Boşanmak, üzerine yeterli kadar düşünüldüyse ve anlık olarak alınan bir karar değilse evlenmek kadar doğal bir olgudur. İki bireyin hayatlarını birleştirme kararı almasıyla başlayan evlilik süreci yine karardan vazgeçilmesi ile de bitebilir. Günümüz değişen toplumunda klasik ya da alışagelmiş aile yaşam döngüsüne uyum sağlamak herkes için normatif olmayabilir. Boşanmaya temelde bakıldığında ailenin yapısında değişimler olduğu görülür. Ailede yapının yanı sıra duygusal bölünmelerin de yaşandığı bir durumdur. Ailenin bu değişimlerden çocuklar nasıl etkilenir peki?
Anne babalar çocuklar için koşulsuz sevgi ve güven kaynağıdır. Bir ebeveyninin evden ayrılmasıyla çocuk kendini eskisi kadar güvende hissedemeyebilir. Boşanma çocuk için anne ya da babadan birinin artık hayatında olmayacağı anlamına gelir. Boşanma sürecinde çocuklarda güven zedelenmesi meydana gelebilir. Bu süreçte çocuklarda en sık gözlemlenen davranışlar alt ıslatma, parmak emme, bir oyuncağa bağlanma, okul sorunları, içine kapanma ya da öfke davranışıdır. Boşanmayı çocuğun yaşına uygun bir biçimde ona anlatmak en doğru tutum olacaktır. Boşanma sürecinde ebeveynlerin çocuğun ihtiyaçlarına yönelik yeni düzenlemeler yapması ve bu yeni hayat düzenini çocuğa açıkça anlatması gerekir. Boşanma süreci çocuğa anlatılırken her iki ebeveyn de orada olmalı ve eşit katılım göstermelidir. Özellikle küçük yaştaki çocuklarda ben merkezci düşünceden dolayı, boşanmadan kendini suçlama görülür. Anne babaların bunda çocuğun herhangi bir suçu olmadığını anlatmaları gerekir. Boşanmadan sonra çocuk eski hayat düzenine ne kadar fazla devam ederse bu olaydan etkilenme düzeyi de o oranda azalabilir.
Elbette anne babasının boşanması her çocuk için olumsuz etkiler yaratmaz. Bu süreç çocuğa olan etkileri onun yaşına, çevresinden aldığı desteğe ve en önemlisi boşanma sürecindeki aile tutumuna göre değişiklik gösterir. Burada önemli noktalardan biri boşandıktan sonra anne babanın çocuğa taraf tutması ile ilgili tutumlarıdır. Çocuk neden anne ya da babasını seçmek zorunda olmasını anlayamaz ve bu onun oldukça zorlayıcı bir seçimdir. Anne ve babanın gel gitlerine, anlaşmazlıklarına maruz kalmak boşanma sürecinden en çok çocuğun yıpranmış olarak çıkmasına neden olur. Yine yapılan araştırmalar gösteriyor ki boşanmadan sonra kuralların net olduğu bir düzende çocukların psikolojik uyumları daha iyidir. Boşanma sürecinde ebeveynler kendi duygusal süreçlerini yönetmekte zorlandıkları için genellikle çocuklarını istemeden göz ardı edebilirler. Boşanma, eşlerin birbiri ile ilişkilerini bitirmesi olsa da ebeveynlik konumu onlar için ömür boyu devam edecektir.Boşanmış ailelerin çocukları riskli grup içerisindedir bu süreçte zorlanan ya da çocuklarının zorlandığını hisseden ebeveynlerin mutlaka bir uzmandan psikolojik destek alması tavsiye edilir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.