Merhabalar, değerli DENGE okurları.
Bundan böyle haftada birkaç gün, Aydın’daki, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri yorumlamaya, sizlerle dertleşmeye çalışacağım.
Dertleşirken, belki dert de deşeceğiz ama dertlerimizin daha da derinleşmemesi için sizlerden de gelecek bilgi ve belgelerle yetkilileri ve toplumu uyaracağız.
Hafızalarımızda daha çok taze olan ama birkaç haftaya kadar neredeyse tamamen unutacağımız şu Kartalkaya’daki otel faciasını, Aydın yönüyle de irdelememiz gerekiyor.
Orada yarıya yakını çocuk 78 vatandaşımızla birlikte, aslında hepimiz yandık.
Azıcık vicdan sahibi olan herkes, o acıyı derinden hissetti.
Sorumlular mutlaka cezalarını çekecektir, bu belki biraz acılarımızı hafifletecektir ama bundan sonra hiç birimizin yanmaması için bu acı olaydan ders çıkarmamız gerekiyor.
Mutfağı, yemek yapmayı çok seven biri olarak zaten biliyordum ama bu otel yangını sonrası ocakta alev alan yağa su dökülmeyeceğini sizler gibi ben de hafızama kazıdım.
Sadece otellerde, restoranlarda değil, evlerimizin mutfaklarında da çok dikkatli olmamız ve olası faciaların önüne geçmek için tedbirler almamız gerekiyor.
Bacaların temizliğinin ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha gördük.
Yedi katlı bir binanın üçüncü veya dördüncü katının mutfağında çıkabilecek bir yangının, bacalarda birikmiş yağ kalıntılarının alev almasıyla üst katlara hatta tüm binaya sarabileceğini acı bir şekilde tecrübe ettik.
Kuşadası ve Didim gibi önemli turizm beldelerini bünyesinde barındıran Aydın’da da çok sayıda konaklama tesisi var.
Belediyeler ve diğer ilgili kurumlar, sadece Kuşadası ve Didim’deki değil, il genelindeki tüm otelleri yangın ve diğer afetler yönünden yeterli olup olmadığını denetlemelidir.
Hatta iskan ruhsatı verilmiş tüm yapılar, tek tek gözden geçirilmelidir.
Bundan sonra hiç birimizin yanmaması için…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.