“O bebeğin adı Arapça’da “vicdan ve iyi niyet”, Rusça’da “barış için” anlamına gelen Türkçe’deyse “cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen kelime” olan Zamir oldu.”
Hakan GÜNDAY'ın son kitabı olan ZAMİR'in kahramanı, bir sığınma kampında meydana gelen patlamada yüzünü kaybeden bir bebek. Bu bebeğin ismi de ZAMİR. İsmi ile müsemma olan bu bebeğin yaşamından kesitleri okudukça ahlakımız, insanlık onurumuz yerle bir oluyor, aslında hepimizin içinde saklı duran, inandığı değerleri korumak, inşa etmek uğruna hortlayan bencil birer canavarın bulunduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz. İnanılan değerlerin, değer olarak ne denli tutarlı olduğundan hiç bahsetmeyeceğim zira bir insanı katile, canavara, zalime dönüştüren hiçbir inancı değerli bulmuyorum.
Hiç abartısız bugüne kadar okuduğum kitapların tamamını gözettiğimde beni en çok etkileyen, kafamda deli soruları uyandıran, sorgulatan, günümüz dünyasında yaşanan iyilik/kötülük, savaş/barış her ne var ise hepsinin güçlüler dünyasının bir kurgusu olduğunu yalın bir şekilde anlatan, ütopik dünya umuduyla distopik bir dünyayı zihnimize kazıyan sarsıcı bir kitap ZAMİR.
“Dünyadaki savaşlar nasıl biter?” Sorusuna bulduğu “HER İNSANIN TANRI OLDUĞU,YENİ BİR DİNİN YARATILMASI” cevabı ile hem basit hem de en zor olanın nasıl da iç içe geçtiğini okuyucuya felsefik bir tatla aktaran, bu sayede her insanın Tanrı olması sebebiyle hiç kimsenin birbirini öldüremeyeceği teziyle aslında tasavvufi inanca dikkat çeken, insanı öze koyan dünya görüşümüzü çapraz ateşe alan..... uzayıp giden yorumlarımı kesersem, size tavsiyem OKUYUNUZ efendim...
Çocukluğumdan beri barışa olan tutkum ZAMİR’i nazarımda daha da mühim kıldı sanırım. Kutlu barış günleri elbetteki insanlık var oldukça yaşanmayacak. Ama dengeler dünyasında iyilik için, barış ve sevgi için bizim varlığımıza büyük ihtiyaç var. Ne demiş kıymetli Zülfü Livaneli,”Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak herşey.”
“Bu dünya öyle bir yer ki… Sizi barıştıran her kimse, savaştıran da odur! (…) Ve sizi her kim doyuruyorsa, bilin ki aç bırakan da odur!”(ZAMİR’den alıntı.) Hakan GÜNDAY’ın savaş ve barış özetini kim yalanlayabilir?
Malumunuz sosyal medyada gezinirken, fikirlerini mühimsediğim değerli Prof. Dr. Sinan CANAN’ın bir kısa videosuna rastladım. Özetle diyor ki; “İnsanlar günümüzde hayatta kalma sorunu içindeler, maaşlı bir işte çalışmadığı takdirde öleceğine inanan milyonlarca insan var, insanları hayatta kalma hayvani dürtüleri ile korkutuyorlar ki kimse büyük işlerle uğraşmasın, kafa yormasın. Oysa insan hayatta kalma sorununu binlerce yıl önce giderdi.”
Sevgili okuyucu, güçlülerin dizayn ettiği sistemde küçük bir ayrıntıyız ama bilinçli ayrıntılar güçlü yapıları inşa eder. Kötüyü iyiye dönüştürmek bizlerin elinde.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.