Ramazan ayı ve çocuk

Onbir ayın sultanı ramazanın gelişiyle beraber rabbimizin rahmeti, bereketi, mağfireti daha çok üzerimize yağmaya başladı. Biz büyükler ramazan ayını hakkıyla değerlendirmeye çalışır, işimizden gücümüzden fırsat buldukça vakit ayırır kur’an okuruz. Hergün orucumuzu tutar, gücümüz ölçüsünde insanlara maddi manevi yardımda bulunmaya çalışırız.

Çünkü biz biliriz ki mübarek ramazan ayı gelişiyle müslümanlara bereketini,rahmetini ve mağfiretini beraberinde getirir. Onun gelişiyle sabretmeyi, paylaşmayı ve sevgiyi daha güzel öğreniriz. Evet ramazanı şerif öyle bir aydır ki bu fani dünyada, fani ömür içinde ve kısa bir hayatta uzun ve saadetli bir hayatı bizlere kazandırır.

Büyükler için böyle bir anlam taşıyan ramazan ayı çocuklar için neyi ifade eder? Çocukların doğuştan getirdikleri temiz fıtratlarını korumaları için ramazan ayı bir fırsattır veya başka bir bakış açısıyla ramazan onlar için bir mekteptir.

Çocuk sabrı en güzel küçükken tutmaya çalıştığı oruç ile öğrenir. Önünde durduğu halde eline alıp ağzına götüremediği ekmek ve su ile öğrenir. Onu ağzına götüremeyince şunu anlarki bu rızkı bize gönderen birisi var. İşte o rabbimiz bize izin vermedikçe biz ağzımıza bir lokma dahi koyamayız. Böylece rızkı verenin rabbi olduğunu anlar. Yoksa büyüyünceye kadar her istediğini alan ve istedi her nimeti yiyen bir çocuk kolay kolay kendine dur deyip israftan uzak duramaz.

Bir çocuk merhameti ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine yaptığımız yardımlar ile öğrenir. Ona bu fırsat ile demeliyiz ki rabbimiz engin hazinesinden bizlere bu nimetleri ve zenginliği verdi. Bazı insanlarıda ihtiyaç sahibi kıldı. Ve bize vermiş olduğu bu nimetleri onlarla paylaşmamızı istedi. Eğer bizler nefsimize uyar paylaşmassak sadakamızı zekatımızı vermessek bunun ahirette bir karşılığı olacağını çocuğumuza öğretmeliyiz.

Bir çocuk sevgiyi en güzel ramazan ayında öğrenir. Bizler ramazan vesilesiyle eşimize, çocuğumuza hediyeler alıp, anne, baba, akrabalarımızı ve dostlarımızı ziyaret edip halini hatırını sorarsak hal dilimiz ile çocuğumuza sevgiyi aşılamış oluruz. Yoksa sevgi sadece yılın belirli günlerinde eşini, çocuğunu, anne ve babanı hatırlamak değildir.

Şunu bilmeliyiz ki çocuklar hayatlarının ilk yıllarında gözlemliyerek ve özellikle ailelerini izleyerek taklit ederek öğrenirler. Ramazan ayında onları sahura kaldırmak , vakit yaklaştığı zaman o iftar heyecanını yaşamaları, teravih namazına götürmek ve ramazana has proğramlara götürmek onların hayatında unutamayacakları bir hayat dersi olacaktır. Elbette bu pandemi döneminde sosyal mesafeye uyarak bunları yapmak bize faydası olacaktır.

Özetle çocuklar bazı temel kavramları ramazan sayesinde öğrenirler. O güne kadar haz odaklı büyüyen bir çocuk istediği gibi yiyip içemeyeceğini yani sabretmeyi, ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi gerektiğini yani merhameti, büyüklere saygıyı küçüklere sevgiyi ramazan mektebinde öğrenirler.

Bin aydan daha hayırlı bir geceyi içinde barındıran ramazan ayında Biz büyüklere düşen en önemli vazife ise bu ramazan mektebinde çocuklarımıza daha iyi örnek olmak için ibadetlerimizi çoğaltmalıyız. Dilimizi yalandan, gıybetten, gözümüzü harama bakmaktan, kulağımızı günah ifadeleri dinlemekten uzak tutarak sadece midemize değil bütün bedenimize oruç tutturmalıyız.

Ramazan ayı öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret, ahiri ise cehennem ateşinden azad edilmektir. Cenabıhak bu mübarek ayı hepimiz için bin aydan daha hayırlı etsin ve affımıza vesile eylesin.