Takip Et
  • 19 Mayıs 2016, Perşembe

Dokunulmazlık anayasa değişikliği ile ilgili CHP’nin Aydın milletvekillerine sesleniyorum

TBMM’deki dokunulmaz kanunu müzakereleri başladı. CHP partisi yekûn olarak bu kanun değişikliğine karşı çıktı. Sonucunda CHP+HDP ittifakı 155 gibi büyük bir rakama ulaştı.

Doğma büyüme bir Aydınlı olarak ömrü vatan bölünmezliği ideali için geçmiş bir siyasetçi olarak, CHP’nin Aydın milletvekillerine sesleniyorum. Çünkü bu olay normal bir parti siyaseti olarak algılanmamalıdır. Bir vatan müdafaası istiklal savaşımızdaki mücadelemizin bir devamı olarak algılanmakladır. Bu noktadan olayı büyütmek istiyorum. Hangi partiden milletvekili olursanız olun, bu kanun değişikliği partiler üstü bir olaydır. Gerekçesi de şudur; PKK’nın emrinde olan HDP sözcülerinin PKK militanlarına övgüler yağdırdıkları demeçleri ile başlamış bir olaydır. PKK’nın emrinde olan HDP sözcülerinin bu demeçlerinin bedelini ödeyecekleri bir değişikliktir. Bu topraklarda vergilerden toplanan paralarla ayda 20 bin TL milletvekili maaşı alacaksınız. Bu paranızı çatır çatır yiyeceksiniz. Sonra Türk askerini ve polisini şehit eden PKK militanına övgüler yağdıracaksınız. Bu oyuna artık son veriliyor. Ya edebinizle, ahlakınızla demokratik kimliğinizle milletvekilliği yapacaksınız, yada dağa çıkıp PKK’ya dahil olacaksınız. Bunun dışında üçüncü bir şık olamaz.

Öncelikle CHP’nin Aydın’dan çıkardığı 3 milletvekilinin bu dokunulmazlık oylamasında hayır oyunu kullanmamalarını temenni ediyorum bekliyorum. Bu mebus kardeşlerime soruyorum şahsım ve kamuoyu adına; TBMM’deki oylamada nasıl oy kullandınız? Bunu açıklamaya sizi davet ediyorum. Bunu açıklamanızın en doğru ahlaki davranış olduğunu belirtme gereğini hissediyorum. Bunu açıklamamanızın da hiçbir hukuki, ahlaki ve siyasi dayanağı olamaz. Basına verecek olduğunuz bir demeçle bunu açıklamanızı bekliyorum. Bunun için sizlere 15 günlük süre veriyorum. Bu 15 gün içerisinde bunu açıklamazsanız, oylamanın aleyhinde ret kullandığınıza hükmedeceğim. Bu konuyla ilgili yazılar yazacağım, kamuoyu oluşturacağım haberiniz olsun. Çünkü bu mesele normal bir siyasi parti meselesi olayını aşıp, bir milli mücadele olayı haline gelmiştir.

Yalnız TBMM’de CHP gurubu adına Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın aleyhinde konuşma yaptığında gördüğümden dolayı sayın Tezcan ile ilgili rahatlıkla konuşabilirim. Diğer iki milletvekili açıklama yapmadan onlarla ilgili asla konuşmayacağım. Metin Lütfü Baydar milletvekilimizin bu kanunun aleyhinde ret verebileceğine hiç tahmin etmiyorum. Zira doğma büyüme Aydınlı olan rektör hocanın akrabalarından eşinden, dostundan gelecek tepkileri çok iyi düşüneceğini tahmin ediyorum. Sayın Tezcan, siz bir Aydın milletvekilisiniz yani bu şehirde yaşayan Aydınlılar nasıl düşünüyorsa sizin de öyle düşünmeniz gerekir. Bu siyasetin ve ahlakın bir kuralıdır. Aydın’da yaşayan 50 yıllık bir CHP’li bu olayda nasıl düşünüyorsa sizde öyle düşünmek zorundasınız. Hani sizin bir lafınız var ya. Taban siyaseti. Ağzınızdan düşürmediğiniz bu taban siyasetinizde samimi olmadığınızı bir kes daha ispatladınız. CHP’nin en alt tabanındaki partili HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istiyor, partinin en üst kademesindeki Aydın milletvekili sayın Bülent Tezcan ise HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istemiyor. Sayın Tezcan sevsinler senin taban siyasetini. Siz bu şehirden 30 yıldan beri güneydoğuda şehit olan Aydınlı şehirlerin anası, babası ve akrabaları bu kanun değişikliğinde nasıl tavır alıyorlarsa olaya nasıl bakıyorlarsa sende ey Tezcan, Aydınlı şehidin anası ve babası gibi bakmaya mecbursun. Çünkü güneydoğuda şehit olan Aydınlı bir askerin ailesine taziyeye gittiğin zaman söylediğin sözlere onların yanında akıttığın gözyaşlarını gözünün önüne getir. Onlar nasıl düşünüyorsa senin de öyle düşünmen lazım ey Tezcan. Şehidin anası babası gibi düşünmüyorsan şehidin evinde akıttığın o gözyaşları timsah gözyaşları olur. Ve tarih senin hakkında bir hüküm verirse şehidin yanında başka, mecliste HDP’nin yanında olan dramatik bir milletvekili hükmünü verir. Ey Bülent Tezcan, Aydın şehrinin havasını teneffüs ediyorsun, Madran sularından içiyorsun, bu şehrin nimetlerinden faydalanıyorsun, bu şehre sonradan hicret etmiş bir kişi olarak hala daha Aydınlı gibi düşünmüyorsan elbette seni Aydın halkına şikayet etmek benim hakkımdır.

Bakınız sayın Tezcan bu TBMM’den 96 yıl önce bir Aydın milletvekili geldi geçti. Adı Esat hoca idi. Esat hoca mecliste milletvekilliği yaparken milletsizde aynı zamanda cephede milli mücadele savaşı veriyordu. TBMM’de en efsane bir Aydın milletvekili olduğunu tarih kitapları yazmaktadır. Kitapları açarsan bulabilirsin. Ogün Esat hoca parlamento da milli mücadele için nasıl bir mücadelede yer almışsa aradan 96 yıl sonra TC devletini bölmeye çalışan uluslararası güçler ve onların tetikçisi olan PKK’ya karşıda aynı benzer mücadele yapılmaktadır. Aralarında zerre kadar şekil ve muhteva farkı yoktur. İşte sen ey Tezcan, ya Esat hocanın yolundan gideceksin yada ülkeyi bölmeye çalışan ayrılıkçı güç odaklarının siyasi destekçisi olacaksın. Hangisini tercih ediyorsan onu yap. Ama yıllar sonra tarih kitaplarının senin hakkında neler yazacağını da iyi düşünmelisin. Ya Esat hoca gibi olacaksın yada Marksist, Ateist bir düzen kurmaya çalışan PKK, HDP siyasi teşekkülüne destek vereceksin. İnşallah en kısa zamanda Esat hoca ve onun yolundan giden çağdaş Aydın milletvekillerinden olursun. Olman temennisi ve duasıyla… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.