80 darbesi sonrası yasaklı sanatçı ve köşe yazarları gibi yasaklı köşemden hepinize kocaman selam ve saygılarımı iletirim. Dünyada savaşların son bulduğu, huzur ve barışın hakim olduğu “Doğarken ağladı insan, bu son olsun bu son” şarkısını mırıldanarak ve tüm iyi dileklerimi semaya açarak, tüm kötülüklere bedduamı dile getirerek merhaba demek istiyorum bu yeni haftaya… Yazdıklarımızın ve anlatımlarımızın rahatsızlık verdiği ama kamu menfaati adına bu söylemleri dile getirmekten vazgeçmeyen fikir ve düşünce işçileri olarak önce Aydın, sonra ülke menfaatleri için Durmak Yok, Yola Devam ediyoruz, bilinmesini isterim. Tabi tüm bu mücadeleyi hukuk ve adalet kriterleri çerçevesinde sürdürmeye de özenle dikkat diyoruz. Hukuktan ayrılmamanın önemli olduğu bilinciyle Aydın Adliyesi tarafından kovuşturmasına devam edilen ve Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaları 7 yılı aşkındır sonuçlandırılmayan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Büyükşehir Belediyesi yönetimi için de hukuk ve adaletin esas ve usulleri her vatandaşla aynı ölçü ve çerçevede işlediğini, yargı, bürokrasi ve siyaset üçgeninin de algılaması gerektiğini düşünüyorum.
Mesela Aydın’da yürütülen, gizlilik kararı alınmış soruşturma dosyaları 3 yıldır kapağı açılmadan bekliyorsa, mesela Sn. Başsavcı bunu sorgulamalıdır. Hatta HSK soruşturma başlatmalı. Biz nasıl hakkımızdaki şüphelerle ilgili adalete gerekli cevabı vermek zorundaysak, bu dosyaların savcı ve hakimleri de bu soruşturma ve kovuşturmalar hakkında gerekli savunmayı yapmalılardır. 7 yıldır Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı bir dosyayı tamamlayamamışsa yeni Adalet Bakanımız Sn. Bekir Bozdağ bu nasıl bir dosya ki 7 yıldır tamamlanamadı, bu şüphelilerin lehine mi aleyhine mi yada kamu menfaati çiğneniyor mu diye sorgulamalıdır. Daha önceki yazılarımdan birinin başlığı ‘Adaletin bu mu Aydın Adliyesi?’ olarak yer almıştı. Buna cevap vermek istemeyen Cumhuriyet Başsavcılığımız, geçmiş Başsavcımız döneminde tvDEN Yönetim Kurulu Başkanı ve Denge Gazetesi yazarlarından Emin aydın hakkında verdiği bir tanık ifadesi sonrasında ‘bildikleri duyumdan ibaret’ mealinde bir açıklama yapma ihtiyacı duymuştu. Sadece bu açıklama bile Aydın Büyükşehir Belediyesi ve yönetimi hakkında oluşan soruşturmalardaki şüpheliler ve kovuşturmalardaki zanlılar hakkında bir iltimas ve ayrımcılık yapıldığı şüphesini ortaya koymaktadır.
Geçmiş basın açıklamalarına bakılırsa; Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının son 5 yılda benim hatırladığım iki açıklaması olduğunu, bunun birincisinin Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Adliye personeli arasında para alışverişi olduğunu iddia eden bir Twiter paylaşımı hakkında soruşturma başlatıldığı açıklaması, ikincisinin ise Emin Aydın’ın tanık ifadesi hakkındaki yoruma dayalı açıklama olduğunu göreceksiniz. Birincisi hakkında hiçbir ilgim ve alakam olmadığı halde sosyal medya paylaşımlarım incelenerek, paylaştığım ifadeler incelmeye alınmış, deli içerikli paylaşımlar yaptığım tespit edilmiş ve sahte hesabın da isminin Politik Deli olması hasebiyle “o deli bu deli…” diye düşünerek hakkımda dava açılmıştı. Gerçi mahkemenin ve diğer sanığın ifadeleri göz önüne alındığında benimle bir ilgisi ve alakası bulunmamış ve yerel mahkeme tarafından hakkımda beraat kararı verilmiştir. Emin Aydın’ın tanık olduğu FETÖ Borsası davasının Aydın uzantısı için ise hala gizlilik kararıyla soruşturma aşamasından kurtulamadığı görülecektir.
Bizimle ilgili olunca aynı zamanda başlayan soruşturma, yerel mahkemede sonuca ulaşabiliyor. Lakin konu Özlem Çerçioğlu olunca, soruşturma bile tamamlanamıyor. Sonra Serhan Seyhan bunu dile getirince; aldır bir erişim engeli, gitsin Marko Paşa’ya anlatsın derdini.. Kime anlatırım bilmiyorum ama nerde ispat edeceğim bu durumu çok iyi biliyorum. 20 yıllık siyasi iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ilk ismi olarak yer alan Adalet’in kime göre işlediğini sadece siyasiler değil devlet de bilmeli ki, gereğini yapabilsin ve uygulayabilsin. Her konu ve olayda sağduyu çağrısında bulunan siyasete de bilgi notum olsun; sağduyu bekliyorsanız önce siz bir gösterseniz de siyasilerin halkın refah, huzur ve adalet arayışına aynı sağ duyuyu, sizlerin de geleceğine faydalı olacağını düşünüyorum.
FETÖ Borsası’nın Aydın’da devam eden soruşturmasına dönecek olursak, soruşturma dosyasındaki şüpheliler şampiyonlar ligi gibi. Dönemin MİT Bölge Başkanı, AK Parti İzmir Eski İl Başkan Yardımcısı maktul Ahmet Kurtuluş’un eşi Gülçin Kurtuluş ve dönemin İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato bu isimlerden bazıları. Kadroya bakın. Yargı, istihbarat, bürokrasi ve siyasi seçilmişler. Bu nasıl bir sarmal inanın kimse anlayamıyor.
Ortada yargı dosyalarını kapatma karşılığı güzellik yapıldığı iddia edilen 5 milyon dolarlık tesis, diğer tarafta ise koca koca makamları dolduran önemli isimler ama ortada bugüne dek bir tek cevap yok, kimsenin anlattığı, açıkladığı hiçbir şey yok. Serhan Seyhan ve Emin Aydın olunca jet hızı ile açıklama yapan kurum ve yöneticilerinden, aynı hassasiyetle bu konu da açıklama bekliyoruz. Bizi değil kamuoyunu tatmin edin ki, biz bilgi verme görevimizi yerine getirmiş olalım. Yoksa siz suç duyurusu yapmaya ve erişim engeli aldırmaya devam edeceksiniz, biz de kamu menfaati adına sormaya devam edeceğiz. Bu arada erişim engeli isteyen tarafın adı ve soyadı yer almamasına rağmen erişim engeli talebini yapıyor olması da bir tuhaf. Yazdıklarımızda adı olmamasına rağmen erişimin engellenmesinin talep edilmesi, şüphenin ikrarı kabul edileceğini düşünüyorum. O sebeple de mesela delil yetersizliği ile kapatılan soruşturma dosyası sebebi ile 40’a yakın ifade veririken, bizi FETÖ kumpası kurmakla itham edenlerin haberleri hakkında da bu erişim engelini neden vermediniz, sorgulansın istiyorum. Adalet size gelince değerli ve önemli, bize gelince vurun abalıya noktasındaysa, sizin adaletinize inanmamızı beklemeyin.
Sn. Vali Hüseyin Aksoy bu süreci hiç takip etti mi ya da bu konulardaki düşüncesi ve yorumu nedir mülki amir olarak, vatandaş merak ediyor. Sn. Milletvekilleri Mustafa Savaş, Bekir Kuvvet Erim, Metin Yavuz ve Rıza Posacı kamu menfaati üzerindeki bu soru işaretlerinin yok edilmesi için hiçbir girişimde ya da iletişimde bulundular mı acaba, merak ediyoruz. AK Parti Aydın İl Başkanı olan hukukçu Ömer Özmen merak edip konular hakkında hiç Genel Merkezine bilgi sunma gereği duydu mu? Bunlar kamuoyunun merak ettiği sorular arasında yerini korumaya devam ediyor. 2023 geldiğinde meydanlarda sorarlarsa, cevabınız hazır olsun diye düşünerek iletmek istedim. Son olarak da Cuma günü İçişleri bakanlığı tarafından alınan görevden uzaklaştırma kararı ile ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Anayasanın 127. maddesi ve 5393 sayılı yasanın 47. maddesini bu satırlardan defaatle hatırlattım. Aydın için olan gerekliliğini kimse umursamadı ama Bilecik de ilk rüşvet soruşturmasına dahil edilen belediye başkanı suçu gizleme ve delilleri karartma şüphesiyle görevden uzaklaştırıldı.
Pazartesi akşamı Emin Aydın’la Baş Başa programında delil karartma ve suçu gizleme olayları bu şehirde nasıl vukuu buluyor. Hepsini belgeleriyle tek tek ortaya koyacağım, devamını oradan izleyebilirsiniz. Programda buluşmak dileğiyle hoşça kalın, sağlıcakla kalın. Öpüyorum gözlerinizden…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.