Avcılar Belediyesi’nde yapılan 2 ihaleye yönelik suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, ihaleye fesat, evrakta sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararında nitelikli dolandırıcılık şüphesiyle yapılan gözaltılar sonrası, CHP yandaşı gazete ve televizyonlar sürekli olarak Erkan Karaarslan konusunda CHP’li iki isim Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu’na yönelik kumpas olduğu yönünde ve bunların aydınlanmadığını ifade eden yayınlar yapmaya başladı. Kendilerinin bu konuda ne kadar fikir ve bilgi fukarası olduğu aslında göz ardı ediliyor. Sebep şu ki zaten dile getirdikleri konu hakkında hem Özlem Çerçioğlu hem de Ekrem İmamoğlu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına hakkımda kumpas kurmak ve iftira atmak suçu ile suç duyurusunda bulundular. Yapılan suç duyurusu sonrasında savcılıkça yapılan incelemeler ve Erkan Karaarslan’ın beyanları doğrultusunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Yani Kumpas iddiaları yargı eliyle ret edilmiş oldu.
Tabi bu kamuoyunda kumpas iddiasında bulunanların yayınları kadar yer bulmadı. Konumuza dönecek olursak, burada kumpas olmadığı netleştikten sonra ellerindeki argüman çürütülen CHP yandaşı medya organları, başka malzeme arayışına ve CHP’li belediyeler hakkında devam eden yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturma ve kovuşturmalarını manipüle etmek için dönem dönem bu pilavı ısıtıp ısıtıp halkın önüne sunmaya devam ediyor. Şahsımla ilgili suç üretenler hatta beni itibarsızlaştırarak CHP’li belediyelerin hakkında yazdığımız belgeli gerçekleri örtbas etmeye çalışıyorlar. Bunları sorun etmiyorum. Çünkü ben bir siyasetçi değilim, kamu bütçesi yönetmiyorum. Benim hakkımda iddia sahibi olanlar, açık olarak en yakın Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunabilirler. Ben de varsa gerekli hesabı yargıya vermek zorundayım. Benim için her şey bu kadar net iken peki ya CHP’li belediye başkanları neden yargıya ve halka hesap verme zorunluluğundan kaçıyorlar ya da bunun kamuoyunda konuşulmasından ve tartışılmasından rahatsızlık duyuyorlar. Bu bir suçluluk psikolojisi olsa gerek zannediyorum.
FETÖ’ye finansal destek sağlamak suçlamasıyla hakkında açılan davada savcının ceza talebine karşılık, Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi Erkan Karaarslan hakkında beraat kararı verdi. Yargı kararlarını eleştirebiliriz fakat saygı duymamız gerekir. Bu kararın itiraz hakkı yine Cumhuriyet Savcılığındadır ki zaten gerekli görürse itirazda bulunacaktır. Lakin hakkında FETÖ’ye finansal destek sağlamak suçundan beraat eden biri üzerinden “FETÖ Kumpası kurmaya çalıştılar” demek tam bir komedi örneğidir. Benim cezaevinde yaptığım görüşmede, zaten FETÖ konusu da hiç konuşulmamıştır. Gerçi Ekrem İmamoğlu da konuşulmadı ama o dönem seçim popülizmi karıştırılarak manipüle edildi yaptığımız görüşme. Ben sadece Aydın hakkındaki yolsuzluk ve usulsüzlük davaları hakkında görüşte bulundum ve sorular sordum Erkan Karaarslan’a, o da cevp olarak 1 milyarlık yolsuzluğu saniye saniye anlatacağını zaten bunun için hazırlıklarının bulunduğunu ifade etti. Daha sonrada ben bu ifadelerini dile getirdiğimde de hiçbir şekilde itiraz etmedi. Aradan geçen zaman sonunda tahliye edilen Erkan Karaarslan yazının altında belgelerine eklediğim İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişine bildikleri ile ifadeler verdi. Bu ifadelerde nasıl yolsuzluklar yapıldığını anlattı. Aydın Büyükşehir Belediyesinden ihale alan firmaların Başkan Özlem Çerçioğlu’na kendisi üzerinden teklif edilen rüşvetleri bile bir bir ortaya koydu. Verdiği ifadeler sonrasında İçişleri Bakanımız Sn. Süleyman Soylu imzalı olarak da Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu dahil üst düzey belediye yönetiminde yer alan 36 kişi hakkında soruşturma izni verildi. Ayrıca Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da adli soruşturma başlatıldı.
Yani bugün suç örgütüne lider olduğu iddia edilen ve gözaltına alınan isim, bu işlerin nasıl döndüğünü ve kimlerin nasıl devleti ve milleti hortumladığını devlet diliyle devlete anlattı. Neden bunları konuşmayan Sn. Çerçioğlu yargının kovuşturmaya yer yoktur dediği kumpas iddiası üzerinden kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığını buradan anlamalısınız. Sn. Çerçioğlu bugün göz altında bulunan Erkan Karaarslan’ın da dahil olduğu kaç soruşturma ve kovuşturmada beraber şüpheli yada sanık durumunda kamuoyunda bilgisi olan var mı? Bu sorumuza Sn. Özlem Çerçioğlu cevap verebiliyor mu? Peki neden bunları konuşamayan biri, yargının “yok” dediği kumpası konuşuyor hiç düşündünüz mü? Cambaza bak oyunu ile milletin cebini boşaltmaya çalışan zihniyet, şimdi de tüm şehri, tüm ülkeyi talan etmeye çalışıyor.
Erkan Karaarslan hakkındaki hukuki süreç ile ilgili bir hüküm de bulunmuyorum. Zaten gereken kararı yargı en adaletli şekilde verecektir. Lakin organize suç örgütü şüphesiyle derdest edilen bir kişi, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden ihale alan firmanın Özlem Çerçioğlu'na verilmek üzere kendisine rüşvet teklif edildiğini beyan ediyorsa, neden bunca olan bitene rağmen Erkan Karaarslan hakkında işleyen hukuk Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu için işletilmiyor, onu sorguluyorum. Kumpas kurmuyor, kimseyi karalamıyor, sadece ve sadece kamu menfaati çerçevesinde ve hukukun üstünlüğü gerekçesi ile Anayasal hakkım olan soru sorma hürriyetimi kullanıyorum.
Demem o ki, altta ekleyeceğim soruşturma örneğinde de olduğu gibi kimseye kumpas kuran yok, sadece konunun tarafı olan Erkan Karaarslan’ın ortaya koyduğu itiraflar var. Demek ki neymiş, hukuk için asıl gereklilik olmayan kumpası değil ispat edilmiş itirafları gündeme getirmek. Buna cesaretiniz ya da bitmeyen beklentileriniz müsaade eder mi? İşte bunu da bürokrasi, yargı ve siyasete soruyorum…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.