Eski ve Yeni Türkiye
Eski Türkiye;
1977 de CHP iktidarı ile yüksek enflasyonla tanıştığımız Türkiye. 1979 24 ocak kararlarından sonra Lüksemburg’dan 1 milyon dolar borç alan Türkiye. IMF’nin Ankara’ya karargah kurduğu 70 sente muhtaç olan Türkiye. Enflasyonun 3 haneli rakamlara ulaştığı, yüzde elli faizle borç alan Türkiye. Avrupa’da çalışan gurbetçilerin getireceği dövize bel bağlayan Türkiye. Döviz yokluğundan petrol alamayan kış günlerinde bakanlıklarda paltoyla oturan Türkiye. ‘’Benzin va da biz mi içtik’’ denilen, sık sık elektriklerin kesildiği, Bulgaristan’dan bile elektrik alıyoruz denildiği zaman ‘’Ne va bunda yazın biz Bulgaristan’dan elektrik alıyoruz kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor!…’’ denilen Türkiye. Savaş uçaklarımızın İsrail’de modernize edildiği insansız hava araçlarını İsrail’den alan Türkiye. Bir anayasa kitapçığının üç beş metre uçması ile milletin üzerinden silindir geçen yirmi iki bankanın battığı fabrikaların bir bir battığı, rahmetli Sakıp Ağa’nın bir televizyon programında ağam bir gecede varlığımın üçte ikisini kaybettiğim dediği gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500’e dayandığı Türkiye. Bankaların bugünün parsı ile iki bin lira için bile iki tane kefil istediği, pazarda beş kilo, on kilo yoğurt satan köylü teyzelerin sarraf dükkanlarına uğrayıp beş mark on mark aldığı Türkiye. Hastane kapılarında geceden sıraya girilen SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklenen parası olmadığı içi hastanede hastaların rehin kaldığı Türkiye. Uçak yolculuğunu sadece belli elitlerin yapabildiği Türkiye. Hastanelerde sekiz on kişilik koğuşlarda hastaların yattığı koridorlarında tek tuvaletin olduğu Türkiye. Daha sayalım mı?
Yeni Türkiye;
Enflasyonun tek haneli rakamlara indiği, IMF’nin kovulduğu, 160 milyar dolar ihracat yapabilen, kendi silahını kendi topunu, kendi füzesini, kendi savaş gemisini, kendi helikopterini, insansız hava aracını yapabilen Türkiye. Bankaların her gün mesajlarla gelin şu kadar krediniz hazır dediği Türkiye. Deprem sonrası bir yılda Van şehrini yeniden kurabilen Türkiye. Hızlı tirenle tanışan, ülkenin her şehrine havalimanı yapan, hava yolunu halkın yolu yapan Türkiye. Hastane kuyruklarında beklenilmeyen, istenilen hastane ve istenilen doktorun seçilebildiği, ilaçların istenilen eczaneden alınabilen Türkiye. Bütün vilayetlerine üniversite kuran üniversite harçlarını kaldıran, öğrencisine okul kitaplarını ücretsiz verebilen Türkiye. 18 sekiz yaşına kadar bütün çocuklarımızın devlet tarafından sağlık güvencesine alındığı, özürlü vatandaşlarımıza ve özürlüye bakan yakınına devletin maaş ödediği Türkiye. Yeni yapılan hastanelerde tek yataklı en fazla iki yataklı, tuvaleti banyosu televizyonu olan odalarında hastaların yattığı yani insanımızın insan yerine koyduğu Türkiye. Sizce hangisi iyi! Hafıza-i İnsan nisyan ile maluldür. Yani insan hafızası unutkandır hatırlatalım dedik. Saygılarımla.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.