Değerli Denge okurları,
Bugün 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı'nın son günü. Milyonlarca öğrenci ve aileleri, bugün karne heyecanı yaşayacak. Bugün ailelerin karnelere gösterecekleri tepkilerde dikkatli olmaları gerekmektedir. Karnedeki başarı ya da başarısızlığın sadece öğrencinin değil, ailenin ve öğretmenin de sorumluluğunda olduğu unutulmamalı.
Karne, sadece içinde bulunulan döneme özgü bir değerlendirmedir. Sadece çocuğa ait bir değerlendirme değil aynı zamanda aileyi ve öğretmeni de kapsayan değerlendirmedir. Burada sadece çocuğu sorumlu tutup bu konuda sadece çocuğu suçlamak yanlış bir davranış olur. Karnede yer alan yüksek notlar büyük bir başarı ya da düşük notlar büyük bir başarısızlık değildir. Sadece içinde bulunulan döneme aittir ve bu dönem içerisinde yaşanan birçok durum, bu süreci etkilemiş olabilir. Dönem içerisindeki ailevi problemler, dikkat eksikliği, okula uyum problemleri, arkadaş ilişkilerindeki olumsuzluklar, öğretmenleri ile ilişki kurmakta güçlük gibi birçok sebep karnedeki notları etkileyebilmektedir. Karnenin doğru değerlendirilmesi gerekir. Karnede düşük notlar varsa bu notların neden düşük olduğu hakkında araştırmaların yapılacağı gibi aynı zamanda yüksek olan notların nasıl yüksek olduğu konusunda da araştırmalar yapılıp çocuğun yetenekleri, ilgi düzeyi gibi alanlarının belirlenmesi gerekir.
RUHSAL DURUMU ÇOK ÖNEMLİ
Ayrıca çocuğunuzun dönem boyunca içinde bulunduğu ruhsal durumu da değerlendirmeniz gerekir. Çocuğunuzun dönem içerisinde yaşamış olduğu ruhsal problemler; okula gitmekte isteksizlik, arkadaşlarıyla uyumsuzluk ve okul başarısızlığı şeklinde kendisini gösterebilir. Ailelerin bu durumu doğru anlayıp yaklaşımlarını bu yönde belirlemeleri lazım. Çocuklar düşük not sonucunda yetersiz, değersiz, kötü olmazlar. Bazı durumlarda çocuğun karnesinin kötü olması, aileye ve öğretmenlerine vermiş olduğu mesajdır.
MOTİVASYONUNU ARTIRMALISINIZ
Çocuğunun karnesinin kötü gelmesinin sonucunda cezalandırmak olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebep olur. Aynı şekilde başarılı bir karne sonucunda ödülün işlevselliğe uygun ve manevi düzeyde olması gerekir. Çocuğunuzun karnesi kötüyse, bir ömür yetersizlik algısının oluşmasına neden olabilecek söylem ve davranışlardan kaçınmalısınız. Karne sonucuna göre “sen tembelsin, kötüsün, hiçbir zaman başarılı olamayacaksın vb.” söylemler çocukta kötü bir insan olduğu, hayatı boyunca hep başarısız olacağı algısının yerleşmesine sebep olur. Her zaman söylediğim gibi bugün elinize alacağınız karne, sadece içinde bulunulan dönemi kapsar. Çocuğunuzu karnesindeki notlara göre tembel ve başarısız olarak nitelendiriyorsanız kendinizi de bu kategorilerin içerisine sokmanız gerekir. Çünkü elinize alacağınız karne, sadece çocuğunuzun sorumluluğunda değildir. Karnenin kötü gelmesinin sonucunda aile olarak ne yapmanız gerektiğini konuşmalısınız. Başarısız olunan dersler hakkında yapıcı şekilde konuşmak, çözüm için nelerin yapılabileceği konunda tüm aile bireylerinin fikrini belirteceği bir aile toplantısı, çocuğunuzun öz güveninin tekrar yerine gelmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca başarısızlığın üstesinden gelineceği, çocuğa bu konuda güvendiğinizi belirtmeniz öz güvenin tazelenmesinde bir diğer etken olacaktır. Ayrıca çocuğunuzu diğer çocukların karnelerine göre kıyaslamayınız. Sizin çocuğunuzun kendisince özel bir birey olduğunu, çok iyi başardığı alanlar olduğu gibi başarısız olduğu alanların da olabileceğini unutmayınız. Çocuğunuzun olumlu yönlerini ortaya çıkartmayı, başarılı olduğu alanlarda motivasyonunu artırmayı unutmayınız.
Son olarak bu yaz tatilinde çocuklarınızla kaliteli zamanlar geçirmek sizlerin elinizde. Açık alanlarda vakit geçirmek, sinema, tiyatro gibi etkinliklere katılmak, keşif yapabileceği müzeleri ziyaret etmek, birlikte seçeceğiniz kitapları okuyarak bu alanda tartışmalar yapmanız verimliliği arttıracaktır. Çocuklarınızla birlikte güzel ve verimli bir tatil geçirmeniz dileğiyle.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.