Bugün (30 Ocak) ilginç bir olay yaşandı. Aydın Valiliği ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün büyük emek ve özverileri sonucunda hayata geçirilen ve 2 hafta önce Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilen Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ni ziyaret ettim.
*
Aydın için büyük bir yatırım olması dışında benim için de ayrı bir anlamı var. 4 yıl önce proje henüz fikir aşamasındayken yatırım için onayı alınmak üzere Sn. Cumhurbaşkanına sunulması amacıyla ilk tasarım görsellerini hazırlama işini Cemre Şahin Mimarlık olarak üstlenmiştim. Nitelikli bir projenin Aydınlıya kazandırılması ve bunda ufak da olsa payımın olması heves ve heyecanıyla gece gündüz çalıştığımı hatırlıyorum. Aynı özveriyi, çok daha fazla emekle mesai mevhumu gözetmeksizin gösteren dönemin ve günümüzün değerli Valileri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ve kurum çalışanlarının da gösterdiğine yakından şahit oldum.
*
Herkes bugünün hayalini kuruyor, müze ve rekreasyon alanından daha fazla kişinin istifade edebilmesi için güzergahtan geçen tur araçları dahi hesaba katılarak bir öngörü oluşturuluyordu.
*
Ancak gelinen noktada, bir pazar günü hevesle çoluğuyla çocuğuyla gelen ve dakikalarca sıra bekleyerek müzeye girebilen vatandaşlar, müze personelinin üslupsuz tavırlarıyla kovuldular.
*
Daha çok kişinin müzeye ilgisini arttırabilmek için verilen onca emek, personelin saat 17.25te “müze kapanıyor hadi, hadii kapanııyor!” cümleleriyle hiç edildi adeta. İçeride bir teyzem son bir cümle okuyor, bu hanımefendi kulağının dibine yanaşıp stresli stresli “aşağı iner misiniz müze kapandı” diyor. Ne güzel insanlar müze geziyorlar, teşvik etmek yerine böyle kovmak saygısızlık olmuyor mu diyorum, “siz mesaili çalışmıyorsunuz herhalde” diyor hanımefendi.:) Bir de parmağıyla işaret ederek “bakın vali yardımcısı orada gidin şikayet edin, kime şikayet ederseniz edin.” diyor.
E liyakatsizliğe bu sebeple karşıyız zaten, had uslup bilmeyen ve yaptığı işin önemini anlamayan kişiler, layıkıyla yapabilecek insanların işini engelliyorlar.
*
Türkiye’de Avrupa’da sayısız müze gezdim, böyle bir yaklaşımla hiçbir yerde karşılaşmadım. Müzelerin kapanma saati vardır ancak içeriye alınmış bir kişi bu şekilde çıkarılmaz; bu en basit tabirle insani bir tavır değildir. Saygısızlıktır. Hem kovulan kişiye, hem de “bu yatırımdan bir fazla kişi dahi faydalansa kârdır” diye gecesini gündüzüne katan sayısız emekçiye. Öte yandan bizim kültürümüzde misafirperverlik vazgeçilmez bir unsurdur, müze gibi kamusal bir yapının da temel taşı olması gerekir.
*
Öneri olarak, 1 dakika dahi mesaisinin uzamasına tahammülü olmayan kişiler bu tür temsil mekânları yerine farklı kurumlarda görevlendirilebilirler. Yok bu kişilerin arkası çok sağlamsa(!), müzenin hakkıyla gezilme süresi hesaplanır ve o süre kadar öncesinde müzeye ziyaretçi kabul edilmeyebilir.
*
Aksi halde Aydınlıya hizmet getirildiğine, o hizmetten kovulan vatandaşı inandırmak çok zor.
*
DİPNOT. ‘Demokrasi’yi temsil etmek üzere adı belirlenen bir mekânda da ‘mesai engeli’ çok manidar, bir mesaj taşıması için bilerek mi kurgulandı bilmiyorum ancak bence olmamış.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.