Aslına bakarsanız ben bir arkeolog, yada tarihçi değilim. Ama son zamanlarda bu köşede naçizane yazmaya çalıştığım konular ağırlıklı olarak bu alanlarda olmaya başladı. Bu alanlarda tarihi kültürel varlıklarımız gibi konuları yazmam konusunda beni hem cesaretlendiren, yüreklendiren hem de bilgilendiren çok değerli bilim insanı, memleket sevdalısı arkadaşlarım oldu. Adnan Menderes Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Dr. Sedat AKKURNAZ, Kanada Toronto Ticari Ateşesi Sayın Mehmet EKİZOĞLU gibi. Öte yandan tarihe not düşebilme adına bu çalışma ve yazıları sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Bunları yazarken yaparken sizlerin destek, öneri ve eleştirilerine de açık olduğumun bilinmesini istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde yerel medyada ve sosyal paylaşım sitelerinde yer alan haberlerde Yenipazar İlçesi Donduran Kulesinde(kalesinde değil!) restorasyon (neden yenileme demediğimiz de ayrı bir konu )çalışmalarının başlayacağına yönelik haberlere rastladık. Öncelikle konunun gündeme gelmiş olmasının ve Donduran Kulesinin korunmasına olan ihtiyacın ön planda değerlendirilmiş olmasının sevindirici. Sosyal medyadan ve Yenipazar Belediye Başkanı Sayın Yüsran Erden tarafından verilen bilgiye göre, Donduran Kulesi restorasyon projesi Aydın Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır. Çok Güzel.. Çok önemli, çok sevindirici. Nitekim Donduran kulesinin turizme kazandırılması konusunda uyarılarımız çalışmalarımız olmuştur .
Ancak Restorasyon projesinin mahiyeti ve detayları kamuoyuyla henüz paylaşılmadığı için nasıl bir restorasyon yapılacak, bilemiyoruz. Geçmişte, Yenipazar Çamlık Yer Değirmeninin "restorasyonunun" yeldeğirmenin yıkılıp yeniden yapılmasıyla sonuçlandığını hatırlıyoruz. Öte yandan sıkça duyduğumuz çarpık .saçma sapan restorasyon örneklerine de şahit oluyoruz. Kamuoyunda çok tartışılan Şile Kalesi restorasyonunun "Sünger Bob" benzetmelerine konu olduğu gibi.
Sözümüzün burasında Donduran Kulesinin tamamen yeniden yapılmaya değil, münkün olan en iyi haliyle aslına uygun yenilemeye, korunma önlemlerine, stabilizesinin temin edileceği sağlamlaştırma müdahalelerine ve toprak altında olması muhtemel diğer arkeolojik ve kültürel değer taşıyan varlıklara zarar vermeyen bir çevre düzenlemesine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan en önemli hususlardan bir tanesi, Kule restorasyonu yapılırken, iş makinelerinin kule alanına sokulup kulenin ve bölgenin zarar görmesi ihtimalinin önlenmesidir. Bu bakımdan diyoruz ki, restorasyon projesinden belki de daha önemli olan, projeyi uygulayacak inşaat şirketinin ve çalışanlarının uygulama tarzı olacaktır. Projede detaylı belirtilmemesine karşın, şartnamede muhakkak yer verilecek olan "zarar vermeme" hususuna ayrıca dikkati çekmek istiyoruz.
Zira, muhtemelen törende yapılacak olan konuşmalar ve yapılacak alkışlardan sonra saha ve kule inşaat işçilerinin ve ustalarımızın eline kalacaktır. Muhakkak inşaat mühendisleri, kontrolörler belirli zamanlarda çalışmayı kontrol edeceklerdir. Buna karşın, işçilerimizden birisi yanlışlıkla bir duvarı yıktığında veya malzeme getiren bir kamyon yanlışlıkla ileri gidip bir zarar verdiğinde ertesi gün gelen mühendisin rapor tutması, mahkemeye intikal edecek konu bizim kültürel varlıklarımız için zararı geri getiren bir önlem olmayacaktır.
O zaman ne yapılmalı?
O halde, yapılacak olan proje detaylarının kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir. Projenin uygulanması sırasında çevredeki diğer kültürel varlıklara ve kulenin kendisine zarar vermesi muhtemel unsurlar ilgililerce izlenebilmeli ve görülebilmelidir. Toplumsal denetim ve yerel demokrasinin gereğinin de bu olduğunu düşünüyoruz.
Donduran Kulesi turizme kazandırılmalı.
Kazandırılmalı, kesinlikle doğrudur. Bu kazandırma işlemi projede nasıl öngörülmektedir?
Çevre düzenlemesi nasıl yapılacaktır? Örneğin otopark düşünülmekte midir? Öyleyse nereye yapılacaktır? Donduran mahallesinde proje kapsamında ne gibi yönlendirmeler düşünülmektedir? Örneğin kule yolu üzerinde bulunan tarihi ikiz çeşmeler de bu projeye dahil edilebilir mi? İhale süreci ile birlikte restorasyon çalışmalarının 2020 yılı sonuna kadar tamamlanacağı öngörülüyor. Bu kadar kısa sürede ki 6 ay gibi bir sürede nasıl titiz bir restorasyon yapılacak bu ayrıca bir soru? Bu sorular aklımıza takılıyor ve Donduran Kulesinin turizme kazandırılması ve gelecek nesillere aktarılması için bazı detayların kamuoyu ile paylaşılmasının yerinde olacağını düşünüyoruz. Öte yandan yeri gelmişken İzmir Denizli Antalya otoyolunun yapılma aşamasında olabilecek muhtemel zararlara da şimdiden dikkat çekmek istiyorum.
Bilgimiz ve ömrümüz oldukça, yerel tarihi varlıklarımız, kültürel varlıklarımız konusunda kafa yormayı da sürdüreceğiz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.