Takip Et

AYDIN’IN YENİ İMAR YÖNETMELİĞİ, KENTİMİZ NASIL ŞEKİLLENİYOR? - 3

Merhaba değerli okurlar, bugün köşe yazıma konu mevzuatla ilgili üçlememi tamamlıyorum :) Bu yazımda, imar affına verilen destek, balkonların küçülmesi ve mevzuatın olumlu maddeleri alt başlıklarını vereceğim. İlk konum; Aydın Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği aracılığıyla hükümetin imar aflarına verilen referans ve destek olacak. Bugüne kadar muhalif ve iktidar belediyeleri tarafından çıkarılan imar yönetmelikleri içerisinde imar affına referans veren tek belediye bizim belediyemiz oldu.

İMAR AFFINA VERİLEN DESTEK

İmar yönetmelikleri tüm kentin planlanmasında önemli temel standartları belirler. Bunlardan biri de yapı yapılabilecek parsel büyüklükleridir. Öncelikli olarak şehir plancılarının teknik alanına giren bu konu, kent içindeki tüm yaşam konforunuzu etkiler. Genel kent estetiğinden trafik düzenine, sokakta yürürken aldığınız güneşten kaldığınız gölgeden, evinizin içine giren temiz havaya kadar her şey toprakların ne kadarlık kısmına ne kadar büyüklükte bir inşaat yapılacağı ile ilgilidir. Bu nedenle parsel büyüklüklerini belirlemek belediyelerin üzerinde üstün titizlikle çalışmaları gereken en hassas ve önemli görevlerinden biridir. Belediyeler çıkardıkları imar yönetmelikleri ile kentin fiziksel ve sosyol yapısına göre asgari parsel büyüklüklerini belirler. Bu asgari büyüklüklerin altında kalan parsellerde yapı yapılmasına izin vermez. Adı da o yüzden «asgari büyüklük»tür. Olması gereken de budur. Ancak Aydın Büyükşehir Belediyesi çıkardığı imar yönetmeliği ile kendi belirlediği asgari parsel büyüklüklerine uymayan parsellerde de yapı yapma izni verebileceğini ve bunun da referansının, parselin yanında bulunan imar aflı yapı olacağını yayımladı. Bu çok korkunç bir durum.

İmar affı başlı başına derin sancılı bir konu. Hepimizin bildiği haliyle; deprem mevzuatı da dahil olmak üzere imar mevzuatlarına uymayan, mimarlık ve mühendislik hizmeti almamış, yapımı sürecinde ve bitiminde denetlenmemiş, ruhsatlandırılmamış yapıların, sadece sahiplerinin «benim yapım güvenli» beyanı vermesi koşuluyla «yapı kayıt belgesi» düzenlenmesi ve devlet kayıtlarına işlenerek yasal hale getirilmesi olayıdır. Zaten milyonlarca canı sağlıksız yapılar nedeniyle depremlerde kaybettiğimiz bir ülkede Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin mevzuatına imar aflı yapıları dahil etmesi bile en basit tabirle saygısızlıkken, yeni yapılaşma düzenini dahi bu yapılara göre belirlemesi akılla izah edilebilecek bir şey değildir. 

Bir diğer açıdan: Şuan yasalara uyan erdemli bir vatandaş elindeki arsası asgari büyüklüğü karşılayamadığı için yapı inşa edemezken, zamanında mevzuatlara uymaksızın izinsiz yapı inşa eden vatandaş yanındaki arsasının ölçüleri ne olursa olsun Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin ona sağladığı ayrıcalıkla yeni yapılar inşa edebilecek. Pes. Kim bu yasaları hiçe sayan vatandaşlar, gerçekten önemli birileri olmalı... Peki bu durumun insanlarda yarattığı adaletsizlik duygusu, zaten çokça zedelenmiş olan yasalara güven duygusu olacak? Bu konular sağlıklı kentleşmenin yanı sıra, sağlıklı ve ahlaklı bir toplum oluşumunda tahmin edilenden çok daha önemli konular ancak siyaset içerisindeki kişisel ve günlük menfaatlerin yanında lafı bile olmuyor.

 

BALKONLARIMIZ KÜÇÜLÜYOR

Biz mimarlar bir arsaya yapı projesi çizerken tekniğin gerektirdiklerinin yanında bir de mevzuatın gerektirdiği sayısız ve kimi zaman anlamsız çok fazla hesap yapmak durumundayız. Sizlerin bildiği inşaat alanı, yapının taban alanı gibi hesaplamalar dışında farazi bir ’emsal hesabı’ da vardır ki evlere şenlik. Bizlerin de yer yer anlamakta zorlandığımız bu hesabı size burada anlatabilmem mümkün olmasa da şu şekilde özetleyebilirim; bir yapı inşaat ederken belirli bir m2 sınırı vardır ancak bazı alanlar-mahaller bu sınır içerisinde sayılmaz. Balkonlar da kısmen bu alanlar içerisindedir. Örneğin 100 m2’lik bir sınırı olan ev için, 100 m2’yi tamamladıktan sonra, üzerine bir de 20m2’ye kadar istenilen ölçülerde balkon yapabilmek serbestti. Ancak Aydın’ın İmar Yönetmeliği’nde bu sınırlandırıldı. Balkonların sadece 1.5 metre genişliğine kadar olan kısımları bu alan sınırlamasına dahil edilmeyecek, eğer daha geniş balkon yapılacaksa o geriye kalan kısımlar örnekteki bu 100m2 içerisinde kalmak zorunda. Bu durumda, odaların da belirli ölçü sınırlamaları olduğu için bu ölçüleri daraltamayan ya da daireyi küçültmek istemeyen müteahhit balkonu 1.5 metre genişlikte bırakmak zorunda kalacak. Çünkü üzerine eklenen her alan için, dairenin odalarını küçültmek gerekecek. Böyle bir düzenlemeye ne gerek vardı, Aydın gibi bir iklimde ve balkonun önemli bir rol oynadığı sosyal yaşantı içerisinde.?.. Anlamış değilim. Yani sevgili okurlar yeni yönetmeliğin bir sonucu olarak, Aydın’ın yeni yapılarında büyük oranda balkonlar küçülmüş olacak... 

OLUMLU MADDELER

Mevzuatın uygulanması sürecinde, her arsanın bulunduğu konumu, biçimi ve üretilecek yapının özellikleri açısından biricikliği nedeniyle, ön görülemeyen pek çok sorunun daha yaşanması normal bir süreç olarak görünmelidir. Ancak mevzuata ilk bakışta ön görülebilen bu sorunların yaşanacak olması ve dahası bu sorunları çıkarmak/göz yummak son derece anormal bir süreçtir. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından, daha bu sorunlar yaşanmadan yapılabilecek müdahalelerin yollarının aranması gerekir.

Gelgelelim mevzuatta olumsuzlukları farkettiğim kadar, küçük bir madde olarak anlaşılabilse de etkilerinin oldukça önemli olacağını düşündüğüm ve özellikle «kent estetiğinde yapılacak uygulamalar» başlığı ile mevzuata giren olumluluklar da var. Nitekim, Aydın’ın kendine has imar yönetmeliğinin hazırlanması talep ve ısrarlarımızın beklenen sonuçları da bunlar. 

Az önce değindiğim proje sürecindeki hesaplamalardan biri de ağaç hesabı. Bahçe alanlarında her 30m2’de bir ağaç dikilmesi gerekiyor. Yeni yönetmelikte buna güzel bir detay eklenmiş: «sadece ilgili idarenin belirleyeceği türde bir ağaç» dikilebileceği. Zira sadece iskan ruhsatı alınabilmesi için idareten iklime ve coğrafyaya uymayan ve dolayısıyla söz konusu maddenin amacı olan yeşil alana istenen katkıyı vermeyen ağaçların dikildiğine çokça tanık olmuştuk. Bu noktada idarenin her parsel özelinde değişiklik gösterebilecek toprak ve bulunduğu çevre şartlarına uygun ağaç türü belirlemesi sağlıklı olacaktır.

Yapılı çevrede gezerken beni ve eminim sizi de rahatsız eden bir diğer konu da klima motorları, kombiler kollektör paneller, anten grupları. Görüntüde verdiği düzensizliğin ve yarattığı huzursuzluğun yanı sıra teknik açıdan sebep olabilecekleri pek çok kaza da yeni yönetmelikle engellenmiş olacak.  Paneller ve antenler artık bina cephelerine asılamayacak, klima dış üniteleri ve kombilerin bina cephesinde yer alması durumunda projede düzenleme ve gizlenme şekilleri belirtilmiş olmak durumunda. Aynı biçimde çatıda yer alan güneş enerjisi ekipmanları için de bir düzenleme getirilmiş. Yüksek bir yerden Aydın’a bakmak çok tatsız bu çatı mevzusu nedeniyle. 

Aynı biçimde, cam balkonlar, dış aydınlatma, tente, panjur, pergola ve bunun gibi yapı ruhsatına tabii olmayan yani projelerde işlenmemiş uygulamaların da cephe bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması için apartman/site yönetimi zorunlu standartlar belirlemek durumunda. Bu konuda ilgili belediyesince bazı önemli kararlar alınması gerektiğini de düşünüyorum, özellikle sosyal medyamı takip edenler bilir ki Aydın’daki dış cephe aydınlatmaları ile ilgili çok da iyi şeyler düşünmüyorum:)

Bu bahsettiğim maddeyi güzel güzel ve umutlu umutlu okurken en son bendinde şöyle bir şeyle karşılaşıyorsunuz «hiçbir yapıda asmolen döşeme yapılamaz». Haydaa. Yine yapı biliminin hiçe sayıldığı bir madde ve yine bir ağız tadıyla umutlanamadık diyor ve bu üçlemeyi olumsuzlukların giderilmesine olumlulukların geliştirilmesine dair temennilerimle kapatıyorum.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.