Değerli Denge gazetesi okurları, geçen hafta çocuklara sınır koyma yazımdan sonra yaşı küçük ama ruhu büyük bir okurumdan beni duygulandıran bir mail aldım. 11 yaşındaki bu kızımız, mailinde özet olarak şu ifadeleri kullanmıştı. “Utku abi, anne ve babaların çocuklarına sınır koymaları konusunda yapmaları gereken davranışları yazmışsın. Ben de ileride anne olduğumda dediklerini yapacağım. Bu haftaki yazında anne ve babaların, çocuklarına nasıl sevgi göstermeleri gerektiği, yalnız kalan, kendisi ile az ilgilenilen çocukların neler yapması gerektiği konusunda önerilerde bulunabilir misin?”
Bu mailin içeriği daha uzundu. Ancak kendisi, isminin ve kendisini tanıtacak bilgilerin yer almaması şartı ile bu haftaki yazımda kendisinden bahsetmeme izin verdi. Buradan kendisine çok teşekkür ederim. Bu mailden sonra kayıtsız kalamazdım. Çünkü bu kızımız, sizin de çocuğunuz olabilir. Sizin çocuğunuzun dile getiremediği şeyleri dile getirmiş olabilir. Bazı anne babalar, otoritelerini kaybetmekten korktukları, çocuğun şımaracağından çekindikleri ve günlük işlere fazla yoğunlaştıkları için çocuklarına yeterli ilgi ve alakayı göstermiyorlar.
Anne ve babalar her ne yaşamış olursa olsunlar, ister hayatın zorlukları, ister yoğun geçen bir iş günü fark etmez. Çocuklarınıza yeterli ilgi ve şefkati göstermek zorundasınız. Büyük küçük fark etmeden çocuğunuzu ihmal etmeniz ona yapılacak en büyük kötülüktür ve telafi edilemez pişmanlıklar yaratır. Hiçbir yaşamsal stres, kötü geçmiş bir gün, çocuğunuzdan değerli değildir. Ebeveyn olarak sizler, bugün yaşadığınız stresi, kötü günleri unutacaksınız ama çocuklarınız ilgisiz, kendileriyle ilgilenilmeyen günleri unutmayacaklar. Bunun yaralarını bir ömür taşıyacaklar. Yatarken öpülen bir çocuk, eve dönerken alınan küçük bir hediye, okul kapısında ya da okuldan eve geldiğinde kendisini sevgi ile karşılayan, öpen anne ve baba, kendisi ile oyun oynayan, onun sorunlarını dinleyen anne ve babaların yarattığı mutluluk, çocuk için paha biçilemezdir.
İş güç bahanesi ile evini, çocuklarını ihmal eden, kendi yaşamsal aktivitelerine fazla odaklanan anne ve babalar, bugünü kaçırdıkları gibi geleceği de kaçırıyorlar. İsterseniz dünyanın en önemli görevi sizde olsun hiç fark etmez. Ne olursa olsun günde belli vakitlerinizi çocuklarınıza ayırmak zorundasınız. Bu, çocuklarınızın bilişsel ve ruhsal gelişimi için çok büyük bir gerekliliktir. Dışarıda ya da işinizde yaşayacağınız mutluluk, bir çocuğun kendisi ile ilgilenildiğinde yaşayacağı mutluluktan çok önemli değildir. Ebeveynler, yaptıkları hataların farkına yıllar sonra varıyorlar. İlgisiz anne ve baba tutumlarına maruz kalan çocuklar, anne ve babalarının ilgilerini çekebilmek adına olumsuz davranışların içerisine girebilmektedirler. Kendisi ile sadece olumsuz davranışlar sonucunda ilgilenildiğini öğrenen çocuk, bunu davranış haline getirip bir ömür boyu aynı ilgiyi görmek adına yaşına uygun olumsuz davranışlarını sürdürebilmektedir. Eksik kalan sevgiye ulaşma hedefini, farkında olmadan, bilinçaltı düzeyde yaşamsal amaç haline getiriyor.
Son olarak ilgisiz bir ailede büyüyen, varlığı kabul edilmeyip yeterli sevgiyi göremeyen çocuklar, ruhun gıdası olan sevgiyi dışarıda aramaya başlayacaktır. Yaşı ilerledikçe aile ile çatışmaları artacak, aileden uzaklaşmaya başlayacaktır. Geleceğinizi kaybetmemek için bugüne sıkı sıkı sarılın. Evinize, ailenize, çocuklarınıza zamanında veremeyeceğiniz mutluluk tüm hayatınız boyunca iyileşmeyecek yaralara yol açabilir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.