Çevreciler
27 Kasım 2013, ÇarşambaTweet |
Çevreciler sesim geliyor mu?
Çevre bilinci ve çevreyi koruma dünyada en güzel hizmetlerden biridir. Ancak; bugüne kadar anladığımız ve gördüğümüz çevrecilik belirli alan ve güç odaklarının kontrolünde görüntüsü verdi veya ben öyle algıladım.
Çevre meselelerindeki bu bakış belkide toplumumuzun genel bakışından kaynaklanıyor. Bugün geldiğimiz nokta o kadar acıdır ki, parayla vatan satılabilir. Nasıl mı? Piyasa değeri 1 lira olan bir tarla, bağ bahçeye eğer sen 100 lira verirsen bu konuda ciddi bir alan satın alabilirsin.
Karpuzlu ilçemizin değeri, ancak geldiği nokta itibarıyla “değerini düşüren” maden yataklarının olmasıdır. Feldspat ve benzeri madenlerin çok olduğu bu bölgede yaşanan ağaç katliamları ve toprakların hatta dağların yer değiştirmesini kimse ne duyuyor, ne de görüyor.
10 seneyi aşan zamandan beri yazıp çiziyoruz, Vali ve yetkililerimize ulaşmaya çalışıyoruz, ama mesele memleket meselesi diyerek kimse duymuyor. Feldspat madenleri artık dağlardan ovaya doğru inmeye başladı ve Karpuzlu'ya bağlı Ovapınar köyünün bağımsız Kuşçamı Mahallesi artık yok. Yani bu mahallede herkes evini barkını, ağaçlarını satıp gitti veya gitmeye zorlandı. Artık şimdi o mahalle ortada olmadığı gibi yüzlerce yıldır insanlara ekmek, aş olan zeytin ağaçları da kesilmeye yani yok edilmeye devam ediliyor.
Bugüne kadar Milas/Karpuzlu sınırında onbinlerce ağaç yok edildi, sözde bunların yerine dikiliyor, ama ortada öyle bir görüntü yok, ya da benim gözlerimde sorun var. Ovapınar Köyü'nün suları 5 yıldır içmeyi bırakın kullanılamaz durumda. Ama kimsenin umurunda bile değil. Gerçi bir artezyen açıldı, o da sorunlu çıkınca şimdi bu maden bölgesinden yeni bir kaynak suyu gelecek, ama inşallah maden ayrıştırmada kullanılan kimyasallarla köylüleri zehirlemezler.
Karpuzlu halkımızın en büyük hayali olan Milas yolu nihayet genişletilmeye başlanmış, bu güzel bir başlangıç ayrıca Sarıkısık Çayı ıslah çalışmaları da iyi gidiyor. Bunlar güzel gelişmeler, ama Madenlerin verdiği zararlar konusunda kimsenin gıkı çıkmıyor. Ya da “bak sizin köyden şu kadar işçi çalıştırıyoruz” tehditleriyle susturuluyorlar. Bu aynen maden alanlarındaki ağaç, bağ bahçe satışlarında da aynıdır.
Sayın Valim sizinde ricam şudur; Muğla Valimiz Sayın Güvençer ile bölgeye ortak bir ziyaret gerçekleştirelim. Biliyorsunuz orada “Rüzgar” kavgası da var. Bu bölgenin dününü anlatalım ve yarına dair yapılması gerekenleri planlayalım. Artık yağmur yağdığında akıp giden bir çayımız var, oysa eskiden Eylül'e kadar akardı o çay.
Madenlerin oluşturduğu yeni dağları belki yol yapımında eski haline getirmek mümkün olabilir. Bu ve benzeri konuları yerinde görmek ve çözüm üretmek, Karpuzlu'ya yapılacak bir kıyak değildir. Dünyamıza ve yarınlarda ülkemizin yaşanabilir olması bakımında çok önemlidir. Ha şimdi bazı arkadaşlar diyecek ki, Aydın Merkez'de tarlalara bina ekiyoruz. Bu çevrecilik değil mi? Yahu bırakın merkezi Büyükşehir sınırları içinde her yerde var bu sorun. İnşallah büyükşehir belediyemiz il genelinde bu ve benzeri sorunları ortadan kaldıracaktır diye umuyorum.
Çevrecilerimizi, doğa yürüyüşü yapan grupları, hatta belgesel çekimi yapanları bu bölgeye bekliyoruz.