Öfke, istenmeyen sonuçlara ve karşılanamayan beklentilere verilen normal bir tepkidir. Öfke yaşamın sürdürülmesi için yarar sağlayan, tehditlere karşı uyaran ve yeni öğrenmelerin oluşmasında motivasyon sağlayan bir süreçtir. Ancak öfke, bir sorun çözme aracı haline gelip, davranış olarak sürekli ortaya çıkıyorsa, kırıcı, saldırgan bir tutuma dönüşmüşse kontrol altına alınması gereken bir duygu ortaya çıkmış demektir.
Öfkeyi kontrol altına alabilmek için;
1. olarak öncelikle doğru nefes almayı öğrenmeniz gerekiyor. Herkes doğru nefes aldığını düşünür; ancak doğru nefes almanın da yöntemleri vardır. Doğru nefes alınırken, göğüs yerine diyafram hareket eder. Diyafram solunumunda, alınan havayı akciğere doldururken aynı zamanda karnımızı dışarıya doğru itmeliyiz. Nefesinizi verirken ise karnınızı yavaş yavaş içeriye doğru çekerek diyaframı çalıştırmalıyız. Diyaframın çalışması sonucunda karın bölgesinde ki organlara masaj etkisi yaratarak, karın ve göğüs boşluğunda meydana gelen basınç en aza indirilmiş olur. Nefesinizi veriş hızınızın, alış hızına göre daha yavaş olmasına dikkat ediniz. Doğru nefes alıp verme yöntemini alışkanlık haline getirebilmek için sakin zamanlarda, boş anlarda denenmesi, çalışılması gerekir.
2. olarak öfke anında küfür ya da kaba davranışlarda bulunmak yerine, zihninizde meydana gelen duyguları karşınızdaki kişiye ifade etmeye çalışın. Duyguların ifade edilerek çözüme ulaşılması daha zararsız ve kolay olacaktır.
3. olarak öfke anında geçmişinizde sizi mutlu eden bir anıyı hatırlamak sizi sakinleştirecektir. Öfke anında bu anılarınızın zihninizde canlanabilmesi için sakin zamanlarınızda da bu anı ve hatıraları düşünerek bunu otomatikleştirebilirsiniz.
4. olarak çevrenizdeki kişiler, sizin öfkeli bir birey olduğunuzu belirtiyorlarsa bunu dikkate alın. Kişiler kendilerine karşı taraflıdır. Siz davranışlarınızın normal olduğunu düşünürken karşı taraf agresif ve saldırgan bir kişiyi tarif edebilir. Bunun hakkında düşünmek ve konuşmak farkındalığınızı arttıracaktır.
5. olarak öfke anında suçu hep başkalarına atma eğiliminde olunur. Örneğin “beni o sinirlendirdi”, “hep onun yüzünden sinirleniyorum”, “beni çileden çıkardı” gibi sözler öfke duygusunu sahiplenmeyip, sorumluluğunu almanızı engeller. Unutmayın bizleri öfkelendiren şeyler olay veya kişiler değil, olaylara yüklediğimiz anlamlardır. Aynı olay karşısında bir kişi aşırı derecede öfkelenirken bir başka kişi sakin kalarak çözüm üretmek için çabalayabilir.
6. olarak içinizdeki öfkenin nedenlerini bilemiyorsanız, öfkenizi kontrol altına almakta zorlanıyorsanız, kişisel gelişiminize önem vermeniz yarar sağlayacaktır. Özellikle öfke üzerine yazılmış kişisel gelişim kitaplarını okumak, bu konuda videolar izlemek yarar sağlayacaktır.
7. olarak sizi öfkelendiren olayları yazmanız, öfke anında verdiğiniz tepkileri sakinken not almanız farkındalığınızı arttıracaktır. Yapmış olduğum öfke çalışmalarında kişiler, “bu tepkiyi ben mi vermişim, bu ben değilim” diyerek farkındalıklarını artırarak öfke ile daha kolay başa çıkmaya başladılar. Ayrıca aşırı derecede öfkelenip, öfke patlaması yaşadığınız bir olayı sakinken zihninizde yeniden canlandırarak farklı çözüm yolları üretmeye çalışın. Bu konuda çevrenizde sakin olduğunu bildiğiniz kişilerin nasıl tepkiler verebileceklerini sorarak onların da fikirlerini alın.
Ayrıca kişi geçmişinde öfkeden kazanç sağlamış olabilir. Örneğin öfke ile ev ya da iş yerinde istediklerini yaptırıyor, sözünü geçiriyor olabilir. Böyle durumlar, bilinçaltına öfkenin yararlı bir şey olduğu bilgisi işlenir. Ancak gözden kaçan nokta; öfke ilerledikçe kalp, tansiyon ve şeker hastalıklarının orta çıkmasının artış gösterdiği yapılan araştırmalar ile ortaya çıkartılmıştır. Öfke ile saygı duyulan, sözü dinlenen bir birey olmak yerine; bilgisi, olumlu tutum ve davranışları ile saygı duyulan bir birey olmak uzun vadede hem zihnen hem de bedenen daha büyük yarar sağlayacaktır. Korkulan birisi olmak uzun vadede yalnızlaşmanıza, sosyalleşememenize neden olacaktır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.