Takip Et
  • 14 Mart 2022, Pazartesi

BÖYLE DEVE GÜREŞİ OLMAZ, DEVE GÜREŞİ BÖYLE OLMAZ

Yazımın sonunda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Deve güreşlerinin düzenlenmesinde Belediyelerin desteğine evet ama vesayete hayır diyorum. Bu konuda çok eleştiri alacağımı da biliyorum. Olsun varsın. Belediyelerin deve güreşlerini düzenlemeye başladıkları ya da finansörü olmaya başladığı zamanlardan beri Deve Güreşlerinin kültürel ögelerinden bazıları yara almaya, zarar görmeye başladı. Deve güreşlerini festivale dönüştürme çabaları içinde güreşler üzerinde vesayet de oluşmaya başladı. Belediyeler elbette bu etkinliklere destek verecekler, vermeliler ama Deve güreşlerinin yapılması için katlanılan bu desteğin halkın, seyircilerin güreşleri ücretsiz izleme dışında hiçbir katkısı olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

‘’Yeter ki güreşler yapılsın ortaya çıkan maliyeti biz kaldırırız yükleniriz’ ’demek gibi bir düşünce hâkim. Bu düşüncenin oluşmasında en önemli etken ise siyasi güç gösterisinin ve sonucunda siyasi getiri düşüncesinden öte bir şey yok adeta. Sosyal yardımlaşma boyutu ile ilgili en küçük bir olumluluk yok. Oysa yıllardır güreşler sosyal yardımlaşma amacıyla yapılırdı. O ilçenin ileri gelenleri yüklü bağışlarda bulunur, zaten bir varsıllık gösterisi olan Devecilik, deve sahipleri bu güçlerini katmerlemek adına güreşin sonunda kazandıklarını tertip komitesine iade ederler ve bunun onurunu yaşarlardı. Eş dost hatırına o güreşlere gidilir yapılacak olan hayır hasanet işine seyirciler de deve sahipleri de katkıda bulunurlar varsa eksik kalan bir miktar O rakamı da takviye ederlerdi. Deve güreşleri o yerin yerel organizatörleri tarafından yapılır el karıştırılmazdı. Eğer yağmur yağış olmadı ise deve güreşlerinin sonunda zarar oluşmazdı.

HALI GECELERİNE NE OLDU

Cumartesi akşamları ‘’ Halı Geceleri’’ adıyla organizasyon yapılır, bu gecelerde konuklar, deve sahipleri, o yerelin ileri gelenleri varsılları bir araya gelir dayanışma, dostluk geleneği sürdürülürdü. Bağışlar, katkılar, dostluklar buralarda hayat bulurdu. Şimdilerde ise bu etkinlik tam tersine birilerini ağırlama, hoşnut etmeden öteye gitmeyecek şekilde yapılmaya çalışılıyor. Katkı boyutundan ziyade gider boyutu oluşuyor. Elbette eskiden bu kadar deve de yoktu toplasanız 35-40 çift deve güreşirdi bir yerde. Şimdi deve sayısının çokluğu nedeniyle aynı anda çeşitli bölge ve ilçelerde 100 çifte kadar varan deve güreşleri yapmak olanaklı hale gelmiş. Ha bu sayısal durumun nitelik kısmı ise ayrıca bir tartışma konusu. Yeri gelmişken şunu söylemeden geçemeyeceğim. Hem güreşler develerin doğasında olan içgüdüsel olarak ortaya koydukları bir davranış diyoruz hem de güreşler sırasında develerin ağız bağlarından tutup teke indirme çabaları, develerin doğal davranışlarına müdahale yarışları, güreşen develerin etrafında onlarca adam. Cazgırın sürekli ‘’açılın develerin etrafından, oturun’ ’bağırışları. Güreş öğretilebilir bir şey olmadığına göre bütün bunlara ne gerek var. Bırakın da insanlar güreş izlesin. Bu arada Alkışlar güreşen develerin ustalıklarına, pehlivanlıklarına, tertip heyetinin çabalarına, devecilerin fedakârlıklarına, sahada emek harcayan urgancısından, ağız bağcısına, hakeminden cazgırına, savranından saha komiserlerine ve elbette güreşe bin bir fedakârlıklarla gelen izleyicilere, dayanışma dostluk çabalarına olsun diyorum. Elbette güreşlere olumlu katkılar koyan yerel yöneticilere gelsin alkışlar. Siyasi güç gösterisi olacak davranış ve gösterilere, siyasi alkış ölçerlere değil.

Velhasıl ‘’devecilik ve deve güreşleri her geçen gün büyümekte, geleneksel kurallar içerisinde sosyalleşmemiş aktörler de bu işe dâhil olmaktadır. Bu durum ise deve güreşi organizasyonlarında kural ve örgütlenmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu yönde 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren devecilik kültüründe örgütlenme faaliyetleri başlamış, bunu federasyonlaşma çalışması izlemiş; tüm bu süreçler ise 2012 yılında Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu’nun kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Federasyonun ve federasyona bağlı olan derneklerin deve güreşlerinde belli ölçüde etkisi olmakla birlikte, yeterli bir örgütlenme düzeyine ulaştığı söylenemez. Bu süreçte yine deve güreşleri içerisinde güreşlerin organizasyonunda yer alan aktörlere görev düşmektedir. Güreşi yapan yerel yönetimlerin güreşleri mutlaka devecilik kültürü ve deve güreşi dernekleri ile yapması sağlanmalı ve güreşler federasyonun denetiminde gerçekleştirilmelidir. Mevcut federasyonun deve güreşlerine dair tüzük ve yönetmelikleri bulunmaktadır. Ancak bunların yaygınlaştırılması güreşleri yapan aktörlere, dernek yönetimlerine ve federasyon yönetimine bağlıdır. Aksi takdirde deve güreşleri her geçen gün alan kaybedecek, geleneksel formunu yitirecek ve deve güreşleri de yerel yöneticilerin elinde birer miting alanı haline gelecektir. Bu arada sözüm hem ilçe belediyelerine, hem de Büyükşehir Belediyelerine. Şu an itibariyle merkezi ya da yerel vesayet altına tam olarak girmemiş olması nedeniyle övündüğümüz bu kültürümüzü, bu mirasımızı kaybetmemek dileğiyle. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.