Takip Et
  • 26 Aralık 2018, Çarşamba

BEŞİKTAŞ’TA PROBLEM HALİNE GELEN İSİM: ŞENOL GÜNEŞ

Çok değerli Aydın Denge Gazetesi okurları; Bu gün sizi siyaset ile sosyal hayatın dışına çıkararak spor ve futbol dünyasından Beşiktaş Futbol Takımı’ndan bahsedeceğim.

Bildiğiniz gibi bu sene BJK futbolda dökülüyor, adeta sefillerin son perdesini oynuyor. Ligin başından daha düne kadar hep yenilgilerle hayatını devam ettiriyor. UEFALigi’nde de aynı facialarla karşılaşıyor. UEFA’dan elendi, ligde de bu gidişle ligi ortada bitirecek. Yani gelecek sene Avrupa liglerinde BJK diye bir takım olmayacak. 4 aydan beri sürekli başarısızlıklarla yürüyen bir takım hakkında öncelikle basın dünyasında ve daha sonra da kahve köşelerinde konuşulması gayet normaldir. Konuşulanların başında da teknik direktör Şenol Güneş’in olmasından daha tabi bir şey olamaz. Bu cümleden olarak geçen 15 gün önce teknik direktör Şenol Güneş’in futbol federasyonu başkanı Yıldırım Demirören ile yaptığı gizli görüşme, basın mensupları tarafından deşifre edildi ve gazetelere yansıdı. Bu yansımadan sonra Şenol Güneş bir açıklama yaptı, dedi ki “Başkan ile görüşmemiz Milli Takım ile ilgili değildir”. Başkan ile Milli Takım hakkında görüşme yapmadıysanız, hangi konuda görüştünüz bunu açıklasana. Malumunuz olduğu gibi Demirören Türkiye’de şuan en büyük basın kartelidir. Görsel ve yazılı basında en büyüktür. Çok çeşitli Tv kanalları ile Hürriyet Gazetesi başta olmak üzere çok sayıda gazete sahibidir. Şenol Güneş’in yönettiği BJK futbol takımı 4 aydan beri ve özellikle 2 aydan beri başarısızlıklardan dolayı basında sürekli tenkit edilmektedir. Bunların başında ünlü yorumcu Erman Toroğlu gelmektedir. Şimdi insanın aklına gelmez mi? Kendisini tenkit eden basın mensuplarını patrona şikayete mi gitti, yoksa tanıdığı bir akrabasını işe alması için ricaya mı gitti? Bunun açıklanması gerekir. Bu açıklanmazsa kamu vicdanı çok rahatsız olur. Kendisini tenkit eden basın mensuplarını şikayete gitmişse bu çeşitli açılardan ve özellikle ahlaki açıdan çok korkunç facialı bir durumdur. Buradan şu sonuç ortaya çıkıyor, Şenol Güneş demokratik bir spor ortamında asla teknik direktör olamaz. Sanki 1950 öncesi antidemokratik ortamların teknik direktörüne benziyor. Kendisini tenkit eden basın mensubunu saygı göstermek zorundadır. Bu zorunluluk da ahlaki bir görevdir. Çünkü BJK’nin tarihine baktığınız zaman öne çıkan kavramlar şunlardır; Ahlak, maneviyat, tarih bilinci, milliyeçilik gibi önemli kavramlardır. BJK’nin tarihindeki başkanlara baktığınız zaman, bu kavramları başkanların üzerinde görebilirsiniz. 2 bin liralık emekli maaşı ile 20 sene başkanlık yapan Süleyman Seba’yı dünya futbol tarihinde başka kulüplerde göremezsiniz. Bu açıdan teknik direktör sayın Demirören ile hangi konuyu görüştüğünü açıklamak zorundadır. Çünkü ben, spor ile de metafizik arasında bir bağlantı olduğuna inanlardanım. BJK bu teknik hoca ile ligi başarı ile tamamlaması mümkün değildir. Çünkü bir basın mensubunun ekmeği ile oynamak Allah’ın en hassas olduğu konulardır. Rızkı veren Allah’tır, hiçbir kul da bu rızkın gelmesine mani olamaz, olmamalıdır da vessalam. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.