Geçen hafta çocuklarda bağlanmanın neler olduğunu, güvenli ve güvensiz bağlanmanın anne çocuk arasında ki ilişkiyi nasıl etkilediğini ve bağlanma stillerinin yetişkinlik yaşamına etkisinden söz etmiştik. Bu hafta, güvenli bağlanmanın gerçekleşebilmesi için çocuklara bakım veren kişilerin (anne, baba, bakıcı, vd.) nelere dikkat etmeleri gerektiğine değinmek istiyorum.
Geçen hafta bağlanmanın, bebeğin doğumundan itibaren ilk 2 yıl içerisinde gerçekleştiğinden bahsetmiştik. Bu ilk 2 yıl içerisinde tüm insanların temel ihtiyacı olan beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Emme refleksi doğuştan gelen bir davranıştır ve anne ile bebek arasında ki bağlanmanın gerçekleşmesine yardımcı olur. Özellikle anne, bebeğini emzirirken bebeğin kendisini huzurlu hissetmesi sağlanmalıdır. Ayrıca emme davranışı esnasında anne ile bebek arasında göz kontağının kurulması, aralarında ki bağın güçlenmesini sağlar.
Yapılan çalışmalar da ortaya konan en önemli bağlanma stili ise bebeğe dokunmaktır. Hatta bazı araştırmacılar beslenmeden ziyade dokunmanın güvenli bağlanma için gerekli olduğunu belirtmektedirler. Burada ki dokunma sadece bedensel bir temas değil, bebek ile anne arasında karşılıklı bir etkileşimin olması, birlikte oyun oynamaları, bebeğin merak ve araştırma ihtiyacının karşılanması olarak tarif edilebilir.
Ayrıca bakım veren kişinin yani annenin bebeğe karşı tutarlı olması gerekir. Yani bebek her acıktığında yemek bazen geliyor bazen gelmiyorsa, altını kirlettiğinde bazen uzun süre temizlenmeyip bazen hemen temizleniyorsa ya da bebek sevgiye ihtiyacı olduğunda azarlanıyorsa, ağladığı zaman susması için sert tepkiler gösteriyorsa bebeğin zihninde dış dünyanın yani bakım veren kişinin güvensiz bir yapı olduğu imajı oluşur. Bunun önüne geçilebilmesi için tutarlı olmak gerekir.
Bazen bebeğin tavırları, davranışları yakınlık kurmak üzerine olabilir. O anlarda anne kendisine gelen, kendisine olumlu yaklaşan bebeği geri çevirmeyip aynı şekilde gülerek, yumuşak ses tonu ile onunla bağ kurup, yakınlık kurmak istediğini göstermelidir. Ayrıca özellikle bebeği emzirirken ona sevgi ile bakmak, göz teması kurmak beynin sosyal davranışlar ile ilgili bölümünün gelişmesine olanak sağlamaktadır.
Bebek, güvenli olarak annesine gidebileceğini ihtiyaçlarının karşılanıp kendisinin olumlu şekilde kabul edileceğini bilirse kendisini güvende hissetmeye başlar. Bir bebek dünyaya geldiği ilk günlerde dış dünya sadece anneden ibarettir. Anne her şeydir. Soyut düşünme yeteneği olmadığı için, ağladığında anne yanındadır ya da değildir, karnı acıktığında annesi tarafından süt gelir ya da gelmez. Annem birazdan beni besleyecek, şimdi işi vardır diye düşünce yapısı içinde olmaz. Bebek bakıma ihtiyacı olduğunda, bunun giderileceğini öğrenmeye başlarsa güvenli bir bağlanmanın temelleri oluşturulur. Bunun sonucunda bebek dünyanın güvenli, korunaklı bir yer olduğuna ilişkin güven geliştirir. Fizyolojik ihtiyaçları karşılanan, güvende olduğunu hisseden bir bebek artık dış dünya da ki diğer nesneleri, kişileri tanımak, oyun oynamak için enerjisini buraya aktarır. Bunun sonucunda da güvenli bağlanma gerçekleşip, sorunları ile daha uyumlu bir şekilde başa çıkabilen yetişkinliğin temelleri atılmış olur.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.