milletvekilleriniz Meclis'in kapısında sizi karşılar. Öğle yemeğinizi yer odanıza geçersiniz. Ülkenin çeşitli yerlerinden partilileriniz gelmiştir, onları kabul edersiniz. Çayınızı içer etrafınızda milletvekilleriniz olduğu halde genel kurula geçersiniz. Bir süre genel kurulda oturur kameralara görüntü verirsiniz. Makam odanıza geçer, Meclis muhabirlerine bir beyanat patlatırsınız, derken akşam olmuştur. Tabi Salı günleri grup toplantısına katılır, milletvekilleriniz ve partililerinize eser gürler, gaz verirsiniz. Sırtınızda yumurta küfesi yoktur. Ülkenin sorumluluğu omuzlarınızda değildir. Protokolde de ön sıradasınız. Oh ne güzel bu rahat bırakılır mı?
Eğer iktidar milletvekili iseniz telefonlarınız hiç susmaz, her hafta sonu ilinizdeki birçok programa katılmanız gerekir. İlinizin problemlerinin çözülmesi sizi bekler. Meclis'te odanızla genel kurul arasında mekik dokursunuz. Odanızda ve koridorda bekleyen ilinizden gelen heyetler ve seçmenler vardır. Bir taraftan cep telefonunuz çalar, bir taraftan sekreteriniz telefon bağlar. Hangisine cevap vereceğinize şaşırırsınız. İlinizden gelen heyetlerle bakanlıklara gideceksiniz. Genel kurula geçip oylamaya katılacaksınız, derken zamanı unutursunuz.
Eğer muhalefet milletvekiliyseniz işiniz daha kolay. Sabah yürüyüşünüzü yapabilirsiniz. Meclis'teki odanıza geldiğiniz zaman danışmanınız meclis bültenini masanın üzerine koymuştur. Kahvenizi içerken meclis bültenine göz gezdirirsiniz, birkaç telefon görüşmesini yapar meclis kulisine geçersiniz, arkadaşlarınızla sohbet eder çayınızı yudumlarsınız. Eğer genel başkan gelmişse genel kurula geçer kameralara görüntü verirsiniz.
Sevgili dostlar sizce muhalefet bu rahatı bırakıp yumurta küfesini sırtlamak ister mi? Muhalefet ne güzel. Kebap, kaymaklı kadayıf.
Bizim eksiğimiz, ülke için proje üreten, sadece tenkit etmek yerine yol gösterici olan, alternatif olabilen güçlü bir muhalefetin olmayışıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.