Yaklaşan 1 Kasım seçimleri öncesi merkez ve ilçeler arasında bir savaş varmış görüntüsü, daha önce yapılan genel seçimlerin havasını aratmıyor.
“Benim İlçemin adayı, seninkinden daha yararlı olacak” söylemleri aldı başını gidiyor.
Olaya Çineli biri olarak yaklaştığımda aklıma gelenler o kadar çok ki. Kurtuluş Savaşı döneminde başlayan ve 1960’lı yıllara kadar devam eden bir Çine var ki; ekonomisi ve kültürel yapısıyla adından sürekli söz ettirmiş.
Cumhuriyetin kurulduğu dönemlerde Aydın merkez, Söke ve Nazilli kadar ekonomide adından söz ettiren Çine, ekonomik olarak güney bölgesini gözden çıkaran devlet politikası nedeniyle eriyip gitmiş. Şimdi yerinde sayan bir ekonomik yapıya sahip ve giderek nüfus kaybı yaşıyor.
Kuvayı Milliye oluşumunun ilk günlerinde Çine’de uzun zaman kalan Celal Bayar (Galip Hoca) yıllarca mecliste görev yapmış, yıllarca Cumhurbaşkanlığında bulunmuş ama Çine bir gün olsun aklına gelmemiş. Gelseydi kasabanın kalkınması için küçük de olsa çaba harcardı.
Namık Gedik Demokrat Parti döneminde Çine’yi temsilen Meclise gitmiş ama Çine’ye bir taş koydurtmamış.
Hüsamettin Coşkun da aynı dönemlerde mecliste bulunmuş ama Çine’nin kalkınması için bir emek harcamamış.
Daha sonra İsmet Selami Gürgüç de seçilip Ankara’ya vekil olarak gitti ama Çine ondan da bir yatırım ya da benzeri kalıcı bir destek görmedi.
Yakın dönem seçimlerinde oldukça başarılı bir grafik çizdi Çine.
Yüksel Yalova hem milletvekili hem de ANAP Genel Başkan yardımcısıydı. O da ne Çine’ye ne de doğup büyüdüğü Karpuzlu’ya bir çivi çakmadı. ‘Karpuzlu’yu ilçe yaptı’ demeyin, olduklarına pişman ettiler.
Hemen ardından Mehmet Fatih Atay ve Osman Aydın meclise giden Çineliler arasına girdi. Atay ile Aydın’ın vekillikleri döneminde partileri iktidarda değildi. O nedenle ilçeye yararlı bir şeyler yapamadılar ama bir gün olsun ilçenin adının geçtiği bir önerge verdiklerini duymuş değiliz.
Kısacası seçilen Çineli milletvekillerinden hiç biri dişe dokunur yatırıma imzasını atamadığını söyleyebiliriz.
Bu seçimlerde de bir yarışın içine girildi. Fatih Atay ve Mustafa Savaş Çineli iki aday. İkisi de seçilmenin sınırında. İkisi de meclise gidebilecek oyu almaya aday.
Seçilse ne olacaklar?
Çine’ye yararlı olacak bir çivi mi çakacaklar?
Önyargılı değil iyi niyetli olmak lazım diye düşünüyoruz ve seçimlerin sonrasını bekliyoruz ve tarihin tekerrür etmemesi için dilekte bulunuyoruz.
Gönül ikisinin de seçilip meclise gitmesinden yana ama bu biraz olanaksız.
Seçilenin meclise gittiğinde ne yapacağını yaşayıp göreceğiz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.