Ben T.P. 33 yaşında erkeğim. 8 senelik evliliğimizi bazı problemlerden dolayı bitirme kararı aldık. Bunun yanında 6 yaşında bir oğlumuz var. Ancak çocuğumuza boşanma kararını nasıl açıklayacağımızı bilemiyoruz. Bu süreci en az zararla atlatmak için nasıl bir yol izlemeliyiz. Bu konuda çok çaresiz kaldık.
Anne ve babaların boşanması, aslında çocuğun onlara olan bağını yok etmez. Ancak bu yaş grubunda olan çocuklar anne ve babaların ayrılmasının kendi suçu olduğunu düşünme eğiliminde olup yoğun suçluluk içerisine girebilmektedirler. Ayrıca boşanma sonucunda tamamen terk edileceğini düşünerek bir takım davranış değişiklikleri gözlenmektedir. Bu dönem içerisinde öfke, kızgınlık, yetersizlik gibi duygularınızı çocuğunuza yansıtmaktan özellikle kaçınınız. Boşanma kavramı tek başına çocuğa zarar veren bir şey değildir. Önemli olan bu kriz döneminde birbirinize ve çocuğunuza karşı tutum ve davranışlarınızdır. Bu dönem içerisinde birbirinize sakince, saygılı davranıp bağınızı tamamen koparmamanızı öneririm. Ayrıca boşanmanın ne demek olduğunu eşiniz ile birlikte çocuğunuza anlatmanız gerekir. Boşanma kavramını açıklarken birbirinizi suçlamadan, sevgisizlikten dolayı değil anlaşamadığınız için boşanacağınızı ancak boşansanız bile çocuğunuzu hala çok sevmeye devam edeceğinizi sadece karı koca olmayı bıraktığınızı ama anne ve baba olarak hayatında her zaman olacağınızı, istediği zaman görüşebileceğinizi ifade ederek endişesini bir nebze olsun giderebilirsiniz. Ayrıca boşanma sürecinde evden ayrılmak konusunda acele etmemenizi öneririm.
Ben H.S 29 yaşındayım ve 4 senelik evliyim. Kocam ile son zamanlarda çok fazla tartışıyoruz. Anlaşabildiğimiz ortak konu kalmadı desem yeridir. Sürekli bir zıtlaşma içerisine girdik. Ben hatalı olduğum konularda özür dilerken kendisi haksız olduğu olaylardan sonra özür dilemeyi geçtim kalbimi onarmak için hiçbir şey yapmıyor. Sürekli özür dileyen ben kendisi sanki hep haklıymış gibi davranıyor. Bu durum beni yıpratmaya başladı. Birbirimize nasıl davranmamız gerekiyor?
Evlilik gibi iki farklı karakterde ki insanın bir araya gelerek oluşturmuş olduğu kurum içerisinde zaman zaman çatışmaların yaşanması çok normaldir. Ancak anormal olan şey eşlerin birbirine karşı bu çatışmalar içerisinde güç ve iktidar savaşı içerisinde olmaları, sürekli suçlama eğiliminde olmaları ve kapalı bir iletişim kurmalarıdır. Evlilik içerisinde sabır, sadakat, koşulsuz sevgi, tutku ve saygı olursa ilişkinin kalitesi de artar. Eşlerin birbirine karşı açık iletişim kurmaları, olaylar karşısında herkesin kendi sorumluluğunu kabul edip suçlama içerisine girmemeleri, sorumluluk almaları evliliğin uzun soluklu olmasına yardımcı olur. Tartışmalardan sonra karşınızdakinin kalbini tekrar kazanmak için söylenen güzel sözler ya da dilenen özürler alçalma göstergesi değildir. Çünkü evlilik güç savaşı değil saygının ön planda olduğu bir ilişki çeşididir. Özür dilemek ve güzel sözler söylemek ilişkiyi onarıp canlı kalmasına yardımcı olur. Sizin haklı olduğunuz noktalarda eşinizin özür dilememesini, neden özür dilemediğini, özür dilerse kendisini nasıl hissedeceğini sakin bir üslup ile onunla konuşmanızı öneririm. Özellikle bu konuşmayı ikinizin de sakin olduğu, tartışmanın olmadığı anda yapmanızı öneririm. Özür dilerse, kendisinin sizin gözünüzde küçülmeyeceğini aksine bunun sizi mutlu edeceğini belirterek eşinize bu konuda destek olabilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.