Biz ve paylaşırsak yalanı..!
2 Mayıs 2018, ÇarşambaTweet |
2014 AYESOB seçimlerinde dönemin değerli başkanlarına aday olmak için danıştım ve malum Hulisi Akşit’in cezası nedeniyle 1 dönem Selahittin Başkan yapsın denildi. Ben çekincelerimi belirttim ama ısrarla arkadaşlar beraber olmamızı istediler ve Selahittin başkan ile seçime girdik ve kazandık.
İşte sorunumuzda burada başladı
- Genel sekreter ilk toplantıda gidecekti gitti mi? Gitmedi.
- Birliği beraber yönetecek idik yönettik mi? Hayır Genel sekreterle devam ediyor.
- Şahsımın birlik adına yaptığı işlerden rahatsız oldu mu? Oldu
- Örnek, Birlik yönetim kurulunun verdiği yetki ile 1. Ahilik kutlamalarını Atatürk kent meydanda ilk organize eden benim ve bilindiği gibi açılışta Başkan yok idi
- ARGE kuruldu sonra kapatıp ‘ hepimiz ARGE’yiz dedi mi? dedi
- Zaman zaman sinirlendirmek için üzerime gelindi mi? gelindi
- Yazdığım yazılar, odama gelen ziyaretçilerden rahatsız olundu mu? Olundu.
- Her yaptığım iş ve etkinlikte ‘neden yaptığım’ soruldu mu? Soruldu
- Ben yapmayayım siz yapın dedik yaptılar mı? Eh işte
- Birlik Başkanvekilliği dönüşümlü oldu mu? Oldu
- Asli görevleri yapabildik mi? Sekretarya çalıştı ama ortaya temsil ettiğimiz kesim için ciddi çalışmalar yapamadık.
- Başkan Ankara’ya gitti geldi ‘odalar kapanıyor’ dedi ve destekledi sonra ‘ genel başkan kapattırmam diyor kapanmayacak’ dedi. net bir duruş sergilenmedi.
- Seçimlerin ilk yılında borç para isteyen odalara para verildi mi? Hayır peki son 2 yıl kala isteyen herkese verildi mi? Verildi
- Genel kurullara ve sonrasında yönetim kurulu ile odalara ziyaretler veya toplantı yapıldı mı? Yapılmadı
- Duruş ve Aydına özgü fikirler olmadı peki Aydın, Ege ve Türkiye’de ses getirecek bir etkinlik, toplantı ve sorunların çözümü için net bir çalışma yapıldı mı? Yapılmadı.
İşte daha çok örnek verebileceğim olumsuzluklar yaşanır iken 6 ay önce net bir ifadeyle ‘ Selahittin Başkan şahsıma haksız suçlama ve karalamalar yapıp durma ben bundan sonra seninle çalışmam ve sana oy vermem’ dedim dolayısıyla yollarımızı 6 ay önce ayırmış olduk. Daha önce ifade ettiğim gibi genel kurullara katılmadım çünkü genel kurulları genel sekreter ile beraber yapmayı planlamış ve bazı hassas olduğum noktalarda sessiz kalmayacağım için genel kurullara katılmadım.
Aday olabileceğimi kamuoyuyla paylaştım ve o ara Aydın Demirciler Odası Başkanı aday olduğunu açıkladı 3. Adayın teşkilata fayda vermeyeceği kanaatim nedeniyle çalışma yapmadım. Bu arada benim yönetim kurulu üyeliğim devam ettiği için ve hassasiyetimden dolayı katılmadığım genel kurullarda gıyabımda birçok laf edildi hatta aldığım bir makine için sattığım aracımdan dolayı bazılarının ‘ Süleyman batıyor’ falan gibi laflar söylendiği, söylendi. Ben güldüm geçtim çünkü elhamdülillah varlığım birçok dedikodu yapandan iyi durumdadır.
Neden oy vermeyeceğim? Neden beraber çalışmam dedim?
İşte yukarıdaki sebeplerden dolayı aldığım karardır. Haa şunu belirteyim aldığım karar Selahittin Başkan kötü bir insandır diye değildir. Selahittin başkan hepimizin bildiği gibi şakacı ve özelde ne istersen yapan biridir. Sıcakkanlı ve ortama uyan biridir. Ama bu Birlik yönetiminde aynı değildir. Birlik başkanlığı iyi niyetle veya bir sonraki seçime kazanmak için tüm çalışma ve çabasını bu mantık üzerine kurgulayamaz.
Bir kere birlik Aydın Esnaf ve Sanatkârlarının temsil ve haklarını korumak için vardır ve birliğin elindeki güç ve kuvvetin temsil ettiği kesimin hak ve menfaatlerini korumak üzerine olmak zorundadır.
Elbette Oda başkanları ve yöneticilerine yılda 1-2 kez dışarı götürebilir ve en iyi şartlarda onları ağırlar bu Aydın Esnaf odaları birliğinin gücünü gösterir ama bunları yaparken asla ve asla sanayide, çarşıda, pazarda, köyde kentte zor şartlarda yaşayanların hak ve menfaatlerini korumaması anlamına gelmemelidir. Esnaf odaları birliği sadece konuşmaz icraat yapar.
1999 yılında seçildiğim Aydın Marangozlar Odası yöneticiliğimden bugüne hiç Sayın Akşit’e oy vermedim. 1999 yılında bu yana birlik başkan vekili olarak 2 isim tanıdık biri Coşkun Okay diğeri Selahittin Çetindoğan idi diğer taraftan tüm fotoğraf karelerinde yer alan Genel Sekreter Mustafa müdür.
Daha önce oy vermediğim, ancak 2014 yılında beraber seçime katıldığım ve çalıştığım 4 yılda anladım ki birliğin çalışma ve yönetim biçimi hep aynı zaten verdiğim örnekten ve fotoğraftan anlayacağınız üzere birliği 20 yıldır bu arkadaşlar yürütüyor. 20 yılda neler olduğu ve son dönem neler yapabildiğimiz ortada olduğu için esnaf ve sanatkârların vebali altında kalmamak için beraber olmayacağım ve oy vermeyeceğim kararımı verdim.
İşte bu meselelerden dolayı adaylığımı açıklamadım ve doğal olarak karşı listeye destek olacağım. Oradan hiçbir talebim ve beklentim olmaksızın ‘belki onlar en az bir çalışma yapar’ umuduyla Muhammet Ali Künkçü ve arkadaşlarına destek vereceğim. Eğer ölmez ömrüm var ise bu seçimlerden sonra Süleyman Algün eskisi gibi olmayacak. Çünkü artık her şeyi ve herkesi biliyorum. Kim ne yapar? Kim ne yapmaz? Kim ne için nerede olur? Bellidir.
Birlik Başkanı pazartesi günü basın açıklaması için oda başkan ve yöneticileri davet etmiş keşke yöneticisi olarak şahsıma da çağırsaydı ama sanırım unuttu gerçi biz yöneticiler olarak birlik seçim tarihini tv den öğrendik bu gayet normal sayılabilir.
Son söz; keşke listesini önceden açıklasaydı. Öyle tahmin ediyorum ki dün dostum canım dediği arkadaşlara geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi salonda listede olmadığı şokunu yaşatacak bu bilmediğimiz bir konu değil ama şaşırdığım yönetim kurulunda görev bekleyen 40 a yakın başkanımızın olması tam bir stratejik hatadır. Umarım bu arkadaşlar sürprizlere hazırlıklıdır.
Başkan 2014 yılında da ‘biz’ ve ‘paylaşırsak tok oluruz’ demişti sizce biz olduk mu? Paylaşabildik mi?
Oda başkan ve Yönetim Kurulu üyelerimiz kime seçerse elbette seçimden sonra başkanımızdır. Benim yaptığım sadece uyarı ve vebalin altında kalmamaktır. Seçilecek arkadaşlara şimdiden hayırlı olsun.