1930 lu yıllardan bugüne kadar çift başlı yönetim göstermiştirki çatal kazık yere batmıyor . 1936 yılında Cumhurbaşkanı ATATÜRK ile Başbakan İnönü anlaşmazlığa düşmüş ATATÜRK İnönüyü başbakanlıktan azletmiş, Celal Bayar'ı Başbakanlığa getirmiştir.
ATATÜRK' ÜN ölümünden sonra Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü ATATÜRK ' ÜN izlerini silmek adına resmi dairelerden ATATÜRK'ÜN resimlerini kaldırıp kendi resmini astırmış, paralara,pullara,Cumhuriyet altınlarına ATATÜRK resmi yerine kendi resmini bastırarak ATATÜRK'ÜN izlerini sildiği görünmüştür.
En iyi geçinen 14 Mayıs 1950'de iktidara gelen demokrat partinin iki önemli ismi Celal Bayar ve Adnan Menderes arasında birçok anlaşmazlık cıkmış hatta 1959 yılında Kıbrıs Müzakere'lerine giderken Adnan Menderes'in uçağı Londra yakınlarında düşmüş. Uçaktakilerin tümünün öldüğü kazada Adnan Menderes kazayı küçük sıyrıklarla atlatmıştır. Fırsat bu fırsat diyerek Celal Bayar, Ethem Menderes ve birkaç kişi plan kurmuşlar, Adnan Bey gelmek için acele etmesin, bir süre İsviçre'de dinlensinler, zaten Yüksel ve Mutlu Beylerde oradalar , hanımefendi ve Aydın'ı da oraya gönderelim, bu vesileyle dinlenmiş olurlar, derler. Bu planı Adnanbey'e iletmek üzere kendiside cerrah olan Gata Komutanı Recai Ergül Paşayı görevlendirirler. Adnanbey' e bu konu iletilince hemen Londra 'da bulunan Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorluyu çağırıp hemen hazırlık yapın iki gün içerisinde Türkiye'ye döneceğiz der ve iki gün içersinde Türkiye'ye döner.
KAYNAK: (Babam ve ben 155-156 sayfa Aydın Menderes) sanırım Adnanbey' e olan halkın sevgisini kıskanmanın neticesi olarak Adnanbey' i uzaklaştırma planı. bugün Erdoğansız AK Parti ve Erdoğansız Türkiye hayal edildiği gibi, tarih tekerrür ediyor. Ancak o zaman Adnan Menderessiz bir demokrat parti düşünülebilir miydi. 1960 sonrası 1980 yılında Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar TBMMeclisi' ne ya askeri vesayet altında emekli paşalar Cumhurbaşkanı seçtirilmiş yada Askeri darbe ile Kenan Evren Cumhurbaşkanı olmuş. Rahmetli Özal ve Mesut Yılmaz , Rahmetli Demirel ve Tansu Çiller aynı partiden olmalarına rağmen birçok anlaşmazlık yaşamışlar hatta rahmetli Özal' ın Çankaya'dan inip parti kurmayı kafasına koyduğu herkesin malumudur.
Demirel'den sonra yine asker ve bürokrasi baskı ile Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Mesai harici çalışmayan Cumartesi Pazar çalışmayıp migrosa alışverişe giden Emekli Memur Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı Sezer , en sonunda aynı dünya görüşüne sahip olmalarına rağmen ,Milli Güven Kurulu toplantısında Başbakan Ecevit'in suratına Anayasa kitapçığı fırlatmış, toplantı dağılmış, milletin üzerinden silindir geçmiş, gecelik faizler %7500 ' e fırlamış fabrikalar kapanmış , borsa çökmüş , 22 banka batmıştır.
Rahmetli Sakıp Ağa'nın "vah vah vah" bir gecede varlığımın 3de ikisini kaybettim ağam dediği , sanki bugün söylemiş gibi kulaklarımda. O günleri ve nankör kedi söylemlerini unutmayın lütfen .
Abdullah Gül - Recep Tayip Erdoğan , Recep Tayip Erdoğan ve Binali Yıldırım'ın arasında problem çıkmadığına bakmayın, onlar 40 yıllık dost ve arkadaş. Mevcut sistem ile daha sonra hele millet tarafından seçilen güçlü Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında problem çıkmayacağının garantisi var mı. Öyleyse çift başlılığın ortadan kaldıran anayasa değişikliğine EVET denilmelidir.
Hem Kenan Evren' e göre hazırlanan şimdiki sistemde Cumhurbaşkanın sınırsız yetkisi olmasına rağmen sorumluluğu yok , yeni sistemde Cumhurbaşkan'ın attığı her imzadan sorumlu olduğu unutulmamalı. Sanırım CHP'nin itirazı %25 lerde çakılıp kalan CHP 'nin mevcut sistemde koalisyonlada olsa iktidarın bir tarafında tutabilecek olması. Yeni sistem koalisyanlara imkan vermediği için şansının olmadığını düşünüyor olması ancak CHP dersine iyi çalışıp , milletle ,milletin değerleriyle barışması, milletin tavsip edebileceği Cumhurbaşkanı adayıyla milletin huzuruna çıkması halinde neden şansı olmasın. Herşeye hayır demeyi muhalefet olarak görmeye devam eder marjinal kesimlerle omuz omuza siyaset yapmaya devam ederse kendileri bilir . CHP önce hedefini iyi belirlemeli hedef iktidar olmakmı, muhalefetten düşmemek mi?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.