Takip Et

ZÜMRÜDÜANKA

Çaresizlik... Ne kadar çok duyar olduk bu sözü değil mi? Hani kendimiz bile çok telaffuz ettik bu günlerde. Klasik söylem "ciğerlerimiz yandı" ve biz öylece izledik yanan canları. Orman yangınına şahit olanların söylemlerini dinlemişsinizdir; ağaçların yanarken ağlama sesi çıkardığını söylüyorlardı, zaten hayvanların ağladığını biliyorduk. O çığlıkları duya duya yitip gitti canlar. Koskoca alevler karşısında insanların aczini gördük. Doğa karşısında hiçbir hükmümüz yok bunu bir kere daha anladık.            

 Karıncayı küçük biliriz mesela; bir düşünün tüm karıncaların insana savaş açtığını. Yenebilir miyiz sizce bu küçücük canlıları? Elbette ki hayır. Zaten hayvan ve böcek saldırılarını konu alan filmlere de aşinayız.

 Ben çocukken Tarzan filmini çok severdim. Tarzan, doğayla uyum içinde bir insan evladıydı. Bütün orman onun eviydi ve özgürce, kardeşçe yaşıyordu tüm orman canlılarıyla. Para kazanma derdi yok, markalı kıyafet, lüks araba ve ev derdi yoktu Tarzan'ın. Manisa'da çocukluğum geçtiği için "Manisa Tarzanı'nı" da iyi bilirim. Onun ağaçlandırdığı Spil Dagı'nı ve elleriyle yarattığı ormanı ziyarete giderdik ailecek. Öyle bir yaradılıştır ki O, hayat hikayesini mutlaka okuyun derim. Vefatı bile yokluğunda kesilen çam ağaçlarının kesilmesine üzüntüsü sebebiyle geçirdiği kalp krizidir. Bunca yanan ormandan sonra kaç Tarzan'a ihtiyacımız var bilmiyorum.

  Yaşadığımız acı ve devlet yetkililerinin duyarsızlığı çaresizliğimizi iyice arttırdı. Hatta yangınlar devam ederken çıkan kanun iyice ruhumuzu ezdi geçti.

 7334 sayılı "Turizmi Teşvik Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", tam da orman yangınlarının başladığı 28 Temmuz 2021'de Resmî Gazetede yayınlandı. Kanunun 1'inci maddesi "d" fıkrasına göre, "Kültür ve Turizm gelişme Bölgeleri dışında kalsa bile" orman arazileri "kamu yararı" kapsamına alınarak turizm yatırımcılarına açılabilecek. "Yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan" edilecek bu alanlardaki bütün devlet taşınmazları da turizm kapsamına alınabilecek.

              THK yangın söndürme uçaklarının kaderine terk edilişi, sadece üç adet havadan müdahale eden yangın söndürme aracımızın oluşu, yurtdışından yardım talebinde geç kalınması vs vs çaresizliğimizi ve umutsuzluğumuzu kat be kat arttırdı. Hele bir belediye başkanın "Toki 20 yıl taksit ödemeli şahane evler yapacak, eski evi olanlar keşke benim de evim yansaydı diyecek." şeklindeki utanç dolu kelimeleri, RTÜK'ün özgür basını susturma genelgesi.... Çok ama çok üzgünüm, daha şimdi bir çocuğun yangın anındaki feryadını izledim ve bir tavşanı yangından kurtarışını. Aklımın almadığı terör eylemi ise neden istihbaratımızın bundan bihaber olduğu.

Çaresizliği, evvelki mesleğim hemşirelikten çok iyi bilirim. Balıklı Rum Hastanesi Huzurevi bölümünde çalışırken yaşlı bedenlerin avuçlarımızda göçüp gitmesine ve o yaşlı bedenlerin yalnızlık, terkedilmişlik hissi içinde umutsuz yasayışlarına çok tanıklık ettim. Daha sonraki acil ve yoğun bakım çalışmalarımda genç yaşlı demeden çok can pazarı yaşadım. En azından o anlarda, bir müdahale şansımız vardı ve vicdanen "evet çabaladık ama kurtaramadık" diyebiliyorduk. Ama şimdi evde oturup olanları izliyoruz, sadece maddi destek sunabiliyoruz.

 Doğa bize küstü, kızdı. Canını çok acıttık çünkü. İşin ilginç yanı ise Doğa kendini yenileyebilecek güçte. Peki biz insanlar Doğa olmadan var olabilir miyiz? Lüks evlerimiz, şişkin cüzdanımız, lüks araçlarımız, pahalı kıyafetlerimiz bizi doyurabilir mi? Şimdi de aklıma Bill Gates geldi. Sahi bu adam binlerce dönümlük tarım arazisini niye almıştı?

 Zor günler bizi bekliyor dostlar. Başkentimizin adı Ankara ve bu seçim sanırım Atatürk'ün bilinçli bir kararı ile oldu. Astrolojiye merakınız varsa bilirsiniz Achernar, yani Ankar yıldızı Balık burcundaki çok önemli bir yıldız.  Bu yıldız Zümrüdüanka yıldızı olarak adlandırılıyor. Bu yıldıza sahip olanların hayatı boyunca çeşitli felaketler yaşayacağı ve küllerinden yeniden doğacağı belirtiliyor astrolojiye göre. Ve küllerinden yeniden doğa doğa sağaltıla sağaltıla insanı kamile ulaşacağına inanılıyor. Astrologlar  Ankar veya Achernar kelimesinin Ankara ile alakalı olduğunu söylerler.

  Hakikaten Zümrüdüanka kuşu misali Türkiye Cumhuriyeti küllerinden hep daha muzaffer, daha güçlü ve daha aydın olarak çıkmıştır ve de çıkacaktır. Umut her daim...

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.