Beş yıldır, Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu ve şürekası olarak, şahsımı itibarsızlaştırmak veya ceza aldırmak için tüm gücünüzle çabalıyorsunuz. Sonuç ise hali hazırda sizin suç duyurularınız sebebi ile 200'den fazla kez iftira, hakaret, suç uydurma, küçük düşürme gibi isnatlar nedeniyle savunmak zorunda kaldım kendimi yargı önünde. Geldiğimiz noktada beraat ya da kovuşturmaya yer yoktur kararı almadığım, devam eden tek bir davam kaldı. Zaten sizin sebep olmadığınız hiçbir davam ya da soruşturmam da olmadı bugüne kadar, o da ayrı bir hikaye konusu olacak.
Peki siz ne durumdasınız? Mesela Özlem Çerçioğlu ve Erkan Karaarslan dahil, nelerden yargılanıyorsunuz, söyleyebilir misiniz?
Anlatabilir misiniz Aydın'a ve Aydınlıya ihaleye fesat, evrakta sahtecilik, edimin ifasına fesat, nitelikli zimmet, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan soruşturma ve kovuşturmanız var mı?
Savcılıkça yürütülen FETÖ Borsası soruşturmasının şüphelileri arasında bulunuyor musunuz?
Hakkınızda devam eden soruşturma sayısı 100'e yaklaştı mı?
Yargılanması devam eden ceza davası 20'yi geçti mi?
Bu soruşturma ve davalar az önce saydığım gibi görevinizle alakalı yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları nedeniyle mi?
Erkan Karaarslan, Avcılar Belediyesinden 2 ihale aldığı için tutukluysa;
Sizin belediyenizden kaç ihale aldı, söyleyebilir misiniz?
Toplamda Erkan Karaarslan şirketlerine ödediğiniz rakamı, Aydın Halkının da bilmesi mümkün mü?
Erkan Karaarslan, sizin yönettiğiniz belediyeden aldığı ihalelerin öncesi ve sonrasında yakınlarınız dahil belediyenin üst düzey yönetiminin banka hesaplarına para transferi yaptı mı?
Bunlar MASAK raporu gibi resmi evrak niteliği taşır düzeyde tespit edildi mi?
Danışmanınız olmadığını söylediğiniz ama yönettiğiniz belediyeden onlarca danışmanlık ihalesi alan şirketlerin suç örgütü lideri olarak tutuklu bulunan Erkan Karaarslan'la kaçı telefonla, kaçı yüz yüze buluşmamız olmuştur, açıklayabilir misiniz?
Karaarslan size hizmet ettiği dönemde kaç kez belediyenin aracı ile havaalanından alınmış ve tekrar geri bırakılmıştır, bildirebilir misiniz?
Belediyenize geldiğinde makam odası, sekreter, makam şoförü ve araç verdiniz mi?
"İhale kurmak" terimiyle, belediyenin çıktığı ihalelerin rüşvet pazarlığını yaptı mı sizin adınıza?
Erkan Karaarslan ile aranızda bir yat (lüks katamaran tekne) alışverişi oldu mu?
Olduysa bu alışverişin ödemesi ne kadardı, ne yolla yapıldı ödeme ve hangi dönemde oldu?
Para transferinin Erkan Karaarslan’ın daha önceki tutukluğunda, firari olduğu dönemde yapıldığı iddiaları doğru mu?
Erkan Karaarslan’dan sonra gerçekleştirilen ve soruşturmaya tabi asfalt, çöp süpürme ve Eman gibi yüksek bütçeli ihalelerin yeni kurgulayanı kim oldu?
Eman ihalesini ilk kez hazırlayan Erkan Karaarslan olduğu bilinirken, ihaleye binaen bizzat gözlerimle de gördüğüm 25 bin Euro’luk Eman şirketi kaşeli ve imzalı senetleri kim tahsil ediyordu?
Erkan Karaarslan sonrası bu senetlerin miktarında bir değişiklik oldu mu?
Yanınızdaki Ismarlama kalemler bu sorularıma cevap verebilir mi?
Mesela hakkımda yazı yazan arkadaşların kaçı, yüz milyonlarca lira zarar eden kamu şirketlerinin bankamatik personeli olarak çalışıyor?
Kaçı her ay belediyenize ilan reklam faturası kesiyor?
Tüm bunları benimle tartışacak donanıma sahip bir arkadaşı, benimle aynı platformda bu konuları tartışmasına müsaade eder misiniz?
Bu sorular ve daha fazlasının olduğunu söylesem, bunları yüz yüze istediğiniz bir TV programında tartışabilir misiniz?
Avcılar Belediyesi’nde yapılan Erkan Karaarslan operasyonu ile ilgili çok daha fazla evrak, bilgi ve belgenin Aydın'da adli soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunu kabul eder misiniz?
Ediyorsanız, bu konuda bir operasyon yapılmamış olmasında bir dahliniz bulunuyor mu?
Şimdi, yukarıda yazdığım her sorunun cevabını aslında sizin yerinize ben de verebilirim tek tek ama sizden dinlemek çok daha zevkli olacaktır. Bu soruların cevapları bürokraside, yargıda, siyasette yok mu derseniz? Bu şehrin adının Aydın olduğu kadar yüzde yüz eminim. Lakin ağzını açabilen var mı derseniz, bırak ağzını açmayı, soruları duyan yolunu değiştiriyor. Neden diye soran olursa da ya ortak çıkarlar, ya iktidar içi koltuk kavgası, ya da tamamen duygusal menfaat ilişkileri derim.
Bu düşüncelerim sebebi ile de yazımın ikinci kısmında buradan Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sn. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, Sn. Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül, Aydın'da iktidar partisinin 4 milletvekili Sn. Mustafa Savaş, Sn, Bekir Kuvvet Erim, Sn, Metin Yavuz, Sn. Rıza Posacı, devletin Aydın Valisi Sn. Hüseyin Aksoy, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Sn. Kurtça Eker ve İl Emniyet Müdürü Sn. Suat Ekici'ye şikayetlerimi arz ederim. Yukarıdaki soruların cevabı devlette varsa, gereğinin ivedilikle yerine getirilmesini talep ederim. Yoksa, ben teker teker cevaplarını belgesiyle ortaya koymaya hazırım. Onlar da benim hakkımda iddialarını ortaya koysunlar, kusurum varsa boynum kıldan ince, cezam neyse başımın tacıdır.
Bu Yüce Milletin acizane bir evladı olarak, devletin bu yerel yönetime verdiği parayla ısmarlama kalem ordusunun doğruları ve gerçekleri sorduğum ya da açıkladığım için linç edilmeme, istirham ederim müsaade etmeyin. Ederseniz vebali sizin boynunuza huzuru mahşerde, bilin isterim. Ben 5 yıldır bu şehirde sosyal, ekonomik ve hukuki saldırıya mahkum ediliyorum. Sırf yaşanan yolsuzluk, usulsüzlük ve organize suç işlendiği gerekçelerini dile getirdiğim için;
Ne kimseden bu yolsuzluk ve usulsüzlükleri anlattığım için ücret alıyorum.
Ne de Devletin maaşlı personeliyim.
Bunlara rağmen şahsıma uygulananlar, Anayasal düzende yerel yönetim eliyle yapılan sindirmek ve yıldırmak üzere uygulanan baskı ve zulümdür.
Buna çözüm de yine devletin yetkili organlarıdır.
İstanbul Avcılar'da yaşanan adaletten fazlasını beklemiyoruz, Aydın Halkı olarak.
O yüzden de tüm samimiyetimizle dile getiriyoruz.
"Geciken adalet, adalet değildir..."
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.