Takip Et
  • 30 Haziran 2018, Cumartesi

24 Haziran SEÇİM Sonuçları (Millet İTTİFAKI AÇISINDAN)

Sevgili Aydın Denge Gazetesi okurları 24 Haziran seçimleri başkanlık açısından ayrı değerlendirilmeli; TBMM seçimleri açısından da ayrıca değerlendirilmesi gerekir.

Başkanlık seçimlerinde Muharrem İnce, yüksek performans göstererek partisine nazaran büyük bir fark yaparak kendi kişisel üstünlüğünü ortaya koydu ve bunların sonucunda da Kemal Kılıçdaroğlu TBMM seçimlerinde büyük bir hezimete uğramıştır. Zira iki seçimde yüzde 10'luk büyük bir fark vardır. Bu sonuç Sayın Kılıçdaroğlu’nun siyasi ve idari tükenişinin bir belgesidir. Halbuki yüzde 10'luk farkın Kılıçdaroğlu’nun lehine sonuçlanması gerekiyordu. Zira Sayın İnce’nin karşısındaki rakibi bir dünya devi idi. Siz sekiz defa seçimlere geleceksiniz hepsinde başarısız olacaksınız sonra sekizinci seçiminde siz başkan adayı olmayıp partinizin bir millet vekiline aday yapacaksınız aday sizden 10 puan fazla alacak ve siz hala o koltukta oturmaya deam edeceksiniz. Eğer bu böyle devam ederek genel başkanlığı yürütmeye devam ederseniz Sayın Kılıçdaroğlu, bunun anlamı şudur: Siyasetin dünyasının ana mualefette ahlaken ve siyaseten ölümü demektir. Nerede bu partiye yürekten bağlı samimi insanlar, neyi bekliyorsunuz, niçin demokratik sesinizi yükseltmiyorsunuz, yoksa 18’inci seçim yenilgisini mi bekliyorsunuz! İktidar olmasa dahi bu ülkenin dört dörtlük bir ana mualefet partisine ihtiyacı vardır. Bu da ülkenin yararınadır.

Sayın İnce, bir aylık mücadele süresince iyi çalışmasına rağmen çok büyük hatalar ve gaflar yaptı. Bu hatalar ve gafların en önemlileri muhterem generalimize yönelik apolet tartışması açmasıdır. Siz hangi sebep ve gerekçeyle savaş halindeki bir ordunun komutanına laf söyleme hakkını kendinizde buluyorsunuz. Siz o generalin askeri apoletlerini sökmeye muktedir olamadınız ama bizim milletimiz senin siyasi apoletlerini söküp atıverdi. Cezaevinde halkı isyana teşvikten dolayı tutuklu bulunan sayın Demirtaş’ı ziyaret edişinizdir. Sizin hiçbir gerekçeniz cezaevi ziyaretinizi haklı gösteremez. Üstelik diğer adayları da ziyaret ederek amacınızda bunu basamak olarak kullandınız. Ayrıca diğer adaylara500 lira para yatırarak garabet bir davranışta bulundunuz.

Bir de meydan mitinglerinde toplanan yüksek orandaki kalabalıklar;

Bu kalabalık kafaları karıştırmıştı. Çünkü, alınan yüzde 30 reyle ters orantılı bir kalabalıktır. Bunun arka bahçesinin çok iyi araştırılıp tesbiti yapılırsa CHP için dramatik, tarihi ve siyasi sonuçlar çıkar ki bu da CHP’ye sıkıntı verir. Siz son gün Maltepe’de miting yapacaksınız, 6 Milyon insanın mitinge geldiğini sosyal medyada ilan edeceksiniz ama seçim sonuçları bunun tersini ortaya koyuyorsa bu Mustafa Kemal Paşa’nın kurduğu CHP için acıklı ve dramatik bir siyasi görüntüdür. Bir yazar olarak açıkça şunu ifade ediyorum; bu gidişle CHP ana mualefet partisi olarak hayatını sürdürecek. Bu açıdan CHP yeniden yapılanmalı ve CHP’lilerin özlediği bir parti haline gelmelidir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun artık bu saatten sonra CHP’ye katacağı hiçbir ilave yoktur. Unutmayınız ki; Sayın Deniz Baykal ana mualefet lideri olarak başkanımızın siyasi haklarının iadesinde önemli katkılar sağlamıştır. CHP’nin Deniz Baykal türü veya benzeri bir siyasi lidere ihtiyacı vardır ve CHP’liler bunun sonucunda siyasi söylemlerini hakaret eksenli korumazlar.

İYİ Parti hakkında TBMM çalışmasında başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Bunların sonucunda 43 sandalyeyle temsil hakkını almışlardır.

Saadet Partisine gelince ise Allah, hiçbir partiyi Saadetçilerin düştüğü duruma düşürmesin diye temennide bulunmak boynumun borcudur ve bu partiye en güzel cevabı da partinin kendi tabanı vermiştir. Siz, merhum Erbakan bakayesi üzerine siyaset yapacaksınız bu sayısal rakamlarla sonuca gideceksiniz ve bu sonucu göreceksiniz. Bunların sonucunda sıfır milletvekili kazanacaksınız CHP’ye ise 11 millet vekilini hediye edeceksiniz.

 

Bana göre sizin yapmanız gereken tek şey genel başkanından çaycısına varana kadar istifa etmektir. Merhum Erbakan hocamızın ahının tuttuğuna inanınıyorum. Bu şuna benziyor: Zengin tüccar bir babanın evladının babasının ticaretini devir aldıktan sonra o işletmeyi batırışına benzemektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.