Bir yerde dur, adam gibi dur…
19 Ağustos 2016, CumaTweet |
Her yerde bulunma gereksinimi, Aydınlıların en klasik hastalıklarından biridir.
Üç kardeşten biri A, diğeri B, öbürü C partisindedir.
Baba falanca cemaatte, oğlu başka tarikattadır.
Kardeşin biri ‘ocuların’, diğeri ‘bucuların’ derneğindedir.
Özellikle ticaretle uğraşan ailelerin hemen hepsinde bunu gözlemleyebilirsiniz.
Bu belki sadece Aydın’a özgü değil, ülkemizin geleneksel bir hastalığıdır.
Biz Aydın’da yaşadığımız için bu durumu daha net görüyor ve yaşıyoruz.
15 Temmuz sonrası yaşanan süreçte, bu her yerde bulunma hastalığının faturası bazı aileler için ağır olmuştur.
Belki çoğu kişi, gönülden samimi bir bağı olmasa da ailesinin ticari kazancına üç kuruş daha fazla katkı sağlayabilmek için bu hain yapıyla ilişkisi olduğundan gözaltına alınmış veya tutuklanmıştır.
“Her şerde bir hayır vardır” inancına sahip olduğumuz için bu hain örgütün darbe girişimi aslında bir bakıma Türkiye’nin içindeki pislikleri arındırmasına vesile olmuştur.
15 Temmuz’un en büyük kazanımlarından biri de bu yapının gerçek yüzünün görülmesi olmuştur. Ülkesi için asla böylesi hainlik ve kötülük düşünmeyen, ancak bir şekilde bu örgütle dini veya ticari bağ kurmuş vatandaşlarımız, inanıyorum ki şimdi 15 Temmuz öncesinden çok farklı düşüncelere sahiptir.
“Bir musibet bin nasihatten evladır” atasözümüzde de anlatılmaya çalışıldığı gibi, herkes bu hadiseden bir ders çıkarmalı ve kendisini sorgulamalıdır.
O nedenledir ki kendimizin ve ülkemizin zarar görmemesi için özellikle her yerde bulunma hastalığımızdan acilen kurtulmalıyız.
Ya olduğumuz gibi görünmeli ya da göründüğümüz gibi olmalıyız.
Her yerde değil bir yerde dur, adam gibi dur.
Varsın sen üç kuruş az kazan ama ülke kaybetmesin…