Aslında erken seçim sürpriz değildi benim için. Aylardır sosyal medya hesabımdan yazdığım yazılarla dikkat çekmek istedim bu konuya. Erken seçimi bildim bilmesine ama baskın seçim sürpriz oldu.
Nasıl olmasın ki? Erken seçimden söz edildiğinde “erken seçimden söz etmek bile vatan hainliğidir” açıklaması yapanların, bu konu ile ilgili hiçbir şey dememişler gibi iki ay sonrasına seçimleri dayatmasıydı şaşkınlık. Kandırıldık, aldatıldık, arkadan vurulduk açıklamaları ile geçmişte yapılan tüm hataları bir çırpıda unutturduklarını sananlar için böylesi bir karar da sürpriz olmamalıydı aslında. Keza çok değil, daha iki yıl öncesine kadar ittifak yaptığı parti lideri de iktidar partisi genel başkanı leyhinde ağza alınmayacak hakaretlerle saldırması ve bunlar hiç olmamış yaşanmamış gibi işi nuttuğumuzu sanan ittifak partisi lideri için de durum aynıdır. Demirel’in “dün dündür, bugün ugündür” mantığına bile salâvat okutan gerçekler bence artık milletin çok büyük bölümünde tepkiye dönüşüyor artık. Halkın dilinde konuşulan gerçek ise; Meral Akşener’in partisini seçimlerden dışlayıp kaybedecekleri oyların bir kısmını alabilmek şeklinde. Gerek sosyal medyada, gerek sokaklarda iletişim halinde olduğun halk katmanlarının açıklamaları böyle… Gelelim ana muhalefet partisine!
Her zaman olduğu gibi gafil avlanmayı alışkanlık haline getiren ana muhalefet partisi genel başkanı, baskın seçim kararı sonrasında alı al moru mor “biz hazırız” dese de, inanın hala şokta.
Kendisinin aday olması doğrultusunda yapılan baskılar bir yana ya seçilemezsem, milletvekilliğinden de olursam kaygısı ile iki arada bir derede. Gerçekten tam bir açmazda! Bir de geçmişte yaşanan Ekmeleddin dayatmasının vicdani korkusu var. Kafasından geçen(ya da şartlandırılan) İlhan Kesici gibi isimlerden birini açıklarsa inanılmaz oy kaybedeceğini biliyor. Ben de buradan yazıyorum tarihe not düşmek adına; böyle bir isim açıklarsa %18’de çakılacak bunu not düşün. En son sıkıntısını da paylaşayım hemen. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapı-
lan yoklamalarda en çok teveccüh gören isimdi. O zaman Eskişehir Anadolu Gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni olarak yaşananlara yakın şahidim. Ama bir gecede apar topar açıklanan
isim maalesef Ekmeleddin oldu. Gelen tepkilere ise “tıpış tıpış sandığa gideceksiniz” türünden absürt bir açıklama ile tarihe geçti. Geçtiğimiz hafta önce ben de sosyal medyadan(15 kişilik bir kitlemin olduğu profil sayfamın yanı sıra Sosyal Gazete adlı grubumdan minik bir kamuoyu yoklaması yaptım.
Minik dediğime bakmayın yüzlerce paylaşım bine yakın yorum oldu. Tabii ki 81 vilayetin 81’inde de tanınan ve adı anıldığında sempati ile söz edilen Yılmaz Büyükerşen açık ara ilk sırayı aldı. Kendisi
ile yaptığı telefon görüşmesinde “hocam, geçtiğimiz seçimlerde de sessizliğinizi korudunuz şimdi de aynısını mı yapacaksınız” dediğimde hayır, sessiz kalmayacağım öğleden sonra adaylığımı çıklayacağım dedi. Sözünü de tuttu… Kemal Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayarak adaylığını bildirdi. O an itibarı ile Kılıçdaroğlu’nun kroşe yemiş boksörler misali abondone olduğuna iddiaya girebilirim. Bu kez de Yılmaz Büyükerşen göz ardı edilir kamuoyu tercihi göz önüne almaz ise, tanıdığım Yılmaz Hocamın
ilerde bunun hesabını soracağını çok iyi bilenlerdenim… Tekrar tarihe not düşsün diye anımsatıyorum;
Kemal Kılıçdaroğlu bir hata daha(biz iyi niyetle hata diyelim, dayatma ya da icazet demeyelim)yaparsa
onun da CHP’nin de son hatası olacak. Yakından tanıdığım Hocamın her yerel seçimde hem MHP hem AKP’li nice seç- menden oy aldığını, sempati duyulduğunu bilmiyorsanız; Eskişehir gezisi düzenleyin şöyle 2 Eylül ya da İsmet İnönü(Doktorlar) Caddesinde gelen geçen binlerce insan sorun. Ya da benim sosyal medya hesaplarımdan yapılan anket sonuçlarına bir bakıverin lütfen. Ben Cumhurbaşkanlığa yakışacak ve halkın büyük oranda teveccüh göstereceği ismi de tarihe not düşeyim; Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen. Nokta…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.