Direklere ne oldu?
6 Şubat 2013, ÇarşambaTweet |
Geçmiş dönemlerde seçim öncesi ve seçim zamanlarında ilginç ve dikkat çekici seçim çalışmaları olurdu. Bunlardan bir tanesi dönemin Refah Partisi Aydın Teşkilatı tarafından yapılmıştı.
Birçoğumuz hatırlar arabanın arkasında uçları sivriltilmiş direkler vardı ve üzerinde yazılar vardı, tam hatırlamıyorum, ama anlatılmaya çalışan “Orta direk” diye tabir edilen toplumun (Orta Gelirli) sorunlarını dikkat çekmekti. Merhum Necmettin Erbakan’dan başkası sanırım bu direklerin önemini kavrayamamış.
Bir dönem toplum tarafından öcü gibi gösterilen Erbakan’ı siyaset ve ülkemiz sanırım ileriki yıllarda çok konuşma gereği duyacak. Rahmetli Erbakan’ın her söyleminin arkasında ‘Milli’ kelimesini mutlaka duyardık. Milli Kalkınma, Milli Sanayi vb vs uzar giderdi bu örnekler ama nedense son dönemde Milli kavramı ve Orta direk kayboldu ama kimsenin de umurunda değil.
Dünyanın belirli merkezinden yönetilen para ve sermaye artık tüm dünyada örgütlendi ve artık tüm ülkelerde MİLLİ kelimesi rafa kalktı ve buna bağlı olarak ta orta direğin yaşam alanı kalmadı piramide dönen yeni ekonomik sistemde altındakini ezebildiğin kadar üste çıkıyorsun eğer ezmeyi beceremiyorsan yani insani , dini ve ahlaki yönün iyiyse işin çok zor ama yerin belli piramidin en dibindesin ezil babam ezil..
AK Parti hükümetimiz ülkemizde aldığı destekler gereği birçok olmaz denileni başarmıştır. Bu konuda elbette hatalarda beraberindedir. Çalışan hata yapar. Çalışmasa hata yapmaz iş de yapmaz. Halkımız hatalarıyla kusurlarıyla bağrına basmaya devam etti ama son dönemde bazı konularda deyim yerindeyse “kantarın topuzu kaçtı” yani ak parti her yaptığının doğru olduğunda ısrarını sürdürüyordu. Ama son günlerde Sayın Başbakandan farklı sözler duymaya başladık sanırım bu bazı hataları düzene sokmak adına yapılmış konuşma ve değerlendirmelerdir diye düşünüyorum.
Başbakan “Kürt Sorunu Var dedi” biz yok dedik. Şimdi başbakanımız “Kürt sorunu yok terör sorunu var” diyor. İzmir Milletvekilimiz “Türk ulusuyla Kürt Milliyetini aynı olamaz” dediği için çokça cevap verme gereği duyuldu. Burada altı çizilecek bir nokta var. Bu ülkede 72,5 millet yaşıyor ve hepsinin ortak adı Türk. Yani başka ülkelerden göç edenler bile kendini Türk kabul ediyor. Bunu kesinlikle milliyetçi bir göz ve bakış açısıyla bakmamak lazım. Kürt vatandaşlarımızın içinde de evet ben Kürt’üm ancak Türküm diyen çok sayıda vatandaşımız vardır.
Eğer mesele şöyle denilse sorun yok. Doğu ve güneydoğuda bugüne kadar devlet hizmetlerinde eksik kalmış bunları tamamlayacağız, Bölgede yaşayan veya batıya göç eden Vatandaşlarımıza karşı bir haksızlık veya ırkçı uygulamalar yapılıyor olsa hep beraber karşı çıkalım. Oysa bu ülkede tek kanun var ve her yerde ve herkese aynı uygulanıyor. Hatta kanuna uyan ile uymayan eşit değil kanunsuzlar hep bir adım önde çünkü kanunlara uyanlar devletine bağlı olanlar hangi ırk ve milletten olursa olsun eziliyorlar.
İşte son dönemde unuttuğumuz ve yakın geçmişte Diyarbakır Belediye Başkanının hatırlattığı Kazık ve Orta direkler akla gelince insan bir anda sorgulama gereği duyuyor. Artık biz bir dünya devleti olduysak ve milli gelirimiz arttıysa nerde bu paralar? Neden üreten perişan? Neden köylü, esnaf ve sanatkâr her gün batmaya devam ediyor? Bankalar yabancı sermaye olmuş sahi biz ne yapmaya çalışıyoruz? Güçlenecek olan o orta direk nerede? Artık orta direk falan kalmadı toplumumuz hızla ahlak ve namus kavramından uzaklaşıyor. Herkes daha çok kazanma adına en yakınını bile bir anda satıp geçiyor.
Bu vesileyle Merhum Necmettin Erbakan hocamı rahmetle anıyorum.