İnsan gördüğü, müdahale edebildiği, neden-sonuç ilişkileri ile karara bağlayabildiği, meseleye hakim olabildiği noktalarda aklıyla harekettedir.
Fakat daha geniş bir akıl yürütmeye ihtiyaç duyulduğu, panoramik gözlemlediği tercihlerini ise daha çok inançlarıyla gönlünden geçen duyguların götürdüğü seçimlerle yapar.
Örneğin kişilerin şahsi olarak daha rahat tanınabildiği aynı küçük zümrenin içinde ve aynı bakkaldan alışveriş yaptığı muhitteki seçimlerde yani muhtarlık seçimlerinde vatandaşlar adaylara daha derin bir vukufiyeti olduğu için aklını kullanarak oy verir. Çünkü söz konusu adaylarla bir iletişim içine girmiş ve o kişiler hakkında bir bilgi derlemesi oluşturmuştur.
Buna mukabil yaşadığı ilçenin ya da bağlı olduğu ilin belediye başkanlığı seçimlerindeyse daha çok inançlarıyla (ideolojik etkenler, parti mensubiyeti, mezhep ve cemaatçi karar alışlar gibi) kalıplaşmış sevki tabilerle meseleye yaklaşır ve oyunu gönlünün, duygularının kılavuzluğunda kullanır.
Belediye başkanı seçimlerinde gerek ilçe olsun gerekse il belediye başkanlığı seçimleri olsun aday olan kesimlerin adaylık propagandaları manipülasyona, demagojiye, genellemeci kategorizasyonlara açıktır. Seçmen seçeceği adayı bir otobüs durağına yapıştırılmış fotoğraflı ve sloganlı afiş sayesinde görür gündelik hayatının koşturmacası arasında. Basın, medya üzerinden bir tanıtma, propaganda faaliyetinden haberdar olsa bile bunları dinleyip aklıyla bir karara varamayacağı için (bilgi ve materyal eksikliği, gündelik koşuşturmanın adayları tanıma gibi bir mesaiye izin vermemesi vs. nedenlerle) oyunu inançları ve sezgileri kılavuzluğunda vermek durumunda kalır.
Siyasi partiler, ideolojiler, kamplar, cemaatçi tavır alışlar kişiye seçim konusunda yardımcı olur ve karmaşık siyasi tabloları, doğal olarak bilemeyecek olan vatandaşın kararsız kaldığı seçimlerinde ona vekalet eder.
Referandum yoluyla yapılan irade bildirileri tepeden aşağıya inildikçe gerçekçilik kazanır, aşağıdan yukarıya çıktıkça ise aklın rehberliğinden çok akıl dışı kabullenmelerin, kategorize edilmiş bilgilenme yollarının, fanatizm, romantizm gibi ayakları yere basmayan düşüncelerin aldığı kararlara teslim olur.
Akli karar alış ile duygusal karar alış bu anlamda merkezden periferiye gidildikçe duygusal olana galebe çalan bir seyir takip eder.
İzmirli vatandaşlarla yapılan bir röportajda vatandaşlar halihazırda cari olan yönetimden memnun olmasalar bile yine tercihlerinin değişmeyeceği minvalinde ekseri görüş bildirmişlerdi.
Aynı şekilde Doğu Anadolu bölgesinde iktidar parti oyunun kahir çoğunlukta olduğu bir yerde de söz konusu röportajlar dizisi yapılmış yine oradaki vatandaşlar iktidarın son politikalarının olumsuz ekonomik sonuçlar doğurmasından yakındıklarını belirtmelerine rağmen oylarının yine iktidar partisine olduğunu not ettirmişlerdi.
Yani kentte duygularımız, kırsalda edindiğimiz bulgularımız bizi seçimlerimize götürür.
İyi mi olur kötü mü olur işte yaşadıkça görüyoruz.
Ama aklı selim kararlar kalabalıkta değil kendi küçük samimi muhitimizde ancak kendini gösterebiliyor. Temsili demokrasi sanırım sadece köylerden mahallelerden ibaret bir popülasyonda sağlıklı meyveler veriyor.
Bunun üzerinde düşünmek gerek.
31 Mart seçim sonuçlarının memleketimize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.