Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) içeriden ve dışarıdan derin kuşatmaya maruz kaldığı bir zamanda 5. Olağan Büyük Kongresini gerçekleştirdi ve MKYK (Merkez Karar Yürütme Kurulu) ve MYK (Merkez Yürütme Kurulu)'nu yeniledi. İçeriden paralel, dışarıdan paralel ile müttefik olan dış güçlerin saldırılarına ana omurgasını sağlamlaştırarak cevap verdi.
AK Parti'nin gerçekleştirdiği bu değişimin başarı getirip getirmeyeceğini, 18 Eylül günü Yüksek Seçim Kuruluna verdiği milletvekili aday listelerinde hep birlikte göreceğiz.
Yani AK Parti yönetiminin seçmenin nabzını tutup tutmadığını, 7 Hazirandan ders çıkarıp çıkarmadığını göreceğiz.
7 Haziran seçimlerinde birçok ilde (Aydın dahil) seçmen tarafından kabul görmeyen listeleri tekrar dayatacaklar mı, yoksa seçmen tarafından kabul görecek seçmenle iç içe olan seçmenden hiç korkmamış adaylarla mı; 1 Kasım seçimlerine girecek hep birlikte göreceğiz.
Umarım 7 Haziran'dan ders çıkarmışlardır.
7 Haziran'da ahbap çavuş içerisinde liste yapıldı. Seçmen tarafından kabul görmeyen adaylarla seçime gidilmesi ülkemize istikrarsızlığı getirmiş, ülkenin bir yılı heba olmuş, 2000 yılı öncesini bilen insanlarımız yine eski günlere mi dönüyoruz diyerek karamsarlığa kapılmıştır.
AK Parti'nin yeni üst kadroları umarım fabrika ayarlarına döner, seçmenin beklentilerini dikkate alır, seçmen tarafından kabul görecek adaylarla 1 Kasım seçimlerine gider.
İyi bilinmelidir ki bilhassa Aydın halkı, vekiline her daim ulaşmak ister. Aydınlı olmayan, Aydın'da oturmayan iyi ve kötü günlerinde yanında olmayan, tanımadığı adaya oy vermekte zorlanır.
Eski tas eski hamam misali seçmene dayatma devam eder, seçmen tarafından kabul görmemiş adayları seçmenin önüne koyarlarsa (umarım öyle bir yanlışa düşmezler) yandı gülüm keten helva.
Unutmamalıdır ki şu anda AK Parti'nin kaderiyle ülkenin kaderi aynı!....
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.