Perşembe sabahı Fox tv de İlker Karagöz’ü izliyorum.
Konukları Türk futbolunun yüz akı Trabzonsporlu Lemi Çelik ve Ünal Karaman.
Ünal Karaman,İYİ parti Konya milletvekili adayı.
Ünal Karaman,MHP lidir.Düğününü anımsıyorum,eşinin gelinliği tamamen Türk geleneklerine göre hazırlanmıştı.
İlker Karagöz,Ünal’a ekonominin durumunu sordu.
Ünal,ekonomiden önce Cumhuriyetin değerlerinin korunmasının daha önemli olduğunu ,Atatürk’ün bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkılması gerekiğini söyledi;ama nedense Atatürk’ün adını anmadan onun yaptıklarını vurguladı.
Lemi bir anısını anlatıyor.
Taraftarı bilinçlendirmek amacıyla kahvehaneleri gezerek sohbet ediyorlarmış.
Lemi Çelik sobet ettikleri taraftarlara demiş ki,’’ Maç başladıktan sonra yarım saat içinde küfür etmeyin.Sonra ne söylerseniz söyleyin.’’
Dinleyenlerden bir taraftar aynen şöyle söylemiş:’’ ha bu uşak başbakandan daha iyi konuşayi’’
Hemen hemen her takımda bu gelenek vardır:
Maç başlamadan önce taraftar futbolcuları motive etmek için tek tek trübünlere çağırır.
Trabzonspor maçında da taraftarlar futbolcuları tek tek trübünlere çağırmışlar; ama Lemi’nin sırasını atlamışlar.
Takım arkadaşları Lemi’ye sormuşlar:’’ ula oğlum seni niye çağırmadılar ?’’
Lemi ,bilmem der gibi başını sallarken bütün trübün hep bir ağızdan başlamış bağırmaya:
‘’BAŞBAKAN LEMİ BAŞBAKAN LEMİ BAŞBAKAN LEMİ…’’
İki takım arkadaşını dinlerken birden ‘’ Bana Torinolu Şaban ‘’ demeyin diyen şimdi ABD ‘de yaşayan Feto hayranı Hakan Şükür ve TBMM ‘de külhanbeylik yapan Alpay Özalan belleğimde belirdiler.
Mustafa Kemal Atatürk ta 1930 lu yıllarda söylemiş:’’ Ben sporcunun zeki,çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim !’’
Türkiye’de o yıllarda sadece Ata sporu güreşin olduğunu düşünürsek Atatürk’ün bu sözü şimdi daha çok anlam kazanıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Yüksek Seçim Kurulu’nun işlevsel olarak aynısı bir oluşumun yapılması teklifinin YSK tarafından reddedilmesi seçim sonuçlarının güvenliği açısından umut verici mi yoksa YSK’nın geçmişteki olumsuz davranışlarını unutturan bir manipülasyon mu ? bunu seçim gecesi anlayacağız.
Merak edilen önemli bir konu da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kaybetme korkusunun nedeni ?
Daha önceleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylemediğini bırakmayan üç kişi vardı:
Devlet Bahçeli,Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş.
Cumhurbaşkanı ,bu üçlüyü yanına aldıktan sonra üçü de methiyeler dizmeye başladılar.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Mayıs seçimleri kesinleştikten sonra yaptığı açıklamalar aba altından sopa gösterir şeklinde başlayıp giderek açık açık tehdite dönüşmesinin bir anlamı Soylu’nun kaybetme korkusunu açığa çıkarırken,bu korkunun nedeni daha çok merak edilir oldu.
14 Mayıs seçimleri, geçmişten bugüne kadar yapılan seçimlerin ve 20 yıllık AKP iktidarının millet tarafından değerlendirilmesinin sonucu olacak.
Sadece Soylu’nun kaybetme korkusu değil, AKP sayesinde yağma,talan yapanlar,üçer,beşer maaş alanlar,han hamam sahibi olanlar,milliyetçiğim deyipte milliyetciliğin ayaklar altına alınmasına sessiz kalanlar da büyük korku içindeler.
15 MAYIS HAVA ŞEHİTLERİ GÜNÜDÜR.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,’’ İSTİKBAL GÖKLERDEDİR !’’ derken TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ nin evrenselliğini vurgulamıştır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.