Baharı beklerken ömrüm kış oldu!
23 Şubat 2013, CumartesiTweet |
“Baharı beklerken ömrüm kış oldu
Gözümde her zaman biraz yaş oldu
En güzel duygular bana düş oldu
Yorgunum dostlarım yorgunum artık“ diye devam eden şarkının sözleri, sanırım çok şey anlatıyor.
Ülkemizde ve dünyada çok mutlu yaşayabilmek için inançsız, duyarsız, mantıksız, aklını kullanmayan biri olarak mı mümkün diye düşünmeye başladım.
Dün “doğru” olan bugün “yanlış” olmalı ama dünün yanlışı bugünün doğrusu haline gelince aklım mantığım çok fazla kabullenmiyor bu durumu.
Ülkemizde aklın durduğu birçok mesele ile uğraşan bir milletiz. Doğunun birinci önceliği İmralı ve Siyasette gündemde olan kepazelikler midir?
Batı da yaşayanların sorunları yok mu? Onların talep ve beklentilerine neden kimse karşılık vermez!
Küçük sanayici, köylü ve küçük çiftçi her gün çöküyor ama biz her gün İmralı, Kandil, Silivri konuşmaya devam ediyoruz. Oysa herkes kim hata yapmış ise cezasını çeksin demektedir. Ama hata yapanın hatası “ acaba var mı yok mu” kusur işleyenin “acaba gerçekten kusurlu mu kusursuz mu” katillerin ise acaba “öldürmüşmüdür yoksa öldürmemiş midir” şeklinde uzayıp giden halkın kin ve nefretini hergün biraz daha artıran halk gözünde terör zanlısı vatandaşlar bu kadar gündemde olmamalı bunlar sürece pozitif katkı yapmaz aynen BDP'nin Karadeniz turu adı altında yapmaya çalıştığı sonuçları baştan belli bir durum gibi.
Mesele sadece ülke yönetiminde bulunanlarla ilgili değil elbette yerelde de benzer yansımaları var. Efendim o şu partiden, bu şu partiden, o şöyle yapmış bu böyle yapmış. Evet öyle yapmış ama partisinin farklı olması çok önemli değil ki? Bu ülkenin vatandaşı ne fark eder partisi değil mi?
Hükümetimizi “tek başına yönetiyor kimseyi dinlemiyor” diye eleştirenler. Şehrimizi CHP li başkan yönetiyor ama “ kimseyi dinlemiyor” eleştirilerinin iç içe girdiği ve çıkmaz bir durum aldığı ülkedir benim memleketim.
Üyeleri perişan iken “ memleket güllük gülistanlık” diyebilen oda, birlik, federasyon, konfederasyon başkanlarının olduğu ülkedir benim ülkem.
Üç kuruş reklam ve gelir menfaati için “ bu kişi veya kurum ülkemiz için çok büyük şanstır” diyebilenlerin yaşadığı ülkedir benim ülkem.
Oysa benim beklentim bu değil ki? Herkesin kardeşçe sarıldığı, ülkenin kaynaklarının adaletli ve eşit şartlarda kullanıldığı, inancı, dili, ırkı bakılmaksızın insana insanca muamelenin yapıldığı bir ülke bekliyorum. Ama gel gör ki biz hala daha 100 yıl öncesinin gündemi ve programıyla yönetilmeye devam ediyoruz. İktidara gelmeden önce yanlış olanlar iktidar olduktan sonra da yanlış olursa o zaman ben daha mutlu olacağım. Partiyi purtiyi bırakın da, biraz yaşanan kepazelikleri görmeye çalışın. Hangi partiden olursak olalım şöyle çevreye bir bakalım, gerçekten bahar geliyor mu? Yoksa baharı beklerken KIŞ'a mı dönüyoruz?