-Unutuyor doktor bey! 10 dakika evvel konuştuğumuz bir şeyi tekrar soruyor, eve gelenleri karıştırıyor, dışarı çıkmak istemiyor. Bakkala gitse bile alması gerekeni almadığı gibi, gelirken de evin yolunu karıştırıyor. Ben söylemeyince sabahları yüzünü bile yıkamıyor. Annemi tanıyamıyorum artık, o böyle değildi doktor bey!
Beyinde bilgi nasıl taşınır? Nasıl işlenir?
Beyin hücresini bildiğimiz bir yapıya benzetmek gerekirse toprağa ekilmiş soğan gibidir diyebiliriz. Gövdenin bir ucunda kökler, diğer ucunda yeşil taze dal!. Toprak kısmı beynin kabuk kısmına benzer, en dışta yer alır. Çok sayıda hücrenin toprak içindeki kökleri birbirine karışır. Uzantıları yeşil dalları ise gökyüzüne - beynin diğer yerlerine ve omuriliğe uzanır. Bu uzantılar ile hücreler birbirleri ile ilişki kurar. Bilginin taşınması bu ilişkiyi sağlayan uzantılar ile olur. Dış dünyadan beyine , beyinden dış dünyaya sürekli bir bilgi akışı vardır. Beyin kabuğundaki sinir hücresine ait bu gövdeler dışarıdan gelen bilgileri alır, onlara anlam verir, yanıt oluşturur ve bu bilgileri tekrar kullanmak üzere saklar. Her iş için özelleşmiş beyin kabuğu bölgeleri vardır.
Demans nedir? Nasıl ortaya çıkar? Neler olur?
Demans unutkanlık ile giden beynin küçülmesi durumudur. Unutkanlık hafıza ile ilişkili kabuk bölgesi sinir hücrelerinin ölmesi ya da bağlantıların kopması - bozulması ile olur. Yeni bilgiler bellekte depolanamaz. Önceleri masum görünen unutkanlıklar zamanla sorun olur. Yeni alınan bir hediye, saklanan para, konulan çorap bulunamaz. Açık unutulan kapılar, ocakta yanan yemekler, yemek lezzetindeki değişmeler, giyilen uyumsuz kıyafetler görülür. Yeni öğrenilenin kaybı, daha önce öğrenilenin de kaybına doğru ilerler. Bu sırada en eski hala yerindedir ve eski günler, eski anılardan bahsetmek revaçtadır. Kişinin sığındığı güvenli bir liman gibidir. Aradaki boşluklar sıkıntı yaratmaya başladığında ise yaşanmamış olaylar ile doldurulur.
Bellek ile ilişkili beyinin kabuk alanındaki bu yıkım diğer beyin bölgelerinde de olur. İsimleri - yüzleri hatırlama bozulur, hesap yapma yeteneği zayıflar, karar verme ve doğruyu bulma aşamaları zorlaşır, oda-ev-sokak-şehir ile ilişkili yön bilgisi kaybolur. Bir çocuğun "tuğlaları üst üste koyarak ördüğü bir duvar gibi büyüyen becerileri" kaşık - kalem tutma, kişisel temizlik - öz bakım, okuma - yazma - matematik, yön kavramı, karar verme - sorun çözme -yargılama - mecazı anlama, üstten tuğlaların tek tek alınması ve duvarın küçülmesi - yok olması ile sonuçlanır. Erişkin kişi giderek çocuk ve hatta bebek gibi olur.
Demans tek bir hastalık mıdır? Hangi hastalık ile karışabilir?
Son hali beynin yetersizliği olan farklı birkaç tane hastalık vardır. Bunlar arasında en sık görüleni Alzheimer hastalığıdır. Bu hastalıkta beyinde sinir hücrelerinde anormal protein yapıları birikir ve hücrelerin ölmesine neden olur. Yine hücreler arası bağlantılar da kopar.
Beyin damar tıkanması da beyinde kayba ve sonuçta beyin fonksiyon azalmasına yol açar. Alzheimer hastalığından farkı kötüleşmenin yavaş yavaş değil, basamak basamak ortaya çıkmasıdır. Damar tıkanması ve kötüleşme, sonra bir başka damar tıkanması ve yeni bir kötüleşme...
Depresyon en sık karışan hastalıktır. Üzgün ruh hali dikkatin dağılmasına, belleğin bozulmasına yol açar. Unutkanlık ile giden diğer hastalıklar arasında tiroid bezinin az çalışması, B12 vitamini yetersizliği, beyin zarlarının arasına olan kanamalar sayılabilir ve bunlar düzeltilebilir unutkanlık sorunlarına yol açar. Hemen her hastada öncelikle bu nedenlere bakılır ve var ise düzeltilir.
Demans tanısı için hangi doktora gitmek gerekir? Nasıl tedavi edilir?
Demans tanısı için öncelikle Nöroloji hekimine başvurmak gerekir. Bellek ve diğer beyin kabuğu fonksiyonları gerek öykü ve gerekse de yapılan testler ile ortaya konur. Aile öyküsü, kan testleri ve beyin görüntüleme yöntemleri kullanılarak doğru tanıya ulaşılır.
Bunama yapan hastalıkların kesin tedavisi bugün için yoktur. Sadece Alzheimer hastalığında hastalık gidişini yavaşlatan tedaviler bulunur. Bu ilaçların kullanılması kişilerin normal hayata uyumunu kolaylaştırır. Zaman içerisinde huzursuzluk, hırçınlık, şüphecilik, hayal görme davranışları da gözlenebilir. Uygun tedaviler ile düzelebilen bu durumlar bize sona doğru yaklaşmakta olduğumuzu hatırlatır. Yine bu hastalarda her tür ilaç tedavisi yakın bir şekilde takip edilmeli, mümkün olduğu kadarı ile çoklu ilaç tedavisinden kaçınılmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.