3000 yıldır Mastaura denilen, yerel dille ise yüzyıllardır bizlerin Mastavra dediğimiz Nazilli ilçesinin Bozyurt Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Mastaura Antik Kenti’ne 20 Kasım Cumartesi günü Büyük Menderes Platformu üyeleriyle kültürel bir gezi düzenledik. Bu gezide gördüklerimizi, yaşadıklarımızı bu güzellikleri, bu muhteşemliği bu mirası bu bilgileri bu olağanüstülüğü sizlerle paylaşmazsak hem sizlere, hem kendimize haksızlık etmiş oluruz, bırakın haksızlığı suçlu oluruz.
Çağlar boyunca bölgemize hayat veren, binlerce yıldır yaşam kaynağımız olmuş Büyük Menderes nehrinin bereketli ovalarında, dağlarında hayat bulmuş onlarca antik kentten bir tanesi Mastaura. Bölgemizin, Nazilli’mizin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına nasıl katkı yapılabilir sorularının adeta bir sonucu olarak gündeme getirilen araştırma çalışmalarının bir sonucudur 2021 yılından beri yapılan çalışmalar. Daha önceleri ise 2000 yılının Temmuz ayında arkeolojik araştırmalar başlamıştır. Antik kentte bu zamana kadar yapılan arkeolojik çalışmalar 2000 yılı ve 2021 yılı olmak üzere iki aşamada gerçekleşmiş 2021 yılında başlanılan çalışmalar ise halen devam etmektedir.
Kültürel geçmişi binlerce yıl öncesine giden, bu bölgedeki insanlar bu toprakların bereketinden faydalanmışlar, bizlere ve bizden sonraki kuşaklara önemli kültürel miras bırakmışlardır. Bize düşen görev, bu mirasa sahip çıkmak ve koruyup, kollayarak gelecek nesillere aktarmaktır. Ve elbette bütün bunları yapabilmek bu çalışmalara gereken ve yeterli desteği hem fikri hem de maddi olarak vermek görevimiz. Bu anlamda çalışma yapan değerli akademisyenlerimizin, çalışma arkadaşlarının, kazı ekibinin ve elbette idarecilerin iş yapma, görev yapma azim ve kararlılıklarını, motivasyonlarını yüksek tutacak katkıları kendilerine sunmalıyız. Sözümün burasında hemen ifade etmem gerekir ki bu çalışmalar memleket sevgisi, toprak sevgisi, vatan sevgisi olmadan sırf rutin ücretler, maaşlar ile yapılacak işler değil. Bu arkadaşlarımızın mesai kavramından uzak, Cumartesi ,Pazar, gece, gündüz demeden bu işleri yapmaları sevgi, aşk ve bu topraklara borçlarını ödemek dışında başka bir duygu ile anlatılamaz.
Şimdi gelelim Mastaura’ya ve bizim gezimize. Antik kente vardığımızda bizi Kazı Başkanı ADÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr Sedat AKKURNAZ ve Uzman Arkeolog Ümit SARIN karşıladı.Bu arada bir gün önce Bölge ile ilgili olarak yayınlanmış Nazilli ve Çevresinin Arkeolojik Zenginlikleri adlı kitap Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin ÖZCAN tarafından geziye katılanlara verilmek üzere bize ulaşmış idi. Bu kitapların dağıtımını yaptık. O anda, orada gelişen bir güzellikle açık havada imza günü düzenleyerek gezimize başladık. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ve Nazilli Belediyesinin katkılarıyla yayınlanmış bu kitabın ne kadar değerli, önemli bir kültür yayını olduğunu ayrıca belirtmeme gerek var mıdır bilemem. Antik kentin olduğu bölgeye geldiğimizde kazı alanına girmeden önce kafamızı kaldırıp etrafımıza baktığımızda gördüklerimiz bölgemizde her yerde görebileceğimiz güzelliklerden, yeşilliklerden, asırlık zeytin ağaçlarından, çam ağaçlarından makiliklerden, bitki örtüsünden farklı değil. Ta ki alanın içine yürüyüşe başladığınızda sizi karşılayan değerleri görmeye başlayana kadar.
. Sedat Akkurnaz Hocamızın anlatımlarından başlayarak, bölgeyi, kazıları, çalışmaları değerlendirmeye başladık.Ve öncelikle bölgenin, alanın tarihsel süreçteki yerinden, durumundan, gelişiminden bahsedildi. Ve devamla hocamız ‘’2021 yılında Pandemi ortamında başlayan ilk etaptaki arkeolojik araştırmalar için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Aydın Arkeoloji Müzesi, Nazilli Belediyesi, Reysaş Holding ve Nazilli Ticaret Borsası’nın desteği alınmıştır. Bölgede arkeolojik çalışmalar yürüten ekibin konaklama ve yeme içme gibi ihtiyaçları Nazilli Ticaret Borsası tarafından karşılanırken, arazi çalışmaları için ekipman ve işçi desteğini ise Nazilli Belediyesi karşılamıştır.’’ Dedi. Bu çalışma için verilen bu desteklerin içeriği ile ilgili kısa bilgilendirmenin ardından hocamız ‘’Arkeolojik araştırmaların ilk aşamasında kentin stratigrafisini ve yerleşim planını ortaya çıkartmak amacıyla yüzey araştırması yapılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda kentin batısında yer alan ve üzeri yabani ağaç, çalı ve otlar ile örtülü Amphitiyatro yapısı üzerinde tespit edilmiştir.’’ Dedi ve bahsettiği amfitiyatronun üzerine hep birlikte geldiğimizde işte hani deriz ya ip orada koptu, ok yerinden fırladı… Ben ipin ucunu eğer birleştirebilirsem önümüzdeki yazımda birleştirmeye çalışacağım. Ama ne kadar başarabileceğim elbette tartışılır. Devamı haftaya.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.