Bakanla kahvaltı yapsam ne soracaktım?
1 Mayıs 2013, ÇarşambaTweet |
Orman ve Su işleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu hafta sonu Aydın’daydı. Duyduğum kadarıyla, sivil toplum örgütleriyle kahvaltı yapmışlar. Bu kahvaltıyı kim organize ettiyse, ya bizi unuttu ya da salonda yer kalmadı ki davet etmediler.
Belki daha önce ilimize gelen Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e sorduğum sorular, aktardığım sorunlarımız için çağrılmamış olabilirim. Oysa Bakan Eroğlu’na soracağım çok mühim sorular vardı.
Sayın Bakan Genel Müdür iken geldiği Aydın'da yine sormuştum. “Karpuzlu ilçemizde Feldspat madenlerimiz var. Bu madenler zenginliğimiz için, ancak ne dağımızda ağaç kaldı, ne de geçilecek yolumuz var. Her yer çamur ve dağda ağaç kalmadığı için bölgenin doğal denge ve yapısı da bozuluyor” demiştim. Hatta şimdi Milletvekilimiz olan Sayın Osman Aydın da o toplantıdaydı ve sorularımdan rahatsız olmuştu.
Yıllar geçti o genel müdür şimdi bakan, ancak gelin görün ki Karpuzlu'da madenlerin yarattığı olumsuzluklar daha da derinleşmiş. Şimdi yazacaklarımı başta siyasetçilerimiz, Karpuzlu Kaymakamımız, Belediye Başkanımız dikkate alsınlar ve gereğini yapsınlar.
Ovapınar'ın köy suyundan birer yudum içer misiniz? Bırakın içmeyi, el yıkarken bile rahatsız eden bir su akıyor çeşmelerinden! Köylülerin iddialarına göre madenlerin kostik (siyanür) ile yıkandığını, hafta sonu devlet denetimi olmadığı için bu kostikli suların Karpuzlu Çayına akıtıldığını, denetime gelineceği zaman açılan bu göletlerin kapatıldığını, Hatipkışla Köylüleri'nin madenler bölgesinde otlayan bazı hayvanlarının öldüğünü, dinamit patlatıldığı için her gün köyde küçük sarsıntılar yaşadıklarını ve köy yollarından geçen kamyonlardan dolayı zarar görmeye devam ettiklerini söylüyorlar.
Ülkemiz ve Karpuzlu'nun yeraltı zenginliği olan madenlerimiz çıkarılıyor, Karpuzlu insanı bedel ödüyor? Hiçbir maden firmasının Karpuzlu'ya bir çivi çakmadığını da biliyoruz. Madenlerde çalışarak, şoförlük yaparak geçimini sağlayanlar var. Belki benim de kursağıma bir lokma ekmek girmiştir madenlerden. Ancak; köyümüzün çayında (dere) kurbağa sesleri kesilmiş? Yani Sarıkısık Çayı'nda kurbağalar yaşamıyorsa, insan sağlığı ve hayatı tehlikededir. Karpuzlu'nun büyük bölümü yeraltı sularına muhtaçtır ve içmek zorundadır. Peki maden çıkarıp satacağız, birileri zengin olacak diye, bizim insanlarımız ölecek mi? Lütfen acilen bu bölgeye bir el atın. Yoksa bedeli çok ağır olacak. Konuyla ilgili sorularımı sayın bakana direkt iletemedim, ama sanırım yereldeki hükümet yetkilileri gereğini yaparlar diye düşünüyorum.
Şu çığlığa kulak verin. Köylümüzün biri der ki: “Göletlerimiz olmasa, kurbağa seslerine hasret kalacağız.”