CHP'nin yürüyüşü sayın Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde esasen Gezi olaylarının yıldönümünde başlamıştır. Gezi’nin yıldönümünde, ana muhalefet partisi genel başkanı sayın Kılıçdaroğlu, ‘Gezi olaylarında hak ve özgürlük mücadelesi verenleri minnetle anıyorum’ diyerek yürüyüşü başlatmış ve Taksim’de CHP ve HDP milletvekilleri beraberce yürümüşler, ilk yürüyüşü başlatmışlardır.
Sayın Kılıçdaroğlu özgürlük mücadelesi dediğine göre, Geziciler nasıl bir özgürlük mücadelesi vermişler? Onlarca belediye otobüsü, 240 polis aracı, 45 ambulans, onlarca sivil aracı yakmışlar, dükkanları, evleri yağmalamışlar, polisleri şehit etmişler, başbakanlık ofisini işgale kalkmışlar, Başbakan'ın Kısıklı’daki evini işgal etmek istemişler, AK Parti Genel Merkezini işgal etmeye kalkmışlar, başta İstanbul-Ankara-İzmir olmak üzere ülkemizi yangın yerine çevirmişlerdir. Yani ana muhalefet partisi genel başkanı, vandallığın adını özgürlük mücadelesi koymuş. Hani mesele ağaçtı? Eğer mücadele ağaç idiyse, ağaç sevgisi idiyse, Gezi olaylarının üzerinden kısa bir zaman sonra, CHP’li Aydın Belediyesi tarafından, Aydın'ın orta yerinde yazın sıcak günlerinde gölgesinde oturulan, baharda mis gibi kokan oksijen deposu onlarca ıhlamur ağacının katledilmesi ne ile izah edilir? CHP Gezi olaylarından beri biryerlere doğru yürüyor ama bakalım bu yürüyüş CHP’yi nereye götürecek…
Şimdide ADALET istiyoruz diyerek şu sıcak yaz günlerinde yollara düştüler. İyi de yol arkadaşları kimler? HDP’liler, DHKPC’liler ve FETÖ’cüler. Manevi destek verip alkışlayanlar kimler? Kandil’deki ve Pensilvanya’daki terörist başları! Enterasan değil mi? DHKPC terör örgütü marşı söyleyerek yürüyen CHP’lilerin ve CHP milletvekillerinin ATATÜRK'ün partisi diye öğündükleri partililerini, terör destekçileri ile kol kola yürütmekten, hele terör örgütü marşını söyleyerek yürütmekten vicdanları rahatsız olmuyor mu? Doğrusu merak etmemek mümkün degil. Partsini, vatanını ve milletini, bayrağını seven CHP’liler, partilerine sahip çıkmalı, partilerini terör örgütlerinin istilasından korumalıdır. Yoksa bu yürüyüş, koskoca CHP’yi marjinalleşmeye doğru götürür ki, ne ülkemize ne milletimize ne de CHP’ye yarar getirmez.
Sevgili dostlar! Bu yürüyüş güya Enis Berberoğlu'nun MİT tırları ile ilgili devletin gizli kalması gereken bilgi ve resimlerini Can Dündar’a verip yayınlatması neticesi hapse girdiği için yürüyüşe başladılar, ancak siyaseti biraz bilenler iyi bilir ki Enis Berberoğlu Genel Başkan yardımcısı, öyle ise Enis Bey kendi başına hareket edemez. Enis Berberoğlu’na yayınlatması için devletin gizli kalması gereken belge ve bilgilerini kim verdi? Sakın Genel Başkan vermiş olmasın! Eğer Genel Başkan vermişse, Genel Başkan'a kim vermiş olabilir? Araştırılıp açığa çıkarmak yargının sorumluluğundadır. Velhasıl görünen o ki, bir kasetle CHP’yi ele geçirenler koskoca partiyi marjinalliğe doğru götürüyor gibi geliyor, yoksa Onuncu Yıl Marşını terk edip DHKPC marşı ile yürümek neyin nesi?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.