“Bahar ayları hastalık ayları” derlerdi çocukluğumda, pek inanmazdım.
Büyüdükçe gördüm ki;
Havaların değişkenlik gösterdiği bahar ayları hakikaten hastalığa davetiye çıkarıyor.
Neden bunları anlattığımı merak eden okuyucularıma,
Yaşadığım rahatsızlıktan dolayı bu hafta ki yazımın geciktiğini belirterek
Özürlerimi de iletmek isterim.
Sizlere bu hafta bir hukuk hikayesi anlatacağım.
Biliyorsunuz Aydın’da Büyükşehir Belediyemize bağlı,
Aydın Su Kanalizasyon İşletmesi Genel Müdürlüğü bulunmakta.
Bu Genel Müdürlük öyle şaşalı, öyle kallavi bir kurum ki,
Yıllık bütçesi ortalama 500-600 milyon lira civarlarında oluşturuluyor.
Haksız da değiller,
Zaten yarısından biraz fazlasını halktan su faturası olarak topluyorlar,
Bahsettiğimiz bütçenin.
Kuşadası ve Didim’de insanların çay demleyemedikleri,
Duş almaktan imtina ettikleri suya tonu 12 liradan fazla ücret ödediklerini,
Kabul ettiğimizde bu kurumun ne kadar havalı olduğunu siz düşünün.
Öyle ki barajlar söz veren ama yapayınca topu DSİ’nin üzerine atan,
Kuruluş tarihi 8 yılı geçmesine rağmen yılda 500 milyonu aşkın bütçeyle,
Kendine hizmet binası bile yapmayı becerememiş bir kurum,
İşte siz buradan pay biçin ne kadar havalı ve vakur.
Kendisine hizmet binası yapamadı ama,
Hukuk müşavirliğinde zimmetin alasını yapmış,
Vallahi ben ASKİ’nin yaptığı suç duyurusunun yalancısıyım
ASKİ hukuk müşavirliğimde nitelikli zimmet var diye suç duyurusu yapmış.
Hem de kim mi yapmış? Taşerondan işe girip,
Belediye şirketinden çalışmaya devam eden bir personel
Kontrol, gerçekleştirme ve imza yetkisi olmamasına rağmen becerebilmiş.
Düşünün imza yetkisi olanlar neler becerebiliyordur diyeceğim de,
Basına düşen dava dosyalarında maharetlerini sıklıkla görüyoruz.
Neyse bu şirket personeli arkadaş suç duyurusu sonrası
Savcının karşısına çıkarılmış
Olay sorulmuş ve bu çok mahir ve delikanlı arkadaş olayı kabul etmiş
Hatta nasıl yaptığını bile geniş bir detayla anlatmış.
Buraya kadar Türk filmi senaryolarını andıran gelişmeler,
Birden olağan dışına çıkmış ve dosyanın savcısı,
Tüm emsallerinde tutuklama kararı uygulanan bir konu ile ilgili
Adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasına karar vermiş.
Şimdi gelelim işin en civcivli bölümüne. Peki neden böyle çıkmış karar?
Hatırı kırılamayacak kişilerin talebi mi?
Yoksa bu kişi tutuklanırsa ve sonra konuşmaya başlarsa,
İşin ucu nereye kadar uzanacak belli olmaz düşüncesi mi bu karara neden oldu.
Hala bilinmiyor.
Şimdi gelelim işin başka bir boyutuna
ASKİ hukuk müşavirliğinde nitelikli zimmet var da
Büyükşehir Belediyesi hukuk müşavirliğinde yok mu?
Orda alası var, adliyeyi intikal edeli de yaklaşık bir yıl oldu.
Savcısı da ASKİ hukuk müşavirliğindeki nitelikli zimmete bakanla aynı
Benzerlikler bununla da sınırlı değil.
Mesela ASKİ hukuk müşavirliğinde olayı üstlenen kişinin eşi,
Büyükşehir Belediyesi nitelikli zimmetle suç duyurusu yapılan,
Hukuk müşavirliği personellerinden birinin kardeşi,
Yani iki hukuk müşavirliği iki nitelikli zimmet,
ve olaylarda adı geçenler birbirine akraba,
Hal böyle olunca da akla gelen ilk soru bu zimmetler organize mi?
Öyleyse üst aklı kim, yol vereni, imkan vereni kim?
Denetlemeyeni, yıllarca bu zimmete göz yumanı kim?
İşte burada soruyu şu şekilde yönlendirmek istiyorum.
Büyükşehir Belediyesi hukuk müşavirliği kime bağlı
Sn. Çerçioğlu’nun mahkemede verdiği ifadeye göre bana bağlı diyor.
ASKİ’nin Yönetim Kurulu Başkanı kim?
Yine başka bir mahkemedeki evrakta yönetim kurulu başkanı olarak imzam beni diyor.
Peki bu iki hukuk müşavirliği, iki nitelikli zimmet ve yıllardır da devam diyormuş.
Bunun yetkilisi kim derseniz, bana göre Başkan Sn. Çerçioğlu derim.
İşte bu yüzden de sorumluluk kendisine kalabileceği düşüncesi sanırım
Bu suç eylemlerini kabul etmelerine rağmen bu kişiler hakkında
Konuşabilecekleri göz önüne bulundurularak
Tutuklama kararı verilemiyor.
Türkiye’de zimmet suçuyla yaşanan tüm örneklerinde
Tutuklama kararı verilirken
Aydın’da konu büyükşehir belediyesi ve balı kurumlar olunca
Bırakın tutuklamayı, kedisine bile gözaltı yapılamıyor.
İşte bu gerekçelerle,
Asıl merak ettiğim ise bu işlere yön veren üst el kim?
Aydın’daki tüm sorunların çözümü, o üst elin ortaya çıkması olacaktır.
Çünkü gelecek hafta anlatacağım Asfalt Dosyası
Bu üst elin ne kadar güçlü ve organize olduğunun ispatlarını ortaya koyacaktır.
O zaman sonraki köşe yazıma kadar
Sağlıcakla kalın, öpüyorum gözlerinizden…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.