Demokrasi
5 Mart 2017, PazarTweet |
Tebliğ ile vazifeli olup peygamberliğini ilan ettikten sonra düne kadar ‘Muhammedül Emin’ yani ‘Güvenilir Muhammet’ olarak Mekke’de nam salan, İki Cihan Serveri Allah’ın en sevdiği kulu Hz. Muhammet’in (SAV) kendisinin düşmanlarınca haşa ‘Allah’ın delisi’ denilerek horlandığı, Kabe önünde ibadet halindeyken üzerine bağırsak pislikleri atılarak küçük düşürülmeye çalışıldığı bir yerkürede yaşıyoruz.
Yani her anlamda herkes eleştirilip, horlanabiliyor ve hatta karalanabiliyor.
Kainat’ın yaratıcı Cenab-ı Allah’a bile ‘Kuran’ı Kerim’in ifadesiyle kendi yarattığı kullarından kendisini düşman belleyerek adeta kafa tutarcasına isyan edenlerle ilgili, hani genellikle ölülerin ardından okuduğumuz halbuki ‘dirilere öğüt ve uyarı’ için indirildiği ifade buyrulan Yasin Suresi’nin 77. ayet-i kerimesinde şu ifade buyrulmuştur;
“İnsan onu bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi? Sonra bize apaçık düşman oldu!..”
Düşmanlık; iki kardeşin arasında başladı ilkin ki dünya tarihindeki ilk cinayet de türlü teolojik rivayetlere göre bu noktada patlak verdi. Kabil kardeşi Habil’i ‘kız meselesi’ yüzünden öldürdü!
Ölümlere türlü bahaneler uydurdu insanlık sonra, ilk çit çekildi toprağa ‘Benimdir’ denilerek ve peşisıra kavgalar büyüdü de büyüdü!.. Ne diyor ünlü Fransız Devrimi’ni çok yönlü etkileyen o Cenevreli filozof Rosseau;
“Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “Burası benimdir” diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara “Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz” diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı.”
Neticede olmadı bu ve insanlık kurtarılamadı!.. İlk çitten sonra peşisıra çitler çekilerek, iş bölümüyle birlikte tarımda üretim modelciliği genişletilerek istihdamda yeni roller ve devamında yerel sınırlar çizilmeye başlandı!.. Sonrası tiranlığı, ülke sınırlarını, krallığı, imparatorluğu ve devamındaki halkın tepkimeleriyle gelişen ve değişen rol model yönetim şekillerini doğurdu!..
Örneğin demokrasi!..