Türk gençliği oyuna gelmemeli!..
23 Nisan 2017, PazarTweet |
“Soros, 100 milyon dolar bağışladığı Açık Toplum Enstitüsü'nü görevlendirerek Türkiye karşıtı kampanya başlattı.
Anlayacağınız emperyalizmin ve kapitalizmin lehine, hedef ülkelerdeki renkli devrimlerin ana sponsorluğunu üstlenen Soros'un kirli planları yine ortada. Dünyada emperyalizme karşı ilk zafer meşalesini yakan, cumhuriyetimizin banisi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yürekten seven, vatanına ve milletine yürekten bağlı vatansever Türk gençleri, emperyalizmin kirli planlarına alet olmayacaktır”
Bu sözleri ferasetine ve bilgisine güvendiğim 28 yaşındaki genç gazeteci kardeşim Murat Tan, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından paylaştı. Bu sözleri okuyunca; Aklıma birden ‘Gezi Eylemleri’ gelmedi değil!.. Aklıma 12 Eylül öncesi gelmedi değil!.. Aklıma Türkiye Cumhuriyeti’nin en naif ruhlu başbakanı Merhum Ali Adnan Menderes’e karşı organize bir şekilde yapılan protesto gösterileri gelmedi değil!… Aklıma, Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilişi gelmedi değil!.. Aklıma, BM Kürsüsü’ndeki konuşmasında, BM’nin 5 daimi üye ülkesi için, ‘Kimse bizi Güvenlik Konseyi kararlarına boyun eğmeye zorlayamaz. Konsey kararlarını kabul etmiyoruz” diyen ve bu sözlerden sonra, ülkesinde iç karışıklığın çıkarıldığı, 2 yıl geçmeden Libya’da Ulusal Geçiş Konseyi askerleri tarafından yakalanıp halk tarafından linç edilerek öldürülmesi gözlerimin önüne gelmedi değil!.. Aklıma ve gözlerimin önüne bir çok şeyin geldiği sizlerin de malumu!..
Milletimizin çıkarları şahsi çıkarların, hırs ve makam, koltuk beklentisi içerisindeki kimi siyasilerin her daim üstündedir!.. Referandum geride kalmıştır. Halkın kararlarına saygı duymak lazımdır. Soros’un renkli devrimlerini ve Arap Baharı’nı güzel ülkemize sıçratma çabası boşa çıkarılmalıdır!..
Halen suikasti aydınlatılamayan ve FETÖ üzerinde durulan Cumhuriyet Şehidi Necip Hablemitoğlu’nun da dediği gibi; Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelen tehditlerin en büyüğü ulusal birliğinin bozulmasıdır. Ulusal bilinç, ulusal birlik 15 Mayıs 1919’da İstanbul’dan hareket eden birkaç kişilik vatansever kurmay heyetinin 30 Ağustos Zaferinin ardındaki asli güçtür.
Ya bugün…
Bugün, “Demokrasinin ve ülke-ulus bütünlüğünün önündeki en büyük tehlikeyi oluşturan başta Fethullahçılar olmak üzere tüm şeriatçılar, bölücüler, sözde ilerici sosyalistler, dönek solcu olarak tanımlanan ikinci cumhuriyetçiler, ortak deyimleriyle TeCe’ye karşı ittifak görünümündeler. Hem de demokrasi, barış, hoşgörü, insan hakları gibi evrensel değerleri arkalarına alarak!..”