-Doktor bey evladım, ben 72 yaşındayım. 2 yıldır başım ağrıyordu. Çok doktora gittim! Verdiğiniz ilaçlar yaramıyor dediğimde de "bu biraz da psikolojik" diye söylediler! Sonrasında yemek yerken çiğnemem etkilendi, zor çiğner oldum. Hatta gözümün önünde sinek gibi bir şeyler uçuyor diye göz doktoruna da gittim, ama nafile! Sonunda olan oldu, sol gözüm görmemeye başladı. Kör oldum! Ondan sonra beni ameliyat ettiler, alnımdan bir damar parçası aldılar. Damar iltihabı mı ne varmış, öyle söylediler? Ben yalnız yaşıyorum doktor bey evladım. İyi olur muyum? Görmem düzelir mi?
Damar yapısı nasıldır? Neden ve nasıl iltihaplanır?
Damarlarımız basitçe üç tabakadan yapılmıştır. Damarın en iç yüzeyinde "tek sıra tuğla gibi" dizilmiş hücreler bulunur. Pürüzsüz - otoban asfaltı gibi dümdüz- olan bu yapı sayesinde kan hızlıca akar ve organları besler. Hemen arkasında bulunan kas tabakası bu yapının sağlam bir şekilde dağılmadan durmasını sağlar. Kasılma ve gevşeme işlemi ile de damar içi boşluğun genişleme ve daralmasını sağlar. En içteki hücreler ile kas tabakası arasında bir bariyer vardır. Bu bariyer sayesinde kas lifleri sınırlarının dışına çıkamaz ve yüzeyin düzgünlüğünü bozamaz. Kas tabakasının dışında da üçüncü tabaka bulunur. Bu tabaka hem lojistik destek ve hem de sağlamlık artışı sağlar. Damarı besleyen küçük damarları bulunur burada. Ayrıca bağ doku elamanları damar yapısının sağlamlığı için onun etrafını sarar. En içteki tek sıra örtü tabakası her damarda bulunur. Ancak diğer iki tabaka, kas tabakası ile destek tabakası vücudun ihtiyacına göre azalarak ya da artarak değişmeler gösterir.
Vücudun bağışıklık sistemi tüm vücudu gezen "kolluk kuvvetleri" gibidir. Girip çıkmadıkları, "sen kimsin" demedikleri bölgeler son derece nadirdir. İşte bu bölgeleri gezerken, şüpheli ya da aranan kişileri bulduklarını düşünerek - yanlış bir şekilde - bu bölgelere karşı bir saldırı başlatırlar. Tek bir immün hücrenin çalışması ile başlayan süreç, bir meydan savaşına ve kargaşaya dönüşür. Ortama salınan diğer maddeler -göz yakıcı gazlar, sıkılan sular- o bölgedeki etkilenmenin daha da artması ile sonuçlanır. Sonuç kırılan camlar, yakılan çöpler ve bırakılan artıklar şeklindedir. O bölge temizlenmeden ne araçlar girer, ne de dükkanlar açılır. Hayat eski haline dönemez. Bugün için bu immün hücrelerin neden bu "gözaltına alma - yakalama "olayını başlattığı tam olarak bilinmez.
Temporal arterit nedir? Kimlerde gözlenir? Hangi şekilde ortaya çıkar?
Temporal arterit hastalığı ileri yaşın hastalığıdır. Şakak bölgesinde yer alan damarın şişmesi ve ağrı yapması ile seyreder. Bu bölge derisine dokunmak, damara dokunmak bile ağrı hissedilmesine yol açabilir. Baş ağrısı sıktır. Ağrının tipik özelliği ağrı kesici alınca geçiyor ama sonra tekrar geliyor olmasıdır. Göz önünde sinek uçuşması gibi bir durumda olur. Zaman içinde çiğnerken çenem de yoruluyor demeye başlar. Bazen de "kollarımı artık kaldıramıyorum, sabahları neredeyse bir saat kadar süren bir tutukluk oluyor, hem halsizim hem de çabuk yoruluyorum" diye yakınır. Tüm bu yakınmalar damarın kendisini besleyen küçük damarların etkilenmesi ile besledikleri vücut yapısının yetersiz beslenme bulgularıdır. Kanın kolayca akışını sağlayan en içteki yapı da bozulunca daralma ve hatta tam olarak tıkanma oluşur. Tıkanma ile birlikte sona doğru ulaşılır ve artık geri dönülmez fonksiyon kaybı ortaya çıkar.
Damar iltihabı nasıl tanınır? Hangi laboratuvar bulguları önemlidir? Tanı için neler yapmak gerekir?
Hastalığın tanınmasında öncelikle hastalıktan şüphe etmek gereklidir, yoksa kolaylıkla başka durumlara benzetilerek tanınmaz. Bunun için de hastanın "öncelikle dinlenmesi" yani bu zamanın "hastaya verilmesi" gerekir. 65 yaşında ve üzerindeki bu hastalar kansızlıktan yakınan, zayıf ya da kilo kaybetmiş kişilerdir. Bazen ateş varlığından da bahsederler. Dışarından bakıldığında ve ellendiğinde sert ve şişmiş şakak damarı gözlenir. İltihabı gösteren sedimentasyon testinde yükselme olmalıdır. Şakak damarının ultrasonografik olarak incelenmesinde görülen anormallikler, ameliyat ile çıkarılan damarın incelenmesi ile kanıtlanır.
Neden ve nasıl tedavi edilir?
Tedavi edilmesi mutlaka gereken bir durumdur. Çünkü göz damarlarında da ilerleyen dönemlerde iltihaplanma ile birlikte körlük olur. Hatta bu durum düşünüldüğünde bile tedavi başlanmalıdır. Tedavi için halk arasında "kortizon" adıyla biline kortikostreoid ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar vücudun kendisinin ürettiği maddelerdir. İlaç olarak dışarıdan verildiğinde savunma hücrelerini baskılar, onların başlattığı iltihaplanmayı durdururlar. Ancak bu ilaçların kullanımı sıkı bir hekim - hasta ilişkisi gerektirir. Tek gözde körlük oluşsa bile tedavi diğer gözü korumak için tedavi verilmesi gerekir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.